<10

445 27 2
                                    


1k okunmusuz... Birçok yazar için küçük bir sayı ama beni okadar mutlu ettiki anlatamam (': teşekkür ederim...

-

Şu an olduğum durumdan hiç memnun değildim. Bizim sarışının ablası elini çenesine koymuş bir kaşı havada beni süzüyordu. Niko'da bana "sorun yok" bakışı atıyordu.

"İsterseniz kahve getireyim size? Türk kahvesi hemde seversiniz." Dedim göz hapsinden kurtulmak için.

"Şekersiz olsun." Kaşını indirmeden ve eli hala çenesinde söylemişti. Ne vardı bukadar süzecek? Yoksa Niko beni ona 'karı kız peşinde koşuyor dikkat et abla' diyerek mi uyarmıştı? Aynen Ata kesin öyle demiştir.

"Ee hani kahve?"

"Anan- pardon getireyim hemen."

Sapık gibi kendi kendime içimden konuşurken kadına bakakalmıştım. Kesin beni 60 yaş her kadının postuna gül emojisi bırakan amcalardan sanmıştı.

Üç tane kahve hazırlayıp iceriye geçtim. Niko'nun nasıl içtiğini bilmiyordum buyüzden ablasıyla aynıdır herhalde diyip şekersiz yapmıştım.

"Buyrun." Dedim Niko'nun kulağına birşeyler fısıldayan kadına.

"Teşekkürler." Dedi yine tek kaşı kalkık şekilde bana bakarken. Korkuyordum.

"Al Niko'cum." Dedim kahveyi verirken.

"Ben kahve sevmem."

"Nikolay kahve sevmez."

Anlaşmış gibi aynı anda konuşmuşlardı.

"Ha alıyım ozaman." Dedim Niko'nun kahvesini kendi bardağıma dökerken. Ne yani ziyan mı olsun?

Keşke ziyan olsaymış. Yine garipseyici bakışların altında kalmıştım.

"Niko gelir misin benle iki dakika."

"Hm hm" dedi ablasının yanından kalkarken.

Koridorun sonuna gelince Niko'ya eğilip fısıldadım.

"Hani ablan girdiği her ortama uyum sağlardı? Irzına geçmişim gibi bakıyor."

Odağı ben değil dudaklarımdı.
Dur. Ne? Harbiden dudaklarıma mı bakıyordu?

"Seni garipsedi biraz." Dedi hala odağı ben değil dudaklarımken. Bozuk türkçesiyle fısıldayarak konuşmuştu.

Benimle oynuyormuydu bu? Ortak olalım ozaman.

"Neden? Kardeşini yiyeceğimi mi düşünüyor?" Dedim fısıldayıp biraz daha yüzüne eğilirken.

Gözlerini irice açıp geri gitti.

"Yok, ondan değil. Boşversene. Hadi içeri geçelim." İçeriye ilerlerken geride kaldım. Ne oldu şimdi aşkım ya ben anlamadım.

-

"Buyrun tuz isterseniz."

"Kendim alırım teşekkürler."

Şurda gözüne girmeye çalışıyordum fakat hanfendi zorluyordu. Ben Niko gibi utangaç birşey olur sanmıştım. Elinden gelse beni evden atacaktı. Niko'ysa ikimize bakıp kıkırdıyordu. Sen gel beni ablamla iyi anlaşırsınız diye kandır, sonra kıkır kıkır gül ne ala beyefendi.

"Baban reklam şirketinin sahibiymiş doğrumu?"

"Evet" dedim çatalı böreğe saplamaya çalışırken. Normalde elle yerdimde yanımızda rus vardı yani şimdi. Pis millet olarak anılmayalım.

"Güzel." Dedi kolasından yudumlarken. Ajan falanda şirketle ilgili şeylerimi öğrenmeye çalışıyordu acaba? Fazla televizyon izliyordum.

"Yarın bir arkadaşımda kalacağım. Bir geceliğine buradayım."

"Nasıl aynı eve düştünüz ki? Nikolay bana ilk taşındığında tek yaşadığını söylemişti."

Elimdeki çatalı masaya bırakırken Niko'ya baktım. Dudağının içini dişliyordu.

"Evi bize satan kişi, iki kişi yaşayacağımızı bize söylemedi. Niko benden önce taşınmış içeri girdiğimde hırsız sanmıştım." Dedim hafif sırıtırken.

"Niko diyip duruyorsun da. Nikolay isminin kısaltılmasını sevmez."

Oh shit.

Niko'ya baktım. Bugüne kadar rahatsız olmuyordu? Ya da oluyorduda ben farkedememiştim.

"Neyse, masayı toplayalım herkes doyduysa?" Aslen Türk olduğu belli oluyordu. Türk kadınlarında genetikti herhalde sabredemeden masayı toplamak.

"Tabii, isterseniz siz içeri geçin ben hallederim."

"İyi olur aslında. Siz Nikolay'la toplarsınız." Dedikten sonra gülerek salona gitti. Kaşlarımı çatarak Niko'ya baktım.

"Ani ruh değişimleri var." Dedim anlamsız bakışlarla bakarken.

"Öyle." Dedi oda maviş maviş bana bakarken. Sabah bana olan o bakışlarını unutmamıştım.

Masayı topladıktan sonra -ki çoğu işi ona kitlemiştim- bizde içeri geçtik. Anastasia sırıtarak telefonda biriyle mesajlaşıyordu. Yani parmaklarının hareketinden anladığım kadarıyla.

"Kimle yazıyorsun abla?" Mesaj diyemiyordu. Okadarda olur canım.

"Tanımazsın ablacım. Neyse, uykum geldi benim nerede kalacağım?"

Derin sessizlik.

"Odamı hazırlamadınız mı..."

Niko'yla birbirimize bakıyorduk. İkimizin aklınada gelmemişti.

"Abla biz beraber yatalım." Dedi Niko çaresizce.

"Hayır ya ben tek yatmak istiyorum."

Elini çenesine koyup, tek kaşını kaldırdı. Evet yine.

"Siz beraber yatın?"

...

Uzun olacak dedim ama en fazla bukadar oldu kusura bakmayın... Nikoyu değiştirecegim sanirim yeni model buldum tabii siz yine istediğiniz gibi hayal edin❤️






RUSYALI (BXB)Where stories live. Discover now