51

10.4K 1.2K 526
                                    

Haiiiiii

Onceki bolum icin ricasi bulundugum editi yapanlar instadan atabilir🥺ya da tik tok isimlerinizi buraya birakabilirsinizzz

2 bolumdur yorumlar beni cok mutlu ediyoooo boyle devam

Ya bolum o kadar sacma oldu ki... Surunsun falan demissiniz ama cok sıkıldım artık

Ozur dilerim

İdare edinnnn

Bolumun yazilis amaci👇🏻
Stamonar IYI KI DOGDUNNN

Fikirlerinizi, tahminlerinizi bekliyorum...

Sınır;
930 Vote
1k Yorum

-

-

Jungkook, gözlerini rahatsız eden ışık yüzünden kıpırdanmış, tekrar uyuyamayacağını anladığında gözlerini açmak zorunda kalmıştı. Yanında gördüğü boşluk yutkunmasına neden olurken biraz kıpırdanmış, sızlayan bedenine rağmen oturmayı başarmıştı.

Yatakta oturarak geçirdiği dakikalarda hayatı sorgulamayı seçmişti. Gece yaptıklarını, konuştuklarını düşündükçe kendini kötü hissediyordu. İyi mi yapmıştı yoksa kötü mü bilmiyordu.

Bir yanı rahatlamış hissediyordu. İçine tuttukça kalbi dayanmıyordu, şimdiyse bir nebze olsun iyi gibiydi. Ancak korkuyordu da... Acaba fazla mı abartmıştı? Ya da yanlış mı anlaşılmıştı? Aklı yerinde olmadığı için pireyi deve olarak anlatmış gibi hissediyordu. Yine de haklı olduğunu gösteren tarafı daha ağır basıyordu.

Düşüncelerinin beynini uyuşturduğunu hissettiğinde yataktan kalkıp ayaklarının titremesinin geçmesini bekledi. Gözleri komodindeki hava makinesine değindiğinde dudaklarında ufak bir gülümseme belirdi.

Yatarken onu taktığına emindi. Taehyung ne zaman gelmişti, ya da ne yapmıştı bilmiyordu ama nefesinin yeterli geldiğini anlayıp çıkarmıştı.

Yavaş adımları ilerlerken ne yapacağını düşünüyordu. Nasıl davranmalıydı? Soğuk mu olmalıydı? Beyni öyle olmasını söylüyordu, ama kalbi başka. Daha fazla uzaklığa dayanabileceğini düşünmüyordu. Gurursuz gibi hissettirse de ayrı kalmak daha çok canını yakıyordu.

Düşünerek bir yere varamayacağının farkına vardığında akışına bırakmaya karar vermişti. Gurursuz olan oydu, elden bir şey gelmiyordu.

Bunu düşünmekten önemli dertleri vardı. Göğsü ve boğazında büyük bir ağrı vardı. Göğsü fazla sütten, boğazı fazla ağlamaktan ağrıyordu. Karel'i gördüğünde iyi olacağına düşünüyordu.

Salonu boş görüp mutfaktan gelen kokuları aldığında oraya çevirmişti yönünü. Tedirgin adımları mutfağa girdiğinde dikkatini ilk çeken tezgahta yemek hazırlayan eşiydi. Konuşarak dikkatini çekmek istemediği için ayağını yere sürümeyi tercih etmişti.

Amacına ulaşıp bakışlarını üzerine çektiğinde yutkunup yerde, pusette yatan uyanık oğlunun yanına ilerledi. Eğilip yanağını okşadığında huzursuzlanmıştı.

"Günaydın."

Ona baktığını bildiği için başını sallayarak karşılık vermiş, oğluyla ilgilenmeye devam etmişti.

Lily | TaekookWhere stories live. Discover now