⁹⁴

5.8K 587 105
                                    

Selamlaaaar

Size güzel, ama aynı zamanda kötü bir haberle de geldim...

Şöyle ki bugün yazabildiğim kadar bölüm yazacağım ve eğer bölüm yazabilmişsem yarın yazdığım o bölümlerin hepsini saat sekizde yayınlayacağım

Yüz hariç tabii ki...

Belki bir bölüm yazarım belki beş bilmem

Ama haber edeyim dedim

Evet, artık bitirme zamanı...

Neysem karalara bağlamayalım, şuan zamanı değil

Yıldıza basmayı ve yorum yapmayı unutmayın.

İyi okumalar ballarım 💗




⁹⁴

"Çok güzel olmuş etler lan!" dedi Duru. Bende keyifle etimi yedim. Cidden çok güzel olmuştu. Ama bir sorun vardı. Yüzü düşük olan ve geldiğimizden beri tek kelime etmeyen Sezgin'di sorun.

Ona baktım yeniden. Yemeğini yiyordu. Yutkundum ve "Sezgin." dedim. Durdu ve bakışlarını bana çevirdi. Üçlü keskin bir şekilde bana bakarken gerginlikle yutkundum ve gülümseyip "Güzel olmuş mu?" dedim.

Bakışları Atalay'a gitti ve "Anlıyor galiba bu işlerden, güzel olmuş." dedi. Atalay "Afiyet olsun." dedi başını bir kere sallayıp.

"Anlıyor tabi." dedim ben ise keyifle. "Bizim her yemeğimizi o yapıyor, ve benimle bebeğiymişim gibi her gün ilgileniyor. Öğle arası yediğim yemekleri de o yapıyor!" dedim keyifle gülüp.

Atalay'a baktım ve "Teşekkür ederim, her şey için." dedim. Ceyhun yüzünü arkamdan saçlarıma daldırdı ve "Kıskanıyorum ama." dedi.

Atalay ise elini getirdi ve alnımdan sarkan, neredeyse gözüme girecek olan saç tutamımı geriye itti. Gözleri parlıyordu. Barkın burun ucumu sıkarken Atalay hafifçe tebessüm etti ve "Etme. Sana ne borçlu olduğumu bilmiyorsun..." diye fısıldadı.

Barkın yanağıma öpücük kondururken "Yaşama tutunmamı sağlayan sensin bal. Sensiz bir hiç olan adama, küçük bir şey yaptı diye teşekkür etme."

Gözlerim irileşirken kafasına vurdum ve "Deme böyle, salak! Küçük değil bu, çok büyük bir şey!" diyince alnıma gülerek öpücük kondurmuştu.

Barkın "Biz neyiz lan göt?" diyip onun kafasına vurduğu zaman Atalay daha çok gülmüştü.

Ceyhun "Bizi dal sanıyor herhalde." diyince Atalay onun kafasına vurmuş ve "Saçmalamayın oğlum. Zor zamanlarımda yanımdaydınız ki hala daha öyle." dedi.

Biliyordum.

Atalay ne kadar sert görünmeye çalışsa da, kendini gizlese de göze çarpıyordu. Kocaman kalbi vardı.

Ailesini küçük yaşta kaybetmesi onu sarsmış ve her an tetikte olan bir çocuk haline getirmişti. Bu ikisi dışında kimseye güveni yoktu, kimsenin sevgisine inanmıyordu.

Ama şimdi ben vardım.  Benim sevgime inanıyordu, bana güveniyordu. Ona güven veriyordum, onun tetikte olmasını sağlayacak durumu unutturuyordum.

Kocaman gülümsedim ve "Sizsiz olmaz ki!" dedim Ceyhun ve Barkın'a hitaben. Onlara baktım ve "Eğer dördümüzden biri olmazsa, biz tamamlanamayız!" dedim.

"Bu yüzden sonsuza dek beraber olacağız!" dedim. Üçlü sessiz kaldı bir süre. Sonra üçü de anında bana sarıldı, sarmaladı.

"Konuşma böyle yavru ceylan, ağlatacaksın bizi!" dedi Barkın. Güldüm. Ceyhun "Yerim seni, güzel kalpli Sincabım benim!" dedi. Atalay ise "Seni seviyorum bal, çok seviyorum." dedi.

TURUNCU KAFA (BxBxBxb) +18Tahanan ng mga kuwento. Tumuklas ngayon