- istemiyorum git artık

Çenemi artık sıkmıyordu yüzüne bakmıyordum ama sıktığı çenemi okşuyordu

- evet ben çok güçlüyüm sizden üstünüm ben bunu unutma

Dediklerinde yüzümü buruşturdum aklıma bugün yaşadıklarım geldi acaba şuan hoca ve eşi napiyordu kesin biliyordu gözlerimi ona çevirip

- o kadın ve hoca neden öyle oldu ayrıca neden hak ediyorlar ki?

Benden biraz uzaklaşıp tezgaha kollarını birbirine dolayıp sırtını verdi aşırı karizmatik duruyordu yada ben bir erkeği ilk kez böyle görüyor ve böyle yakınlaştığım için etkileniyordum

- onlar sıradan hoca değil ayrıca insanlara yardım etmiyorlar kendi menfaatleri var o çarşaflı kadın şükran kendi bebeğini bir ifrit ailesine verdi hiç düşünmeden o bebeğin ahı onların üstünde şimdi cayır cayır yapıyorlar

Dediklerinde kaşlarımı çatmıştım

- yanıyorlar mı?

Kafasını olumlu anlamda salladı

- Peki o kadın neden bizi taşladı

Otuz iki diş sırıtıp

- benim olduğunu biliyor

- Ben mal mıyım ki senin olayım senin falan değilim

- hayır Gül sen benimsin benim karanlık hayatımdaki tek ışığım

Yutkundum bir cin böyle romantik olur muydu ?

- evet oluruz neden olmayalım bizde sizin gibiyiz sadece daha farklı ama çok aynı zaten bir kaç haftaya görürsün

- Asla senden kurtulucam ben haram sın sen git kendi aleminden birine aşık ol git burdan

- Hayır öyle bir ihtimal yok sen benimsin ben senin

Daha bisey demeden o gelmeden önce sosunu koyduğum ve tezgahata öylece duran noodleyi gözleriyle işaret etti

- Neden yemiyorsun soğudu bak

- adın ne?

Ağzımdan çıkan soruya engel olamadım
Yüzündeki erkeksi gülümseyle bana baktı

- Sen zaten ismimi koymuş sun Ateş

- nerden biliyorsun ki?

Küçük bir kahkaha attı utanmıştım

- gözlerin ateş gibi ya ondan

- bisey olmaz beğendim zaten bana Ateş diye bilirsin

Kafamı olumlu anlamda salladım

- eee hadi yemeğini ye açsın sonuçta

Diyip tabağı eline alıp bana yaklaştı
Mutfağımızda bulunan küçük masaya doğru ilerleyip tabağı koydu ne yapacak diye bakarken elimi tutup benide bir sandalyeye oturttu kukla gibiydim oda bir sandalyeyi alıp karşıma koydu dizlerimiz birbirine değiyordu

- napiyorsun ya?

kalkacağım sıra iki bacağını tutup bacaklarının arasına koydu sıkıyordu ama canım yanmıyordu tabağı eline alıp çatalla önceden sosunu koyduğum noodleyi karıştırdı çatala makarnayı dolayıp sanki küçük bir bebek mişim gibi ağzıma doğru uzattı elimin tersiyle ittim tabağıda aynı şekilde bacak arasından dizlerimi kurtarıp ayağa kalkacağım sıra yüzüme yediğim tokatla yalpalarak yere düştüm ağzımdan büyük bir çığlık çıktı çünkü sandalyeden yere düşmüştüm kolum masaya çarptığı için kırılmış gibi hissediyorum

- anne baba

Bağırarak söylemiştim ama çıt yoktu
Daha kendime gelmeden saçlarımda hissettiğim el ile tekrar ağzımdan acı bir çığlık çıktı

- seni öldürürüm şımarık napiyorsun sana iyi yaklaştıkça şımarıyorsun

Saçımdan tutup ateşten bir parça olan gözlerine bakmamı sağlıyordu ama öyle çok çekiyordu ki kafa derim kopuyordu sanki

- bırak annee

Neden gelmiyorlar dı bisey mi olmuştu onlara bakmam gerekti ama önce bundan kurulmam gerek
Aklıma bi an onun evimize giren her hangi bir insan olmadığı geldi o bir cindi eğer dua okursam giderdi
Ama hiç bir dua aklıma gelmiyordu gözümden yaşlar boşalıyordu hiç bisey yapamıyordum zoruma gidiyor du

- Sana bunun bedeli ödetirim kaldıra bilir misin bilmiyorum?

Kafamı olumsuz anlamda salladım canım çok yanıyordu

- özür dilerim lütfen bırak

Yüzünde pic bir sırıtış vardı

- aptalsın sen ahmak ve nankör

Diyerek saçımı bıraktı ellerimle kafamı okşadım çok acıyordu başımda dikiliyor du
Kolumda ellerini hisettim beni hızla yerden kaldırdı yüzüne baktığımda hiç bir duygu yoktu gözlerimi kaçırdım

- gidiyorum şimdi ama merak etme yine gelicem her anında seninleyim

Dediklerine bisey demedim
Sert sesini duydum

- Bana bak benimle konuşunca gözlerimin içine bak

Dediğini yaptım bir an önce gitmesini istiyordum

- aptallık etme olur mu? bak bugün ne oldu bugün başkaları yarın siz olursunuz

Ne diyordu bu?

Yanağıma sıcak dudaklarını bastırdı hiç bisey yapmadım gözlerimi sıkıca kapatıp gitmesini bekledim
Yanağımda artık dudak baskısı yoktu gözlerimi açıp baktım gitmişti derin bir nefes verip elimle alnimdaki teri sildim göz yaşlarım hâla akıyordu yerde ki noodleye baktım gerçekti herşeyi sinirden artık daha çok ağlamaya başladım yere çöktüm neden böyle oldu bir anda hiç bisey yapmadım ben

Mutfağın kapısının açılma sesiyle arkamı döndüm annem elindeki bardakla saçı başı dağılmış uyuku ve şaşkın bir şekilde bana bakıyordu yerden kalkıp anneme sarıldım

- Kızım noldu burda naptın?

Hıçkırıklarım arasından konuştum

- anne yine geldi

Annemin beti benzini attı

- Ne nasıl yani dur şhhh sakin ol babanı çağırayım hatta biz gidelim yanına gel

diyip koluma girip doğruca benim odama gittik babam orda kalıyordu..

LANET Mİ? MUCİZE Mİ?Donde viven las historias. Descúbrelo ahora