⋆Aras'tan...

2.3K 141 24
                                    

Ara bölüm, iyi okumalar.

Ayda yanıma geldiğinde henüz sigaramı söndürmüştüm, şanslıydım bu konuda. Bir de onun sigara konusunda dırdırını dinlemek istemiyordum.

"Kuzen, ne yapıyorsun soğukta?"

"Hava alıyordum, gelme bende giriyorum içeri."

Otelin kapısında duruyordu. Söndürdüğüm sigarayı bir kere daha ayağımın altında ezdikten sonra kapıya doğru ilerledim. Ayda çocukmuşum gibi burnumu sıkınca ondan kaçmaya çalışsam da o koluma girmiş ve kaçış alanı bırakmamıştı.

"Kıpkırmızı olmuş yüzün, soğuk sana gelmiyor yavru."

"O burnumu sıktığından olmasın..."

Dil çıkarmakla yetindi. Ben lobiye doğru adım atarken Ayda buna engel olup beni asansörlerin oraya yönlendirdi.

"Odaya gitmiyorum ben Ayda, lobiye bizimkilerin yanına geçeceğim."

"Ufff, sevmiyorum o aptalları, başka zaman takılırsın. Gel odada takılalım biraz."

Ayda sosyal bir kızdı, öyle odaya falan tıkılmak onun işi değildi. Şu an tam zıttık.

"Bir şey mi var da beni odaya çağırıyorsun."

Huzursuzca kıpırdanıp asansörü çağırdı. "Nereden çıkardın be, canım takılmak istemiyor."

Sakladığı bir şey vardı. Çok geçmeden jetonum düştü, kesin Ege orada olduğu için gitmemi istemiyordu. Bu beni kızdırmıştı, neden kaçması gereken bendim? Ayrılıktan sonra kendini o Kuzey piçinin kollarına atan o değil miydi? Ah bir de Alp denen lavuk vardı sürekli etrafında. Deli oluyordum düşündükçe, beni suçladığı şeyi yapmamıştım, ama o yapıyordu.

"Bana bak Ayda, biliyorum sana hiçbir şeyi anlatmıyorum diye onun tarafındasın ama yerini bil. Burada hatalı olan ben değilim, bunu biliyorsun. En azından bunu anlattım sana, neden ben ondan kaçıyorum? Bunu son yapışın olsun."

Sertçe kolundan çıktım, şu günlerde sabrımın sınırı yoktu. Gelmeyecektim işte bu siktiğimin tatiline, yine Ayda yüzünden buradaydım. O babamın aklına girmiş, babamın bana baskı yapmasına sebep olmuştu. Kendi ailem resmen bana düşmandı.

Sertçe kolundan kurtulmamı umursamadan tekrar koluma girdi Ayda. Saçımdan hafifçe çektikten sonra çatık kaşlarıyla bana baktı.

"Aranızda olan biten beni ilgilendirmiyor, eğer kimin haklı olduğuna bakarsan ikinizde haksızsınız, bence hiç oraya girme. Ege'de senin kadar üzülüyor, kusura bakma ona düşman olamam."

Gözlerimi devirmekle yetindim, Ege'den uzak dur diye baskı yapamazdım sonuçta. Ben bile ona karşı taşıdığım bunca öfke ve kırgınlığa rağmen zor duruyordum uzakta.

Hala seviyordum onu, sevmekten vazgeçemeyecektim kolayca. Ege benim ilk aşkımdı, ilk defa birinin beni karşılıksız sevdiğini hissetmiştim. Bana olan sevgisi aşık etmemişti sadece, daha ilk başta, eriğini izinsiz aldığım günden beri beni çekmeyi başarmıştı. Özge beni hiçbir zaman bu kadar etkilememişti. O öldükten sonra zaten Ege'yle kıyaslanacak kadar değerinin olmadığını da öğrenmiştim.

Kuzey her zaman vardı. O zamanda vardı, bir şeylerin bozulmasına sebep olmuştu, şimdi de Ege'nin etrafındaydı. Gerçekten Ege'yi sevdiğini, onu mutlu edeceğini bilsem susar giderdim, bütün öfkeme rağmen bunu yapardım çünkü sevgim öfkemden fazlaydı. Ama biliyordum, Kuzey yalancıydı, Özge'ye yaptığının aynısını yapacaktı ve ben aynı sonu yaşamasından korkuyordum.

Arkadaş DümeniWhere stories live. Discover now