˙⊹𓏲2∘˙⊹˙

26 2 1
                                    

♥︎

Çağlar boyu Quidditch kitabında da yazdığı gibi, birine arayıcı olarak snitch vermek demek ondan hoşlandığınızı itiraf etmek demektir.

Snitch'in altın olması da bir nevi bir mesaj sayılabilir. Altın değerlidir 'sana olan aşkımı değerli buluyorum' benzeri bir mesaj verir. Ne de olsa snitchi tahtadan da yapabilirlerdi.

Bunu okulun önünde vermekse 'senden hoşlandığım için utanmıyorum' demektir. Anlayacağınız her yerinden anlam akan bir itiraf isteniyorsa bunun en iyi yolu snitch'tir.Onun bunu düşünmesi biraz garipti. Üstelik sadece bir aşağılama için.

Ben bunları gözden geçirirken arkamda bir çift göz hissediyordum. Kime ait olduğunu bilsem bile asla bakmamaya kararlıydım. Normalde benimle şimdiye milyonlarca kez dalga geçmesi gerekirken hiçbir şey yapmayışı garip geliyordu.

Bunları düşünmekten iksirim yarım kalmış, tamamlanmamıştı.Tekrar iksire odaklanmaya karar vermişken yanımda bir hareketlilik hissettim

"Yardım lazım mı?"

Malfoy'un yanımda belirmesiyle ona anlamsız bir şekilde baktım. Neyi amaçladığını bilmesem bile ne için yaptığını biliyordum. Yüzüne bakmadan ciddi bir ifade ile konuştum.

"Hayır."

Ben kurbağa yumurtalarını iksire dökerken o dediğimi duymazlıktan gelip otları ezmeye başlamıştı.

"Bunu seninle baloya gelmem için mi yapıyorsun?"

Elimdeki aletle iksiri karıştırırken bana gülümseyip konuştu.

"Birde kız arkadaşım olman için"

Hızlıca iksire dönüp karıştırmaya devam ederken kısa bir süre konuşmamıştım. Sadece iksire odaklanmış bir şekilde kendi yansımama bakıyordum.

"Yani benimle baloya geliyor musun?"

Kafamı olumsuz anlamda salladığımda elindeki ezilmiş otları kapıp iksire döktüm. İksir lavanta rengine dönerken zaferle gülümsedim.

O ise sessizce diğer ezilmesi gerekenleri eziyor ciddi ciddi bana yardım ediyordu. İksirin berbat olması için uğraşmıyordu. Kitaba bir göz attıktan sonra dönmemle konuştu.

"Gelmen için ne yapabilirim"

Birkaç saniye düşünür gibi yaptıktan sonra sinsice gülümseyip cevapladım. Elime düştün Malfoy.

"Tüm okulun önünde bulanıkları seviyorum diyebilirsin."

Ben alaycı şekilde gülüp iksire malzemeleri koymaya devam ederken o ise duraksamıştı. Boş boş önüne bakıyordu.

Biliyordum işte yalandı.Draco Malfoy asla egosuna yenip böyle birşey demezdi. O pislik bir safkandı çünk-

"Yapacağım"

Aniden dediği şeyle lafım yarıda kalırken ona şaşkınca döndüğümde malzemeleri kesmeye devam ediyordu.

"Efendim?"

Dediği şeyi tam idrak edemediğimden dolayı tekrardan sorduğumda gülüp bana baktı.

"Dedim ki istediğin buysa yapacağım"

Dalga geçtiğini bildiğimden onu ciddiye almayıp alaycı bir şekilde konuştum

"Sen bunu yapamazsın."

İksiri küçük cam şişeye dökerken kulağıma fısıldaması ile yutkundum.

"İzle ve gör Granger ben pes etmem."

Birkaç saniye yerle bakıştıktan ve olanları sindirdikten sonra gülmeye başladım. Belki de gerçekten eğlenceli olabilirdi ha? Onda bunu yapacak cesaret olsaydı tabii.

...

Büyük salonda Harry ve Ron ile yemek yiyordum. Daha doğrusu onlar beni dırdırları ile sıkıştırıyorlardı. Normalde bunu yapan ben olurdum ama bu son 2 günde hiçbir şey normal değildi zaten.

Ginny mükemmel Harry'sini izlemekle meşgulken ben tabağımdakilerle oynuyordum.

Nedense ufak bir hüzün vardı üstümde kimsenin beni -Malfoy dışında- baloya davet etmemesi yüzündendir belki diye düşündüm.

Sadece tabağımdaki salata ile oynuyor çağlar boyu Quidditch'i okuduğum için kendime lanet ediyordum. Cahillik mutluluktur ne de olsa değil mi?

Onu hiç bu kadar düşüneceğimi tahmin edemezken dalmış olmamdan dolayı kolumdan dürtülmemle yerimden zıplayarak salatayla uğraşmayı bıraktım.

Ginny gözünü Harry'den ayırabilmişti ve bana bakıyordu. Kulağıma fısıldaması ile duraksadım.

"Sana bakıyor, sana bakıyor!"

Sonuncuyu biraz bağırarak söylediği için kulağımı tutup ona kızgın bir şekilde bakarken beni umursamayıp kafasıyla Slytherin masasını işaret etti.

Oraya döndüğümde Malfoy eliyle kendini işaret edip daha sonra gözlerini işaret etmişti.

Ona izlememi istiyormuş gibi anlamışken gözlerim kocaman olmuştu. Yapmazdı değil mi? Ona yapmaması adına işaretler vermeye çalışırken şekilden şekile giriyordum o ise sadece gülüyordu

"Yapma, yapma ,yapma"

İçgüdüsel olarak ağız hareketleri yapmaya çalışırken fısıldıyordum.

Ciddi değildim, ciddi değildim merlin, lütfen yapmasın.

Oturduğu yere çıkıp ayağa kalkmasıyla gözümü sıkı sıkı yumup öylece bekledim. Bunu yapacağını nereden bilebilirdim ki!

Bağırarak söylediği şeyle salonda şaşkınlık nidaları yükselmiş Ginny beni kahkahalar arasında deli gibi sarsmaya başlamıştı.

"Bulanıklara bayılıyorum özellikle adı Hermione Granger olanlara!"

「𝐋𝐨𝐯𝐞 𝐘𝐨𝐮 𝐋𝐢𝐤𝐞 𝐀 𝐋𝐨𝐯𝐞 𝐒𝐨𝐧𝐠」Where stories live. Discover now