10• Kaynanan seviyormuş oğlum

3.1K 174 102
                                    




Tam 1 dakikadır çalan kapının zilini dinliyordum. Gelmişti. Hem de aynı söylediği gibi mesajı yazdıktan sonra eve gelmesi 3 dakika sürmüştü. Mutfağın içinde ileri geri yürüyerek zaman kazanmaya çalışıyordum ama gitmeye niyeti yok gibiydi. Ard arda basılan zil bunun en büyük kanıtıydı.

Whatsapp 2 yeni bildirim

Civan: Efsun evde olduğunu biliyorum :D
Kapıyı aç
14:04

Siz: hayır
14:04

Civan: Serçe beni sinirlendirme
Seni bekliyorum
14:05

Siz: bekleme
git Civan
14:05

Civan: Ya kapıyı açarsın
Ya da kapıyı kırarım
14:06

Siz: oha
bunu yapmazsın herhalde dimi?
14:06

Civan: Sence yapmaz mıyım? :D
14:07

Siz: yapmazsın
14:07

Civan: İyi 10 saniyen var
14:08

Çevrimdışı
14:08

Gözlerim hızla büyürken stresten dudaklarımı kemiriyordum. Şaka yapıyor olmalıydı. O kadar da manyak değildir diye düşünüyorum. Hayır hayır, aslında tam o kadar bir manyak. Fazlası var eksiği yok. Aklıma gelen senaryoları defederek kapının önüne geldim. Sessizce delikten baktım. Sanki benim ona baktığımı anlamış gibi kapı deliğinden bana doğru bakarak dudakları kıvrıldı.

"Son 1 saniye." Kapının arkasından benim duyabileceğim bir ses tonuyla konuştuğunda hızla kapıyı açtım. Birbirini görmeden konuşmak ne kadar kolaydı değil mi? İnsan bunu ancak göz göze kalınca anlıyordu. Üzerindeki siyah sweatshirt, altındaki gri eşofmanı ve dağınık saçları evden olduğu gibi çıktığını gösteriyordu.

Yavaşça içeriye bir adım attığında adımlarım geriledi. Beni her seferinde etkisi altına alan hareleri parıldarken, arkasından kapıyı iterek kapattı.
Ağır adımları tekrar üzerime doğru hareket etmeye başladığında geri geri giderek aramızdaki mesafeyi açmaya çalışıyordum. İkimizinde ağzından tek bir kelime çıkmıyordu. Birbirine kenetlenen gözlerimiz aralarında anlaşıyor gibiydi.

Kalbim heyecandan tokmak gibi atmaya başladığında mutfağa girmiştik. O üzerime geldikçe ben geri kaçıyordum. Aramızda inanılmaz bir çekim vardı. Fay hattının üzerinde gibiydik. Her an kırılıp, derin enkazlara sebep olmasına ramak kalmıştı. Sırtımın mutfak tezgahına dayandığını hissettiğimde dudaklarımı birbirine bastırdım.

Ellerini iki yanımdan tezgaha dayadığında kollarının arasında kalmıştım. "Şimdi nereye kaçacaksın?" Kehribarları koyulaşırken yüzümün her bir noktasına değindi. Dilim lal olmuştu. Hayır ben böyle bir kız değildim. İstanbul'daki ortamımda Efsun denince akan sular dururdu. Baskın bir karakter olduğumu düşünüyordum aslında. Civan'ı tanıyana kadar öyle olduğuna emindim hatta.

Ama onun öyle bir aurası vardı ki, bakışları bile beni bastırmaya yetiyordu. Sıcak parmaklarını yüzümde hissettiğimde vücudum karıncalandı. Usulca geziniyordu yanaklarımda. "Şimdi seni dinliyorum." dedi sessizce dudaklarıma bakarken. Yüzüme düşen saçlarımı yavaşça kulağımın arkasına götürdü. "Söyle Efsun." Nefesi yüzüme değiyordu. "Karşımda titreyen bedenine inat bana inanmadığı söyle."

SerçeWhere stories live. Discover now