"Annenin yanına dönebilirsin"

Gözlerim parlarken sırıtarak babama baktım.

"Gerçekten mi? Dönebilir miyim yani şimdi?"

"Bu kadar çok gitmek istediğini bilmiyordum."

Yüzüm asılırken gözlerimi kaçırdım.

"Ya ben ondan deme-"

"Neyse, eşyalarını topla yarın kahvaltıdan sonra bırakacağım"

"Birkaç parça kıyafet bırakayım ama ara sıra gelirim buraya"

Babamın morali düzelirken Öznur abla "Gel gel bizi merakta bırakma. Bir şeyler olur falan" deyip göz kırptı.

Dudağımı ısırıp babama baktım ama o çoktan yemeğine dönmüştü bile. Öznur ablaya zorla gülümsedim.

"Tabi"

Yüzündeki alay eden ifadesi büyürken yemeğime döndüm. Belki buraya zorla gelmiştim ama beklediğim gibi iğrenç günler geçirmemiştim.Yemeğim bitince Öznur ablanın masayı toplamasına yardım ettim.Son günümüz ya ondan yani yoksa topuklarımı kıçıma vura vura odama koşardım.

Topladığım tabakları tezgaha yığdıktan sonra odama çıktım ve yeni aldığım kitabı açıp okumaya başladım.

Genç çocuk şiddetli yağmur altında sırılsıklam ilerlerken bir de başına iş çıkartmıştı güzel kız. Bileği burkunca ağzından çıkan iniltiye mani olamadı. Genç erkek kızın bileğini inceledikten sonra sırtına aldı ve

Hışımla kitabı kapatıp kitaplığa koydum yatağa yatıp tavanı izlemeye başladım.

"Kayaaaağğğğ çok yorulduuğğğm"

"Huysuz" diye mırıldandı ama onu takmadım.

"Beni sırtına alsana"

Bana uzaylı görmüş gibi baktı.

"Kambur olmak için çok gencim."

"Hem beni yürüt hem de yorulunca sırtıma alm- Aağğh"

Bilin bakalım ne oldu. Doğru tahmin yere kapaklandım.

"Düştün mü?"

"Yok ya yer beni özlemiş özlem giderelim dedim."

sinirle yerden kalkmaya çalıştım ama bileğimin acısı buna izin vermedi. dudağımı ısırdım.

"Kaya."

"Ne"

"Şey... Sanırım bileğimi burktum."

Tavan sanki bir perdeymiş gibi o günü düz beyaz zeminde oynatmaya başlayınca ellerimi yüzüme bastırdım.

Kapı tıklanınca "Giir" diye bağırdım ama ellerim yüzümde olduğu için ses boğuk çıkmıştı.Kapı açılınca o tarafa baktım. Aybars elinde iki fincanla içeri girdi ve kapıyı poposuyla ittirdi. Kaşlarımı çatarak ona baktım.

"Bücürün son gününde gıcıklık yapmamaya karar verdim."

Gözlerimi devirdim. Bu neredeyse imkansızdı.Camın önündeki puflardan birine oturdu ve 2 pufun arasındaki sehpa gibi şeye fincanları bıraktı.

"Hadi gel"

Tereddüt etmeden karşısındaki pufa yayıldım.

"Dökül bakalım"

Anlamaz gözlerle ona baktım.

Kahvesinden bir yudum aldı ve "Son günlerde neden moralin bozuk anlat bakalım." Dedi.

Gözlerimi kaçırıp dışarıyı izlemeye başladım. Ona bunun sebebini anlatamazdım.

"Kaya yüzünden değil mi?"

"Ne alaka!"

Nerden anlamıştı ki şimdi bu.

"Onu sevdiğini gizleyemezsin bücür"

Gözlerimi kapatıp derin bir nefes aldım. Gözlerimi açtığımda alaylı gözlerle bana bakıyordu.

"Ben.onu.sevmiyorum"

Bana yaklaşıp "Gizleyemezsin" dedi.

"Ya nerden böyle saçma bir kanıya vardın bilmiyorum ama belli ki yanılmışsın. Ben onu sevmiyorum"

Meydan okurcasına havalı bir şekilde söylediğim sözler Aybars'ın "Odalarımız karşı karşıya bücür" deyip göz kırpmasıyla havada kalmıştı.

Bozuntuya vermeden "Yani?" dedim.

"Yanisi" arkasına yaslandı "Teyzemle konuştuklarınızın hepsi.. "parmağını şakaklarına bastırdı "..burada"

"Pekala ne kadar istiyorsun?"

"Ne?"

"Susmak için diyorum, ne kadar istiyorsun?"

Oyunuma ayak uydurup "300 bin dolar şimdilik yeterli" dedi havalı bir şekilde.

Ağzımdaki kahveyi püskürtüp "Yok devenin nalı. Öldürsem daha karlı çıkarım" dedim.

Oyun bile olsa 300 bin nedir ya. Ben hala Bursa'da aldığım elbisenin arkasından üzülüyorum bu ne diyor. Peçete alıp yüzünü sildi.

"Hem sen kime ne söyliyceksin ki, sonuçta orada benim aleyhime bir şey yok"

"Nasıl yok. Onu seviyorsun işte"

"Öznur abla öyle düşünüyor"

"Teyzem hislerinde asla yanılmaz"

"Demek ki yanılmış. Şimdi git odamdan. Hadi hadi anca gidersin."

"Tamam ama önce sana bir şey soracağım."

"Sor"

"Doğru yanıtlayacaksın ama"

"Tamam ya hadi sor"

"Kaya sana çıkma teklifi ederse, kabul eder misin"

Eder miydim? Etmezdim heralde. Evet evet kesinlikle etmezdim.

"Hayır da niye?"

Gülümsedi.

"Hiç öylesine."

Yüzünde anlam veremediğim büyük bir gülümsemeyle çıkarken arkasından "Kapıyı kapat" diye bağırdım.

Gıcıklık yapmamaya karar vermişti değil mi? O halde kapıyı sonuna kadar açıp gitmesi neydi?

YAKIŞIKLI ÖKÜZ (Düzenleniyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin