4 ∞ Geçmiş hatıralar

En başından başla
                                    

Babamın işaret parmağına takılı olan bir yüzüğü vardı. Bu yüzük benim Giselle'in evinde bilerek ve isteyerek bıraktığım, Giselle'in ise unuttuğumu düşündüğü yüzüktü. 

Yüzüğün çok özel bir özelliği vardı. 

Bu yüzük takan kişi ile bağ kuruyor, onu vampir ya da insan fark etmeksizin dokunulmaz kılıyordu. Yüzüğü taşıyan kişi, gelen hiç bir saldırıdan etkilenmiyordu. 

Adeta takan kişinin etrafını sarmış bir kalkanın, çember oluşturması gibi saldırılar karşısında dimdik durmasını sağlıyordu. 

Bir diğer özelliği ise yüzüğü taşıyan kişi kendi isteği ile bir başkasına vermediği takdir de ondan zorla alınırsa, yüzüğü alan kişi ya da kişileri bütün saldırılara karşı açık hale getiriyor, lanetliyor, ölüme sürüklüyordu.

Babam Hodrick, diğer vampirlere nazaran fiziki yönleriyle de onlardan oldukça öndeydi. Büyük uzun kollara, kuvvetli iri ellere, kaslı büyük bir bedene sahipti. Boyu inanılmaz uzun bu adamın refleksleri de inanılmaz çevikti. Gözleri koyu kan kırmızı bir renge sahipti. Her zaman geriye doğru taranmış sarı saçları omuzlarının arkasında dururdu. 

Çok titizdi. Kıyafetlerinde tek bir kırışıklık ya da leke görürse hemen başka kıyafetlerle değiştirmesine neden olurdu. Her zaman tertemiz ve kusursuz kıyafetler ile gözükürdü.

Asırlarca yaşamış babam Hodrick'in genel bilgisi ve kültürü de çok yüksekti. Sürekli okur ve yeni kitaplara yönelirdi. Modern zamana ayak uydurmaya çalışırdı. Bütün dünyayı gezmiş, keşfetmişti. Asırlar boyu tecrübe edinmiş ve yıllara meydan okumuştu.

Kütüphaneyi andıran çalışma odasına kendisini sürekli kapatır saatlerce, günlerce hatta bazen haftalarca çıkmazdı. Büyük kalın kitaplar arasında kaybolur ve sadece gerekli gördüğü bilgileri bize öğretirdi. Çalışma odasına annem Marisa dışında kolay kolay kimsenin girmesine izin vermez, çıkarken de odayı kilitler öyle çıkardı. 

Abim Jayden ve benimle sadece eğitim amaçlı görüşür, verdiği eğitimler dışında çok konuşmazdı. Bize kusursuz saldırıyı, planlamayı ve savaşların nasıl kazanılacağını öğretip dururdu. Bu nedenle abim Jayden ve ben, koskoca malikanede babamın eğitimleri dışında hiç bir şey yapmaz, hep birlikte vakit geçirirdik. İki kardeş olarak birbirimizin diğer yarısıydık...

Fakat abim bazen babama bazen çok benzerdi. Asiliği ve dik başlılığı ile biliniyordu. Fevri biriydi. Ani kararlar verir, egoları önde gelirdi. Çocukluğundan beri babamın yüzüğü onun hayaliydi ve her zaman bir gün en güçlü ben olacağım o yüzük benim olacak derdi. 

Aynı zamanda babama hayranlık duyarak büyürdü. Onun tarafından her zaman gurur duyulan altın çocuk olmak istiyordu. Saçlarını çoğu zaman onun gibi geriye tarar ve onun gibi bakardı. Babama özenirdi, tıpkı benim gibi...

Fakat o her ne kadar benden büyük olsa da kabiliyetler açısından ben ondan daha güçlüydüm. Babamın verdiği eğitimlere her daim katılır, onun gibi okumaya ve gelişmeye çalışırdım. Babamın gözüne girmek için elinden geleni yapsa da benden her zaman ara farkla geride kalan abim Jayden, bir türlü babamın gözüne giremiyor ve giremedikçe hırslanıyor ve içerliyordu. 

Bu durumu gördükçe üzülürdüm ve bazen sırf onun daha başarılı gözükmesi için isteyerek başarısız davranır, onu ön plana çıkartırdım. Ama babam çok dikkatliydi. Her zaman bunu özellikle yaptığımı bilir, mükemmeliyetçi olduğu için Jayden'ı aşağılardı.  

KUTSAL YA DA BEYAZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin