~

75 6 15
                                    

Elini vurmak için yine kaldırdığında sabrımın sonuna gelmişti. Artık susmayacaktım. Bir adım geri çekildim ve bağırmaya başladım.

+BIKTIM SENDEN YETER ARTIK. DAYANAMIYORUM. BOŞANACAĞIM SENDEN. TAHAMÜLÜM KALMADI.

Eve yeni geldiğim için şanslıydım ki cebimde param, üzerimde ceketim ve telefonum vardı. Kapıya doğru gittim ve açarak ayakkabılarımı hızlıca giydikten sonra son kez yüzüne baktım ve kapıyı sertçe çarparak kapattım.

Kapının çarpılması ile akmak için izin bekleyen gözyaşlarım kendilerini rahat bıraktı. Hızlıca yürümeye başladım.

Evet o benim eşimdi. Fakat severek evlenmemiştik. Ben Haeun. 10 yaşımda ailemi kaybetmiş, bana mecburen bakmak zorunda amcama emanet edilmiştim. O ise bana bakamayacağını iddia edip, bu adi ile beni evlendirmişti. Hemde halen 18 yaşında iken. Benden 7 yaş büyük olan bu Hyunshik iti ile yaşadığım 5 sene boyunca sürekli şiddet görmüştüm.

Sabrımın taştığı bu anda ise 23 yaşında bir bireydim. Ben bu acı dolu hayatımı gözlerimden geçirirken ayaklarım son enerjilerini hızlıca tüketiyordu. Evden yeterince uzaklaşmıştım.

Yürüme yolundaki banklardan birisine oturdum ve gözyaşlarımın daha hızlı akmasına izin verdim. Ayaklarmıda kendime çekip, kollarımı üzerlerine koydum ve yüzümü saklayabileceğim bir alan oluşturdum kendime. Pusmuş bir şekilde ağlarken etraftaki kimsenin ne düşündüğü umurumda değildi.

Kollarım göz yaşları ile ıslanırken dakikalar birbirini kovalıyordu.

Ne kadar süre geçti emin değilim. Koluma dokunan ten ile kalbim korku ile hızlıca atmaya başladı. Beni bulmuş olamazdı değil mi?

Korkan bir çocuk gibi yavaşça yüzümü kolumdan ayırıp karşımdaki bedene baktım. Bu o değildi.

Sarı saçlara sahip, çilleri yıldızları anımsatan adeta bir melek edası ile yanımda duran birisiydi. Endişe ile sordu omzuma elini koyup destek vermeys çalışırken.

-İyi misiniz? Bu havada dışarıda durmak pek iyi bir fikir değil.

+Teşekkürler, iyiyim.

Dedim ve yüzümü yeniden kollarıma koydum. Ağlamam devam ederken yanıma oturduğunu hissettim. Düşünsenize birisi beni önemsiyor . Hemde aradan geçen 13 seneden sonra.

Ağlamam yavaşlarken doğruldum ve gözyaşlarımı sildim. Hala yanımda oturuyordu ismini dahi bilmediğim kişi. Ona baktım. Bana bir tebessüm bahşettiğinde zorla yüzüme bir gülümseme takındım.

-Daha iyi misiniz?

Kafamı olumlu anlamda sallayıp ayağa kalktım. Bir saygı selamı olarak eğildikten sonra konuştum.

+Zamanınızı bana ayırdığınız için teşekkür ederim. Gitmek zorundayım iyi günler.

-İyi günler.

Ona da dertlerimi anlatıp canını sıkamazdım bu sebeple hemen yanından ayrıldım. Bir otele gidecektim. O eve geri dönemezdim.
 


Yeni kurgumu nasıl buldunuz?
Umarım beğenirsiniz.
Keyifli okumalar.

Cover Me || Lee FelixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin