Bölüm 19

384 15 0
                                    

Dün çok güzel bir gün geçirmiştik beraber. Onu çok seviyordum.

Bugün cumaydı ve hafta sonu çalışmayacaktım. O yüzden bu hafta son kez hazırlanıp, işe gidecektim.
Gökhan benden baya daha önce gittiği için askeriyeye, saat 4-5 gibi, beraber gitmiyorduk. Ben 8'de başlıyordum.

İş yerine varmama az kalmışken. Başımın arkasında bir şey hissettim. Kafama bir şey dayanmıştı.

"Merhaba avukat hanım, bizimle geliyorsun." dedi yabancı bir ses.

"Ne oluyor? Siz kimsiniz?" dedim.

Allahım ne oluyor şimdi. Arkamı döndüğümde 3 terörist gördüm. Yanımıza bir araba yaklaştı. Simsiyah bir arabaydı.

Daha ne olduğunu anlamadan. Bir tanesi ağzıma bez tuttu. Ben kurtulmak için çırpınırken kendimi kaybettiğimi hissettim. Hayır ya beni bayıltıyorlardı.

.....

Uyandığımda, ellerim ayaklarım bağlıydı. Beni neden kaçırmışlardı anlamadım. Avukattın tamam da o yüzden olduğunu sanmıyorum.

Mağarayadaydık. Bir odada. Beni dağaya kaçırmışlardı.

Odanın kapısı açıldı ve iri yarı bir adam girdi içeri. Yanındada adamları vardı. Pardon köpekleri diyecektim.

"Ooo uyandın sonunda demek avukat, yoksa Üsteğmenin sevgilisi mi demeliyim" deyip kahkaha attı.

Iyyyy dişleri sapsarıydı. Ve çok tipsiz bir adamdı. Kusacağım şimdi bu tipe.

"Benden ne istiyorsunuz?" dedim sakin tutmaya çalıştığım sesimle.

"Sevgilin istediğimiz adamımızı vermiyor bizde karşılığında seni kaçırdık. Bu sayede seninle değiş tokuş yapacağız" dedi

Beni kaçırdıklarına göre çok önemli biri olması lazım. Şimdi anlaşılıyordu Gökhanın halleri.

" Gökhanlar beni bulacak ve sende canını kurtarmanın peşine düşeceksin. Keşke beni kaçırmadan bunu da akıl etseydin de kaçma planı yapsaydın." dedim alaycı bir sesle.

Onun gibilerden korkmuyordum. Korkakların tekiler.

"Avukat beni sinir etme, yoksa bu güzel yüzüne yazık olacak." beni korkutmaya çalışıyordu.

"Hadi ya çok korktum. Sen beni ne sandın. Biz türküz biz hiç kimseden korkmayız. Gerçi sen bu kuş kadar olan aklınla anlamazsın bunu, çokta zorlama beynini tabiki varsa." deyip güldüm.

Adam çok sinirlenip tokat attı bana. Kafam yana kayarken konuştu.

"Madem sen türksün ve korkmuyorsun bizden bakalım bakalım ne kadar acıya dayanıklısın. Madem yüzbaşı seni kurtaracak o zaman sen gitmeden biz sana güzel bir hediye bırakalım." dedi.

Dudağım patladı galiba çünkü sızladığını hissediyorum.

Ne yapıcaklar bana, endişelenmeye başladım. Tamam avukatım kendimi korumayı biliyorum az çok. Ama elim kolum bağlı olduğu için ve sayıları çok fazla. Kaçıp gitsem yolu bilmiyorum. Tek umudum askerlerin beni bulması. Gökhan acaba öğrendimi kaçırıldığımı.

Adam eline bıçak alarak bana doğru yaklaştı. Daha ne olduğunu anlamadan, bıçakla koluma çizikler attı. Canım çok yanıyordum ama bağırmamak için de dişimi sıkıyordum. Onlar benim canımı yakınca mutlu olacakları için acıdan bağırmamaya çalışıyordum.

Adam saçımı tutup arkaya doğru çekti.
"Vay demek bu kadar dayanıklısın sen Avukat, başka bir şey yapalım o zaman" dedi.

Allahım daha ne yapıcaklar bana. Sen bana yardım et Allahım.

ÜSTEĞMEN VE AVUKAT KAYA.Where stories live. Discover now