13 ∞ Amansız mücadele

225 77 21
                                    

_____________________________________________

Luke'un ağzından;

Belki de kaderin kapısı, israf ettiğimiz ve hiç açmamamız gereken bir kapıydı. 

Bolluğu görenler ve bize şeytanın sahtekarları diyerek hitap edenler, kinlerini bize bırakmaktan başka hiç bir şey yapamayacaklar.

Çünkü bizler, kum taneleri kadar sayısız hayat yaşayarak pençelerimizi keskin tutanlarız.

Sizin için, savunduğunuz haklılık veya doğruluk, ölümünüzle birlikte toz olup gidecek.

Bizim içinse, hiç bir şey fark etmeyecek. Bizler, sonsuza dek var olanlarız.

Ve öldüğünüz zaman, sizlerden geriye anılacak hiç bir şey kalmayacak!

MATTHEWS MALİKANESİ

Giselle'e gerçekleri anlatmamın üzerinden üç hafta geçmişti... 

O gece, benim ve onun için büyük bir dönüm noktası olmuştu...

Geçmişte onu korumak adına, gözlerine örttüğüm gizli geçmiş perdesini aniden çekip açmış olmam her şeyi değiştirmişti. Giselle'in o gece benden yaşadığı korku ve nefreti gözlerinde görmek, beni derinden etkilemişti. Bu durum, içsel çatışmalarımı arttırmış ve kendimi berbat hissetmemi sağlamıştı.

Bu nedenle, onu tekrar manipüle edip unutturmayı düşünmüştüm. Fakat bunu yapmadım. Tekrar unutturmak, tekrar haksızlık etmek demekti.

Artık bütün gerçekler, tüm çıplaklığı ile ortada olmalıydı. Sırlar sonlanmalı, saklanacak bir şey kalmamalıydı. Sonucunda benden nefret etse dahi, söylediğim hiç bir şeyi unutmamalıydı. Beni tanımalı ve bizim kim olduğumuzu öğrenmeliydi. Giselle, ancak bu sayede onu neden bırakamadığımı anlayabilirdi. 

Giselle'in gerçekleri bir gecede idrak etmesini beklemiyordum, zira bunu beklemek aptallıktan başka bir şey olmazdı. Onun bu durumu idrak etmesinin epey zaman alacağını biliyordum, çünkü taşıdığı yükler en az benim kadar ağırdı. 

Giselle için, koşulsuz zamanım ve sabrım vardı. Süreçlerinde ona sabır ve anlayış göstermeliydim. Onun bütün duygusal ihtiyaçlarına saygı göstermek için, elimden gelenin en iyisini yapmalıydım.

O geceden sonra odamın içerisinde durarak ve bütün bunları düşünerek üç hafta geçirmiştim. Giselle o geceden sonra, Carrie ile birlikte olduğu odaya kimseyi kabul etmemiş ve içeriden hiç çıkmamıştı. Bense seçimlerine saygı duymuş, onları hiç bir şey için zorlamamıştım. 

Yine de, her gece saat 1'de odasının duvarları arasında gölge formuna girerek, onu kontrol etmeye devam ediyordum.

Duncan, ''Beni duyuyor musunuz?'' diye yüksek sesle sorduğu zaman, bakışlarımı pencereden çevirmemiş dışarıyı izlemeye devam etmiştim.

''Evet?'' diye sordum sıkılmış bir tonlamayla.

Duncan, ''Size bir kaç defa seslendim fakat cevap vermediğiniz için tedirgin oldum. Bir şeye ihtiyacınız var mı diye soracaktım.'' dedi tasalı bir ses tonuyla.

''Duymadım, teşekkürler Duncan.'' diye cevapladım.

Duncan tedirgin bir şekilde odamın kapısını kapatmış ve içeriye doğru yürümüştü. Oturduğum siyah koltuğun yanına gelerek bana baktı.

KUTSAL YA DA BEYAZWhere stories live. Discover now