<12

444 30 2
                                    


Bugün 6 şubat.
Söylemek istediğim(iz) çok şey var. Ama ne söylenilebilirki.

Hemen hemen her ülkede yaşanan bu doğal afetin bize bukadar zarar vermesi zoruma gidiyor. 50 binden fazla insanımız eksildi ülkemizden. Ben ilk defa o gün kendimi duaya yakın hissettim. Tek yapabildiğim şey duaydı. İşte kıyafetler oyuncaklar falanda yolladık.
Yolladıkta, kaç tanesi depremzedelere ulaştı sizce?
Onlara bir yardımımız dokunabildimi? Şüpheliyim.

Bugün milli yas günümüz biliyorsunuz ki. Siz bunu hangi gün hangi ay okursunuz bilmiyorum ama enazından yeniden hatırlamış oldunuz.

Neyse. Doğal olarak çok duygusallık var üstümde.
Bölüme geçelim.

-

4 ay sonra...

Uzun zamandır garip hissediyordum kendimi. Neden olduğunu bilmediğim, çözemediğim bir gariplik. Hasta değildim, bir yerim falanda ağrımıyordu. Ben içimde bir gariplik seziyordum. Bu gariplik en çok onun güneş gibi parlak, tek farkı ona güneşten daha fazla bakabildiğim saçlara, denizimi, gökyüzünümü, rüzgaramı andırdığını bilmediğim gözlere, her şakasına iltifat ettiğimde büzülen dudaklara, ve en az dudakları kadar kalbininde büzüldüğünü hissettiğim kişiye bakarken oluyordu bu
gariplik.

Birşeyler hissetiğimin farkındaydım. Ama bu kişi neden oydu ki? Kusursuzdu, tam benim tipimdi, onu görünce kalbim tekliyordu. Ama olmayacak gibi hissediyordum işte. Kalbim herkese aşık ol, ama ona olma diyordu sanki ve ben kalbime söz geçiremiyordum.

Beynim onunla olduğum zaman devreye giremiyordu. Kalbim deli gibi atarken, beynim bir kenara çekilmiş uyuyordu. Şu an aşık değildim. Bunu biliyordum, kendimi tanıyan bir insandım. Bu yüzden henüz bir şansım vardı. Kalbim kendini tamamen kaybetmemişti.

Onunda bana birşeyler hissettiğinin farkındaydım. Fakat bu hissin ne hissi olduğunu çözemiyordum. Davranışlarıma mı ilgisi vardı? Ya da dış görünüşüme?  Aşık olabilirmiydi peki? Bu ikimiz içinde kötü olurdu. Toplumdan bir korkum yoktu. Ailemdende.

Ama işte... Bilmiyorum anasını satayım ben bizden olmayacağını hissediyordum.

Niko'yu asla üzmek istemiyorum. O eşsizdi. Kalbi, duyguları, ve ne hissettiğini bakarakta anlayabildiğiniz gözleri...  O üzülmeyi haketmiyordu.

Oda aynı şeyleri hissediyor olabilirmiydi? Benim gibi köşesine çekilip, ben ne düşünüyorsam oda düşünüyormuydu?

Zamanla herşeyi görecektik. Akışına bırakmayı sevmeyen bir insan olsamda yapacak birşey yoktu. İçimdeki bu garip his kendini daha fazla belli etmemeliydi...

-

RUSYALI (BXB)Where stories live. Discover now