³³

15.9K 1K 240
                                    

Nerelere geldik öyle ya nerelere

Aney sal bizi aney diyeceğimiz bir bölüm NDHZMZHZMGZZM

SALACAK İNSALLAH BD

NEYSE TUZLU KAHVELERİ HAZİRLAYALİM

Yıldıza basmayı ve yorum yapmayı unutmayalım.

İyi okumalaaaar 💗



³³

Elimdekilerle ilerlerken yutkundum. Tepsiyi tutan ellerim titriyordu. Kahveler her an, tepsiye dökülebilirdi.

Oturma odasına girince kız isteme merasimi gibi bir hava hakim oldu. Benim üçlü yan yana oturmuş, olur dikkat bana bakıyordu. Üçünün üzerindeki takım kıyafetlerinden bahsetmiyordum bile. Jilet gibi olmuşlardı.

Annem ise bana öldürücü bakışlar atıyordu. Durun da, baştan anlatayım.

Annem bizi yakalayınca evi ayağa kaldırmış ve iki saat bizi hesaba almıştı. Ertesi gün Ceyhun'un annesi Zelin anne ve Barkın ve Atalay'ın annesi Yaprak anneyi aramış, tanışıp kaynaşalım diye ertesi güne eve çağırmıştı.

Yani şuan üçlünün ailesi buradaydı. Annelerini bırakın babaları, babalarını bırakın kuzenleri bile buradaydı! Benim odamda oyun oynuyorlardı. Ve şuan kız isteme merasimi gibi, kahveleri de ben yapıyordum.

Tabi onlar kız isteyemezdi. Anca beni isterlerdi, benden başkaları onlara yar olmazdı.

Öldürürdüm başkalarına baksalar ki, yapacaklarını da düşünmüyordum. Geldiğimizden beri bir kere olsun gözlerini benden ayırmamış çocuklardan bahsediyorduk.

Annemler ve diğerleri konuşurken teker teker kahveleri dağıttım. Benim üçlüye geldiğimde gülümsememi tutamadım.

Barkın "Hangileri tuzlu?" diye fısıldayınca ona baktım. "Elimde tepsi olmasa yemiştin kafana tokatı." diye fısıldadım. Ceyhun güldü ve "Sincabım, ellerin titriyor." dedi fısıltıyla ve uzanıp bir tane kahve aldı.

Atalay "Bunu pratik olarak düşün." diye fısıldayınca "Dökeyim mi kahveyi üzerine?" diye fısıldadım. Dudaklarında tebessüm oluştu. "Dökeceksen sen dök zaten." dedi ve bir tane kahve aldı. Barkın "Sıcak ya, hemen aldı kahvesini gerçekten dökersin diye. Malum, oğluşu pek alfa." diyince gülmemi tutamadım.

Atalay "Zırlama seninki daha küçük diye." derken bizimkiler buraya bize bakmaya başlamıştı. Barkın da kahvesini alınca elimdeki boş tepsiyle mutfağa koştum. Gülmem sonunda kesilince tepsiyi masaya koydum ve ellerimi yıkadım.

Yıkadığım ellerimi boynuma sürdüm biraz serinlemek adına. Oturma odası ile birleşik olduğu için mutfak, benim üçlü net bir şekilde beni seyrediyordu. Onlara baktım. Üçü de aynı anda yutkundu.

Bu kısık sesle gülmeme sebep oldu.

Annem benim üçlüye baktı ve sonra bana baktı. Hemen ciddileştim. Sonra annem bana kafa salladı 'sen görürsün' adında. Sonra başını diğerlerine çevirdi ve "Diyorum ki, yarın hep beraber pikniğe mi gitsek?" dedi.

Yutkundum ve alnıma vurdum. Hay sıçayım ya! Anneme nerden yakalanmıştık biz?! Sevgili olduğumuzu öğrenince sevinmişti ama o yakınlıktan hiç hoşnut olmamıştı.

Kim bilir, birkaç gün önce olanları bile, neler olurdu?..

Onlar böyle konuşurken çoktan zaman su gibi akmıştı ve ben sevdiceklerim ile bakışmaktan başka bir şey yapmamıştım. Onlar da zaten şuan fısıldaşıp duruyorlardı. Barkın başını salladı ve ayağa kalktı.

TURUNCU KAFA (BxBxBxb) +18Opowieści tętniące życiem. Odkryj je teraz