⁸¹

8.5K 671 140
                                    

Merhabaaa

Unutmuşum bölüm atmayı bugün iki kişi hatırlattı sağolsun

Bolca öpücükler size mwuah

Basım çok agriyooo

Yıldıza basmayı ve yorum yapmayı unutmayın.

İyi okumalar bebekler 💗🧚🏻‍♀️💗

⁸¹

"Çıkabilirsiniz çocuklar." diyen hocayla hızla ayağa kalktım ve eşyalarımı toplamaya başladım. Sırtıma çantayı taktığım gibi telefonu cebime koydum; Duru, Güneş ve Sezgin'i beklemeden koşarak sınıftan çıktım.

Evet, artık Sezgin'le arkadaşım diyebirdim. Kendisi de gay olduğunu söylemişti. Sonra sevgilisi var mı diye sormuştum. Olmadığını ve gay barlarda takıldığını söylemişti. Oradan girmiş ve en sevdiğimiz yemeklerden çıkmıştık.

Birçok şeyi konuşmuştuk. Artık arkadaşım diyebileceğim biriydi kısaca.

Kalabalık koridorlardan ittire ittire geçtiğimizde ve sonunda bahçeye çıktığımızda hızla okul bahçesinin önündeki arabaya baktım. Tam oraya gidecektim ki bir el belime kondu ve hızla beni kendine çekti.

Ben ne olduğunu şaşırıp küçük bir çığlık atarken burnuma dolan mandalina kokusuyla Barkın olduğunu anladım. "Yavrum, yavru ceylanım." dedi şakağıma öpücük kondururken. Kenardan Ceyhun gelip "Sincabım!" dedi ve hızla saçlarıma öpücük kondurdu.

İkisi de neredeyse salya sümük ağlıyordu. Bir anda enseme konulan öpücükle irkildim. "Çok özledim." diyen Atalay'la titrek bir nefes verdim. "Abartmayın ya, sanki üç ay kalmışım burada!" dedim.

Ceyhun "Üç ay ya da üç dakika, fark etmez ki!" diyince Ceyhun'un burun ucuna öpücük kondurmuştum. Etraftakiler bize bakarken Duru'nun "Eniştelerim!" diyişini duyduk.

Hızla ona baktım ve "Yaklaşma hain!" dedim. Bana dil çıkardı ve Barkın'ın yanına geldi. "Benim iş ne zaman olur ya?" dedi masum rolü oynayıp. Barkın hızla "Burada konuşulmaz şimdi." dedi alttan imayla.

Hızla Barkın'ın yanağına acıtmayacak, hafif bir tokat attım ve "Ne işi?" diye sordum çatık kaslarla. Ceyhun öksürüp "Bak Sincabım, insanlar yürüyor!" dedi dikkatimi dağıtmak amaçlı.

Hızla ona baktım ve "Sus Ceyhun." dedim net bir sesle. Ceyhun hızla dudaklarını birbirine bastırdı ve başını salladı. Atalay tam konuşacaktı ki ona baktım ve "Sende." dedim.

Hızla yüzümü Baskına çevirdim ve "Dökül." dedim. Duru "Hay, ya bir şey yok!" dedi. Hızla ona baktım ve "Sende sus Duru, yoksa Güneş ile uzun bir konuşma yapacağım." dedim.

Anladığı gibi ağzına fermuar çekti. Bu sefer kenardan Güneş kaşlarını çattı ve Duru'yu götürüp konuşmaya başladı. "Dökül." dedim yeniden.

"Yavrum, olmaz." diyince "Emin misin? Olmaz mı gerçekten?" dedim. Yutkundu gergince ve kenardan Ceyhun ile Atalay'a baktı. Sonra bana baktı ve derin bir nefes verdi. "Bilgisayar alacaktım ona." dedi. "Neden?" diyince "Yavrum..." dedi ama ben hızla onun sözünü kesip "Neden?" diye sordum.

"Biz dün gece Duru'ya okulda sana sulanan yavsaklar varsa diye haber etmesini istedik." dedi. Devam etmesi için ona baktım. "Sonra bize bunun karşılıklı olup olmayacağını sordu. Ben de ona istediği bir şeyi alacağımı söyledim karşılığında."

"Yani o senden bilgisayar istedi?" dediğinde başını salladı hızlıca. "Neden böyle bir şey yapmaya kalkıştınız ki?" dedim alnımı göğsüne yaslayıp. İçin mutluluktan kıpır kıpır olmuştu. Beni düşünmeleri beni mutlu ediyordu.

TURUNCU KAFA (BxBxBxb) +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin