Merhabalar öncelikle bir açıklık getirmek istiyorum.
Bu ilk 10 bölümü yazarken öylesine yazıyordum, bu kadar tutacağını bilmiyordum.
Kitap bildiğiniz üzere bir asker kurgusu, lakin ben bir asker değilim ya da kara harp da okumuyorum. İmkanım dâhi yok zaten, harp okuyabilirsem ancak deniz okuyabilirim. Zaten öyle istiyorum.
Kitapta yaşlar, yerler ve yapılan bazı şeyleri çok kafanıza takmışsınız. Olabilir normal, lakin dediğim gibi asker değilim. O kadar da araştırma yapmadığım için her şeyi bilemem. Ve şuan düzenleme yapsam hikayenin belki akışı bozulabilir.
İlk 10 bölüm kısa yani 1000-2000 kelime aralarında oluyordu, diğer bölümler 2000-4000 arası. İlk başladığım için bu kadar yeter diye düşünüyordum lakin azmış bunu farkettim.
Neyse ya yine çok konuştum, eğer düzenleme yapmamı istiyorsanız söyleyebilirsiniz.
*bir kaç minik düzenleme yapılmıştır.*
Karargahta oturup iki saatten fazla incelediğim dosyalar ile uğraşıyordum.
"Bir bitmek bilmedi ya bu dosyalar. " Diye söylenirken içeri Albayın postası girdi.
"Yüzbaşım albay sizi odasına çağırıyor."
"Tamamdır time haber ver geliyorum." Diyip yerimden kalktım başıma bordo beremi geçirip albayın odasına doğru yürümeye başladım.
"KOMUTANIM! BİZİDE BEKLEYİN." Diyen bir adet Kartal vardı.
Arkama dönüp. "Kartal bune hız lan?." Dememle timin geri kalanlarını görüp baş selamı verdim.
"E komutanım beraber gidelim albayın odasına." Demesine kafamı sallayıp hep birlikte albayın yanına geçtik.
"Yüzbaşı Balca DOĞU Isparta. Emredin komutanım!" Diyip duruşa geçtim.
"Oturun çocuklar." Diyince hepimiz yerimize oturduk. Albay konuşmaya başladı. "Çocuklar bugün time yeni biri geliyor." Demesine şaşırdım çünkü gerek yoktu biz bize yetiyorduk.
"Kusura bakmayın albayım ama neden?"
"Öyle gerekti Balca. Yeni gelen komutanınız başarılı ve tecrübeli biri." Diyip saatine baktı. "Hatta şimdi gelmesi lazım siz tanışıp kaynaşın." Diyip ayağa kalkınca bizde ayağa kalktık. Albay odadan çıkınca Sezgin abi konuşmaya başladı.
"Nereden çıktı komutanım ya, bide komutan diyor albay siz yeterdiniz bize of." Diye söylenmeye başladı.
"Bir bilsem be abi, bide bu çıktı başımıza."
Biz kim miydik?
Biz Karayel timiydik.
Yüzbaşı Balca DOĞU
Üsteğmen Emre ACAR
Teğmen Sezgin COŞKUN
Teğmen Sena KALELİ
Asteğmen Kartal AKTAŞ
Astsubay Kıdemli Başçavuş Hüseyin YÜCEL
Timde iki adet asena ve dört adet bozkurt vardı ve yeni biri daha eklenecekti.
Umarım benden üst bir rütbe de değildir. Çünkü hiç uğraşamıycam yeni komutan ile. Karargahta ki Binbaşı dan çektiklerimi bir ben bir Allah bilirdi.
Gerçekten sinir bozucu biriydi ve iyiki de benim timimde değildi olsaydı vah halimize.
Odaya birinin girmesiyle tüm gözler kapıya döndü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dağların Çift Başlı Kurdu
Action"Sakın, sakın Ala, aklının ucundan dâhi geçirme." Diye burnundan soludu. Sinirle bir adım attım. İşaret parmağımı doğrulttum. "Sakın Yüzbaşı, sakın ola bana o isim ile seslenme. Senin o ismi demeye artık hakkın yok! Balca'yım ben anladın mı?!" Sende...
