45. Bölüm - Zincirler

3.7K 265 264
                                    

'Sınır'
'1500 okunma'
'150 yorum'
'150 oy'

Evet, evet, evet, yine zincir.....:)

Farkettiyseniz kapağın sol alt köşesinde zincir var ve bu zincirin bir anlamı var. Zincirin bir sürü anlamı var, bir anlamını ise bu bölümde okuyacağız.

Biliyorsunuz ki bu zamana kadar zincirin bir anlamını görmüştük, o da Balca'nın ve Zincir'in yüzleşmesiydi.

Diğer anlamını ise şimdi göreceğiz.

Bu arada WhatsApp Kanalı açtım, gelmek isteyen özelden bana mesaj atabilir oraya duyurular spoilerlar veya merak ettiğiniz şeyleri öğreneceksiniz.

Yazım yanlışı olan yerlerde nokta bırakınız :)

İyi okumalaaaaarrrrrr:))))

~~~~~

Ala Balca Doğu'dan...

İçimde bir boşluk vardı, Karan olmadığından beri bir boşluk vardı.

Üç gün geçmişti.

Koskoca üç gün.

72 saat geçmişti.

Karnımdaki yaranın hala acısını hissediyordum ama umursamıyordum.

Nasıl umursayabilirdim?

Karan'ı kimin kaçırdığı belli değildi, lakin Albay'ın dediğine göre Engerek adlı bir tarikatın lideri kaçırmış olabilirdi.

Engerek kim bilmiyordum, lakin o beni biliyordu.

Zaaflarımı bilmemesini umuyordum, çünkü benim tek zaafım ailemdi. Ailem dediğim insanlardı.

Şuan karargahtaydım, Ankara'dan dönmüştüm, Albay ve Alperen Korgeneral'den bir ton azar işitmiştim.

Lakin işittiğim azarı umursamıyordum, yine olsa yine yapardım. Bunu onlarda biliyordu.

Nisa'nın odama girmesiyle başımı kaldırdım, maskemi kullanmıyordum, maske sanki beni boğuyordu.

"Bişey mi oldu?"

Nisa hızla başını salladı. "Evet, Karan'ı kimin kaçırdığını öğrendik."

Kaşlarımı çattım. "Kim, Engerek mi?"

Nefesini vererek tekrar başını salladı. "Evet ve tahminen seni bitirmek için kaçırdı, lakin Engerek değil Engerek'in adamları kaçırdı. Kameralarda kayıt silinmiş bir vaziyetteydi, lakin gizli kamera vardı hastanede. O görüntülerde anladık."

"Nasıl anladınız?"

Yanıma gelip cebinden bir kağıt çıkardı, önüme koydu. "Bu işaret Engerek'in işareti. Yani tarikatında olanların hepsi bu simgeyi taşıyor."

Kağıdı elime aldım. Bir haç işareti vardı, ve üstünde üç adet yıldız vardı. Tek yıldız ile kalmıyordu, bir de göz vardı o yıldızların içinde. "Hristiyan galiba kendileri?"

Başını salladı. "Evet, hristiyanlar ve müslüman olanlardan hem de Türklerden nefret ediyor."

"Biz de ona bayılıyoruz anasını satayım, neyse devam et."

"Bu işaretten vücutlarında bir dövme var, o dövme de çoğunda boynunda oluyor lakin birinde bileğindeydi. Bileğinde olanlar Engerek ile daha fazla yakın ve iletişime geçenler."

Hafifçe başımı salladım. "Peki bunu nereden biliyoruz?"

Nefesini verdi. "Ayaz Binbaşı söyledi, Engerek ile aralarında bir husumet varmış, yakaladıkları adamlardan biri ağzından kaçırmış."

Dağların Çift Başlı Kurdu Where stories live. Discover now