35

21 2 0
                                    

Jin ile biraz daha vakit geçirmiş sonraki günün sabahı atlarına binip kendi krallıklarına doğru yola koyulmuşlardı.

"şimdi ben pazarcılarla anlaşıcam halkım Avrupa'dan gelen kaliteli dikim modaya uygun elbiseler giyebilecek "

Hoseok Avrupalı tasarımcı ile tanıştı Yoongi sayesindeydi her şey.

Onu  yemeğe davet etti kral .Modayı takip etmeyi seviyordu. Saray kıyafetleri de özel  tasarım olacaktı artık. Halk da güzel kıyafetleri pazardan alacaktı.

Kıyafetler dikilmişti.

"Yoongi Vera'yı bizlerle karşılaştırman ne kadar büyük bir incelikti"Hoseok'un keyfi yerindeydi çünkü yepyeni bir gündem yaratılmıştı. Şimdi modayı izleme zamanıydı .Lakin bir mutluluk ne kadar uzun sürebilirdi ?

Geleneksel kıyafetleri savunmaya başlayan bir kitlenin doğumu bir çocuk doğumundan daha kolaydı ve kısa sürmüştü.Saraydaki adamlar her fırsatı da gözden kaçırmıyorlardı yine hastalık yayacak sağlıklı kökler bulmuşlardı:(

"Kralım biz Avrupalı mıyız?"

"Ne alaka?"

"Kralım biz yabancılaşmak istemeyiz"

"Sadece üstünüzde değişik bir kumaş değişik bir tasarım olması kanımızdan bir şey götürmez"

"Kralım ne olur geleneksel şeyler giyelim"önünde eğiliyorlar

Kral bu kafalara anlam veremiyordu ...

Oysa sokağa çıkınca baktığı halk çok mutluydu heyecanla ve yeşeren umutlarla bekliyorlardı hele de kadınlar çok hevesli ve yüzleri güneş açıyordu .Çocuklar da bir o kadar sevinçliydiler.

Pazarın önünde coşkulu bir kuyruk oluşmuştu.

Hoseok iç çekerek gülümsüyor buna değer diye düşünüyordu.

"Kralım!!"

"Efendim Yamazaki"

"Şuna bakmalısınız"

Felix ile Jeongin kavga ediyorlar

"Kes artık"

"Neyin o senin bak cidden söyle amca çocuğun mu?Dayı çocuğun mu?Üst soyun mu?Alt soyun mu?Kim ki bu kadar savunuyorsun onu akraban mı bak söyle bileyim!!Ne diye savunuyorsun!"

"Deli misin sen?Ben Almanım o Rus!Ne alakamız olacak?Tamam kadın diye bana patlamanı ben anlayabiliyoru-"

"Sen Almansın!Ne oldu? Kendini kurtarmak için Orta Asyalıyım diyordun!!"

"Kesin!!"o sırada Jeongin bir vurmuştu Felix yalpaladı ve duvara yapıştı sonra yere yığıldı

"Busun sen!(Felix'in yanına diz çöküyor Hoseok) Hiç bir şey seni ilgilendirmiyor sen böylesin!Delinin tekisin işte.Kendinden başka biri umrunda mı acaba ha?"

"Hepsinden nefret ediyorum(Avrupalılar) Felixten  de"tıslıyor Jeongin

Jeongin hepsini yarım yamalak bırakıp hızlı hızlı yürüyerek gitti.

"Ne?Neden ne oluyor böyle ben anlamadım.."Yamazaki şaşkındı

"Yamazaki gel "

"Geliyorum tabiki de"peşinden gidiyor

****

"Sorun cidden şu modacı mı kedicik?Alıştım bana karşı olan bir çoğunluğa"

"Hoseok çok saçmaymış ya bu sebep .Yani kavga ediyorlardı ve hemen  gitti öyle mi?Ayy sinirlendim şimdi!"


"Yine de halk çok mutlu oldu şu an:)Yoongi benim aslında tek amacım buydu."

"Sen de mutluysan ben de senin hep yanında olacağım sincap"

...

"Gitme Jeongin lütfen ,bazı anıları ve kini arkanda bırakmak seni daha mutlu biri yapacak. Benimle olan problemi bir kenara at artık. Benim de senin ailenin bir parçası olduğumu bil ,sana arkadaş olarak çok değer veriyorum.Sana  bir şey  olmasını asla istemiyorum.Yanında olmak istiyorum çünkü biz kardeşiz!!"

"Felix   umrumda bile değilsin"piç ve kötü bir şekilde tebessüm ediyor Jeongin.

"Ben sana bir şey yapmadım Jeongin:("

Jeongin delirmiş kılıç çekti. Felix de gözlerini yumup beklemeye başladı.

Jeongin boğazına dayadı keskin kılıcı .Felix'in etine değdi o kılıç bir kere.

Var mıydı bunun dönüşü?

"İstediğin bu ise ben de rahat ederim"

"Jeongin sen bu değilsin !!(Yamazaki'in gözleri panikle kocaman oluyor)Bu kadar cani olamazsın sevmesen bile ona bir şey olmasını sen de istemezsin ki.Ailemsin diyor sana .Bırak, sonra bu pişmanlıkla yaşayamazsın"Felix bunların bitmesini bekliyordu  huzuru böyle bulacağına inanmıştı

"Ben çok yoruldum ve pes ediyorum,ne istersen onu yap"Jeongin  çok tereddüt etti, çok istediği bir şey değildi Felix'i öldürmek.

İsyan ederek sert bir şekilde yere attı kılıcı.

Felix hala yumduğu gözlerini açmadı ama kılıcın üstünden çekildiğinin farkına vardı.

Hiç korkmamıştı.

"Peki ölme."

"Emin misin?"

"Evet"Felix'in eli kolu boşalmıştı ve Jeongin'e kocamn sarıldı.

Yamazaki de gülümsüyor ve telaşla nefesini veriyor

"Ben ne yapıcam bu deliyle acaba?"Sarılıyorlar hepsi

"Saraya dönelim"

"Tamam"

*****

"Jeongin niye geci-"

"Bu kez gecikmedim dede gldim ben"

"İyi hadi saniyeden kurtardı diyelim" tebessüm ediyor Soobin

"Az kalsın krala söyleyecektim!!"

"Ben arkandayım dede"

"Soobin sen bu gün dış kontrole git Taehyung ile"

"Peki dede"

"Biz sarayda mı olacağız yani?"

"Evet Jeongin, sen ve ben   sarayı koruyacağız Yamazaki"

"Ayy süper"

"Ne lazım çay kahve mi?Hemen geçin görev yerinize o zaman!!"

"Peki dede"hep beraber.

Bangchan gülümsedikten sonra gözlerini deviriyor.

***

"Hey tilki :) Yaa Yeonjun  kontrole geldim"

"Yamazaki"tebessüm ediyor Yeonjun.

"Sarayı koruma işini ben sevdim ya"sırıtıyor odayı ararken zaten bir şey çıkacağından değil de

"Peki bir şey yokmuş" dil çıkarıyorlar karşılıklı.

"Dursana bir ya"

"Olmaz çene çalamam şu an dedemiz kızar sonra"

"Haaaa anladım sen de alıştın dedemiz olmasına"

"Ona niye dede diyorsunuz?"

"Ben de bilmiyorum"gülüyorlar

"Siz ikiniz  çene mi çalıyorsunuz?"Jeongin gelmişti şimdi















Dear My MajestyWhere stories live. Discover now