4

16.4K 995 283
                                    

Başlasın tanışmalarrrr

Neyse hadi yallah

°°°

Ne mi yapıyordum?

Sabah iki kez gördüğüm o arabanın içerisinde seneler önce ayrıldığım eve geri dönüyordum.

Evrak işleri, halihazırda öz kızları olduğum ve kaçırılmam uzun süredir sürdürülen bir polis soruşturmasının yapı taşı olduğu için çokta uzun sürmemişti.

Yalnızca henüz asıl kimliğime geçiş yapamamıştım. Kime ait olduğunu bilmediğimiz Açelya Yıldırım ismini kullanıyordum senelerdir. Bu da babamın halledeceğini söylediği konular arasındaydı.

Onlara sesli söylemeye çekinsemde anne/baba demeye karar vermiştim çünkü onlar gerçekten bana sahip çıkmışlardı ve beni bu kadar seven insanlara bende hanım veya bey diye de hitap edemezdim. Ben onların yerinde olsam çok kırılırdım.

"Şey, öncesinde bana abilerimle tanışacağımı söylemiştiniz ya. Kaç abim var tam olarak?"

(Şampiyonlar ligi hayatım ne abisi)

"5 abin 1 tane de erkek kardeşin var."

"Ne?!" Şokla sesimin yükselmesine engel olamazken gözlerim kocaman açılmıştı, onlar tepkime gülerken ben hayatımı sorguluyordum. Beş abi ne demekti?

Beş abi başa bela demekti.

En azından oda arkadaşım Sinem'den anladığım kadarıyla abi zor bir şeydi. Onun abisi başka bir yetimhanede kalmasına rağmen onu deli gibi darlıyor ve nefes alan bütün xy kromozomlarından kıskanıyordu, ayrıca aşırı kaba biriydi.

"Şey aslında ben tam olarak gelmek istedi-" Lafım babamın kahkahasıyla bölünürken bakışlarım ona döndü.

"Korkma korkma, yemezler seni."

Buna pek inanamasam da sesimi çıkarmadım. Yine de umut fakirin ekmeğiydi.

Anne ve babam aşırı tatlı insanlardı ve belki kardeşlerim de onlar gibi uysal tipler çıkardı kim bilir?

Araç büyük bir malikanenin önünde yavaşladığında demir kapı otomatik olarak açılarak aracın geçmesini sağladı. Ben şaşkınlıkla geldiğimiz bu yere bakarken buraya nasıl bir isim vereceğimi bilemiyordum.

Arsa? Malikane? Köşk? Saray? Adı her ne deniliyorsa oydu ve belkide daha fazlası.

Bu adamlar kanun kadar zengindi herhalde. Gerçi bu durumda bende öyle oluyordum.

"Burada sadece biz mi yaşayacağız?"

Sorduğum soruya annem gülerek "Sadece dediğin kızım 9 kişilik bir aileyiz." dedi ve ekledi. "Gün içerisinde çalışanlarda oluyor tabi. Hatta son beş senedir yatılı olarak müştemilatta kalan bahçe ve mutfaktan sorumlu çalışanımız bile var. Karı koca pek tatlı insanlardır. Tanıyınca sende seversin."

Duyduklarımla istemsizce rahatladım, ailem zengin olsalarda anlaşılan alçakgönüllü insanlardı. Aklıma İngilizce öğretmenim geldi, eşi savcı diye bize üstten bakar özellikle beni aile terbiyesi almadığımı iddia ederek hor görürdü. Allah'tan bir İngilizcesi vardı. İngilizce öğrenip ne yapacaksak zaten, dolarımız yoksa hiçti yani.

Gerçi sanırım artık dolarımda..

"Geldik."

Babam daldığımı fark etmiş olacakki anda tutmak ister gibi seslenmişti bana doğru. Başımı uysalca sallayıp arabadan indim.

Eve girdiğimizde duyduğumuz bağırış sesleriyle kısa bir an birbirimize baktık.

"Lan Emir! Eğer bunu anlatırsan yemin ediyorum seni tepe taklak balkondan sarkıtırım oğlum. Top gibi sektiririm seni!" Arkadan kahkaha sesleri gelirken salondan içeri girdik. Henüz bizi fark etmeyen grubu gördüğümde bir an manken ajansında olup olmadığımdan emin olmak için sormak istedim. Hoay maşallah.

Kayıp Bebek Açelya ~ Gerçek aileWhere stories live. Discover now