Serçe

6• Piton

E: "Boğuluyorum!"
C: "Hayır Efsun boğulmuyorsun."
E: "Ne demek boğulmuyorum?"
C: "Çırpınmayı bırakırsan anlarsın."
E: "Allah'ın aptalı çıkar beni buradan!"
C: "Tuttuğun şeyi bırakırsan çıkaracağım."
E: "Neyi tutuyorum?"
C: "Yılanı."
E: "Siktir yılan mı?"
C: "Lan dur sıkma koparacaksın amınakoyayım!"
E: "Civan nolur al şu yılanı sokacak beni şimdi!"
C: "Ulan sıkmaktan hayvanı öldürdün zaten!"
E: "Öldü mü?"
E: "Bir dakika ya denizde yılanın ne işi var?"
C: "Günaydın amınakoyayım."
E: "Lan ben bir saattir senin yılanı mı tutuyorum?"
C: "Canını çıkardın ulan ne tutması, keşke tutsan."

Kollarımdan tutulup yukarı çekildiğimde ne olduğunu anlayamadan üzerime bir havlu geçirildi.
Aslım ve Ceylin hemen yanımda, Mert ve Efe bana arkasını dönmüş yüzleri Club'a bakıyordu. Diğer insanların eğlencesine devam ettiğini gördüğümde derin bir nefes aldım.

"Füzeler kapatıldı mı?" Efe'nin sorusu üzerine dudağımı dişledim. "Dönebilirsiniz." İkiside bize doğru döndüğünde yanaklarımın kızardığını hissediyordum. "Siz denizde ne yaşıyordunuz lan?" Ah bir bilsem Efe. Rezil olduk anasını satayım.

Arkamda bir hareketlilik hissettiğimde platformun ucundan biraz uzaklaşıp denize doğru döndüm. Civan iki elini platforma koyup kendini yavaşça yukarı çıkarırken bana bakıyordu. Dudaklarımı birbirine bastırdım. Aklıma tüküreyim. Hayır çocuğun şeyini niye tutuyorsun? Aslında hanımefendi kocasını Haşmet bey şeklinde lanse etmese- Tamam tamam sustum. Yani niye yılan dersin ki? Gerçek yılan sanmam normal bence.

Civan platforma çıktığında elini ıslanan saçlarının arasına geçirerek dağıttı. Gözlerim istemsizce ıslak gömleğinin yapıştığı vücuduna kaydı. Gömleğin altından belirginleşip gözler önüne serilen kasları yutkunmamı sağlamıştı. Her yerinden su akıyordu. Bir manzara seyreder gibi çocuğu seyrettiğimi fark ettiğimde kafamı iki yana salladım. Biraz daha bakarsam gözlerim bu sefere yılana kayacak gibiydi.
Tövbeler olsun.

"Kızım madem yüzmeyi bilmiyorsun niye denize girmeye çalışıyorsun?" Bunu soran Civan'dı. "Aptal beni sen attın denize! Ayrıca ben burayı kıyı sandım, derin olduğunu nereden bileyim." Civan elini boynuna götürerek ovaladı. Çocuğu nasıl hırpaladığımı bir o bir de Allah bilir.

"Sen de denize düşen yılana sarılır diye benimkine-" Hızlıca öksürmeye başladığımda lafını kesmiştim. Manyak. Tuttuğum yetmiyor bir de gözüme sokuyor.
Civan onu susturmaya çalıştığımı anladığında dudağı muzipçe kıvrıldı. "Efsun annen arıyor." Aslım telefonumu bana uzattığında konu dağılmıştı.

"Alo? Efendim anne." Herkes beni izliyordu. "Ben arkadaşına gideceğini söylediğinde orada kalacaksın sandım. Gelirim birazdan." Telefonu kapatıp Aslım'a verdim. Annem eve gelmişti. Daha fazla kendimi rezil etmeden gitsem iyi olacaktı. "Seni ben bırakırım istersen, arabayla geldim." Kaşlarım havalandı. Ceylin ve ben? Hangi dağda kurt öldü? Benimle konuşmuyordu bile.

"Olur gidelim." Şimdi ıslak halimle taksilerde uğraşmayayım diye kabul ettim. "Ben biraz daha buralarda olurum siz gidin sonra görüşürüz." Aslım çantamı ve elbisemi elime verdiğinde kafamı sallayarak onu onayladım. Bu halde gidemeyeceğim için elbisemi giymem gerekiyordu. "Ben tuvalette elbisemi giyip geliyorum." Üzerimde gezinen gözleri hissettiğimde ona baktım.

Sigara yakmıştı. Sırılsıklamdı ve beni izliyordu. Oyalanmadan arkamı dönüp tuvalete doğru yürümeye başladım. "Club'ın çıkışında bekleyeceğim." Ceylin arkamdan bağırdığında cevap vermeden devam ettim. İnsanların arasından havluyla geçerken herkesin dikkatini çekmek yerin dibine girme isteğimi uyandırıyordu.

Resmen koşar adımlarla tuvalete girerek ıslak vücudumla elbiseyi zar zor giymeyi başardım. Gözlerim tuvalet aynasına kaydığında korkuyla adımlarım geriledi. Tövbe bismillah. Bu tipim ne lan? Tüm makyajım akmış, korku filmlerine başrol olacak kadar ürkütücüydüm! Herkes beni böyle mi gördü yani?