TURUNCU KAFA (BxBxBxb) +18

⁹

Ben-gel-dim

EVET, BEN GELDİM

VE BU GUN TEK BİR BOLUM VAR BİDAHA İSTEMEYİN GİFİP ALFA YAZİCAM ALFAAAA

LUCİFER BEBEGİMİ OZLEDİM BEN

Neyse neyse güzel bir bölümle geldim

Hadi siz okuyun bende saat altıya Alfa yetiştirmeye çalışacağım

Yıldıza basmayı ve yorum yapmayı unutmayın bebekler.

İyi okumalar💗

⁹

"Duru, napacağım ben?" diye sordum çekinerek okul bahçesine girerken.

Duru sinsice güldü ve "Ben mi sana dedim çıplak çıplak gömlek giy, azdır hatta, yetmiyormuş gibi babacık diyip oyna onlarla?!" diyince yutkundum.

"Tamam, sen bir diyince yaptığımın biraz yanlış olduğunu düşündüm." dedim. "Biraz mı?!" dedi bağırarak. Okul bahçesindeki bakışlar bize dönerken yutkundum.

Şuan öğle arasından dönüyorduk ve bu zamana kadar onları görmemiştim. Sınıfımda saklandığım için de olabilirdi bu, ama önemli değildi.

Duru derin bir nefes verdi ve saçını savurup "Neyse, seninle uğraşamam." dedi. Sonra sırıttı ve "Bugün Güneş'im ile karaoke'ye gideceğiz." dedi.

Kaşlarım alayla havaya kalktı ve güldüm. Hızla durdu ve bana baktı. Ellerini belime koydu ve "Ne gülüyorsun lan, göt!" dedi. "Bok gibi söylersin kesin!" dedim alayla.

"Senden güzel söylerim anasını satayım!" diyince "İmkanı yok!" dedim. Serçe parmağını uzattı ve "Var mısın lan idaasına?!" dedi. Hızla serçe parmağımı serçe parmağına kenetledim ve "Varım lan!" dedim.

Arkadan gülme sesi ve başıma konulan el ile vücudum titreyip, gözlerim irileşti. Nefesim kesilirken üç tanıdık konu doldurdu burnumu. Üçünün kokusu birleşince çok güzel bir koku gelmişti burnuma.

Ceyhun "Şarkı dinlemeyi severiz. Çıkışta kapının önünde bekliyor olacağız." dedi. Yutkundum. Duru bana baktı ve sırıttı. Sonra Ceyhun'a baktı ve "Jüri olmak ister misiniz? Hangimizin en iyi söylediğine karar verirsiniz." dedi. 

"Katiyen olmaz!" dedim utanarak. Şarkı söyleyişimi duysunlar istemezdim.

Atalay bir anda kulağıma "Babacıkların o güzel sesini duymalı." dedi. Tüylerim diken diken olurken kulağımın arkasına bir öpücük kondurdu ve geri çekildi.

Barkın "Hatta kazanana, bizden, istediği bir şeyi alacağız. Ne olursa olsun!" diyince hızla ona döndüm ve baktım. Tabi, siyah kartı olunca böyle rahat konuşuyordu.

"Her şeyi mi?" dedim kollarımı iki yana açıp. Bahçedeki herkes bize bakıyordu. Okulun iki zorbasının, okula yeni gelmiş turuncu bir kafa ile kaynaşmasını elbette olağan dışı buluyorlardı.

Ya da sadece dedikodu için bir malzeme arıyorlardı.

Ceyhun alt dudağını dişleyip gülerken, Atalay gözlerini yumdu ve başını başka tarafa çevirdi. Barkın güldü ve burun ucumu sıkıp "Her şey'i." dedi.

"Şirket istesem?" diyince "Alırız." dedi. "Harbi mi?" diyince "Tabi oğlum." diye cevap verdi. Bunun üzerine aklıma gelen şeyle sırıttım ve "Peki babacığım." dedim.

Hepsi put gibi dönüp bana bakarken Duru öksürük krizine girdi. Gergince gülümseyip bir adım geri gittim.

Barkın arkasını dönerken Ceyhun üzerime eğildi ve "Bana da söyle." dedi. Atalay hızla yakasından tuttu ve geri çekti. "Sıranı bekle." dedi. Yutkundum ve "Babacıklarım." dedim.