TURUNCU KAFA (BxBxBxb) +18

⁴⁴

Vay be

Özlemişim buraları uf uf

Toparladık da çok şükür

Dört gün aradan sonra özlemişsinizdir yazarinizi ve kitabı diye düşünüyorum ve ve

BUGUN KOTABİMA İLK EDİT YAPİLDİ COK MUTLUYUM

BU ARADA UZUN Bİ BOLUMLE GELDİM

VE SONDA GUNEYİMMM DİCEKSİNİZ AMA KOMİK YA

BEN DAHA BİSİ DEMİYORUM

Yıldıza basmayı ve yorum yapmayı unutmayın.

İyi okumalar ballarım💗

⁴⁴

Etrafa baktım. "Sahile gelmeseydik keşke." dedim. Ceyhun elindeki açık mavi şapkayı bana taktı. Bedenim sıcaktan yanarken ona baktım. Atalay "Biraz gezmekten zarar gelmez." diyince Barkın "Parka götürürüz seni." dedi.

Hızla ona baktım elimdeki dondurma yavaş yavaş erirken. "Park mı?" dedim inanmaz gibi. Onlar benim icin parka mı geleceklerdi? Siyah şapka ve siyah maske takan Ceyhun derin bir nefes verdi ve "Sallanırsın." dedi. Atalay "İstemez misin?" diyince ona baktım bu sefer ve kocaman gülümseyip "Olur." dedim.

Sonra başımı yeniden mavi denize çevirdim ve dondurmamı yalamaya başladım. Okulların kapanmasına az bir süre kaldığı için, ders işlenmiyordu. Bizde dün gece telefondan konuşmuş, okula gitmeyip beraber vakit geçirmeyi karar kılmıştık.

Dondurmamı yalarken keskin bakışlar ile başımı çevirdim. Üçüne de teker teker baktım. Üçü de yaladığım dondurmaya, dudaklarıma bakıyorlardı. Yanaklarım yanarken güldüm. Gülmem ile üçü de gözüme baktı.

"Sapık mısınız?" diyince üçü de başka yere baktı. Ben daha çok güldüm. Ceyhun "Sevgilimin güzel dudaklarına bakamayacaksam, kiminkine bakacağım?" diyince hızla ona baktım. Yüzümdeki gülüş sırıtmaya dönüştü.

Ceyhun gergince yutkundu, Barkın "Sıçtın." dedi. "Kiminkine bakacakmışsın?" dedim sert bir sesle. Ceyhun hızla önüme geldi ve çömeldi. "Güzelim, senden başka kim var ki benim gözümün önünde, zihnimde, kalbimde? Benim her yerim sen olmuş, senden başka insan var mı, bilmiyorum bile!" dedi.

Gülümsedim hemen. Barkın da güldü ve "İyi kurtardı." dedi. Eğildim ve şapkayı diğer elimle kaldırıp hızla alnına öpücük kondurdum. Sonra hızla biraz kaldırdığım şapkayı düzelttim ve geri çekildim.

Atalay "Dondurman akıyor." dedi ve dondurma tutan elimin bileğini kavrayıp elimi hafifçe havaya kaldırdı. Kalbim hızlandırken ona baktım. O ise elime akan dondurmayı diliyle yaladı. Gözlerim irileşirken karşı banktaki kızlar şok oldu.

Yan banktaki nenelerden biri "Terbiye kalmamış." dedi. Nene, biz işi yakında pişireceğiz, bu ne ki?!

Atalay elindeki dondurmayı gözlerimin içine bakarak yaladı. Alt tarafının hareketlendiğini hissettim. Deliğim kasıldı. İnlememek için sıktım kendimi. Atalay geriye çekildi ve "Şimdi oldu." dedi.

Bedenim sıcaktan değil, az önce olanlardan sonra cayır cayır yanarken hızla önüme döndüm. Sırıtan Ceyhun'la karşılaştım. Hafifçe dikleşti ve maske üzerinden dudaklarıma öpücük kondurdu. Gözlerim yeniden irileşti.

Savaş oyunu gibiydi. Bir düşmanı öldürüyordun, karşına diğeri çıkıyordu!

Deliğim yeniden kasılırken Barkın da boynumu emdi. Dudaklarımdan inleme firar etti. Teyzeler ayağa kalkıp, bizi ayıplayıp giderken hızla bende ayağa kalktım.