「𝐋𝐨𝐯𝐞 𝐘𝐨𝐮 𝐋𝐢𝐤𝐞 𝐀 𝐋𝐨𝐯𝐞 𝐒𝐨𝐧𝐠」

˙⊹𓏲1∘˙⊹˙

♥︎

Sabah herkes erkenden uyanmış etrafta kahvaltı sonrası patırtı sesleri vardı. Ginny yastıkla kulaklarına baskı yaparken bense esneyip yataktan kalktım.

"Kahvaltıyı kaçırdık zaten hala neyin peşindesin gin?"

Sonunda oflayarak yatakta dikleşmiş ve kollarını açıp gerinmişti. Bugün Slytherin-Gryffindor maçı vardı ve biz uyanmamış üstüne kahvaltıyı kaçırmıştık.

Ben terlik bile giymeden hızlı adımlarla lavaboya koşup işlerimi halletmiş ardından çabucak kıyafetlerimi kapıp giyinmeye başlamıştım.

Eteğimin fermuarını çekip üstüme gömlek giyerken Ginny lavaboda oyalanıyordu.

Gryffindor atkımı ararken Ginny ağzındaki diş fırçasıyla lavabodan çıkmış ve sersemlemiş şekilde cüppesini arıyordu.

"İlk ağzındakini çıkar mükemmel ötesi Harry'nin seni öyle görmesini istemezsin değil mi? "

Onunla dalga geçtiğimi anlamış olacakki bir yastık fırlatıp lavaboya geri döndü. Bense hala gülüyor ve saçımı düzeltiyordum.

Tokamı sabitlerken Ginny kravatını bağlamaya çalışıyordu. Sonunda başardığında kapıya ilerledim.

"Haydi Ginny acele etmezsen maçın ancak bitişine yetişiriz!"

Bu sefer de ayakkabılarını bulamayan Ginny'e seslendiğimde bir zafer nidası duymam bir oldu;

"Buldum işte!"

Hızlıca ayağına geçirip yanıma geldiğinde boynundaki kırmızı sarı atkıyı düzeltti. Gryffindor'un kazanacağından emindik hep öyle olurdu ne de olsa.

Herkeste bir şölen havası koridorlardan hızlı hızlı geçip Quidditch sahasına doğru gidiyorduk. Gereksiz bulsam bile gryffindor'un kazanmasını tabikide istiyordum.

Ginny yanımda Harry'nin ne kadar mükemmel ve Cesur olduğunu gevelerken bense onu dinliyormuş gibi yapıyor kafa sallıyordum.

Artık sürekli Harry dinlemekten kusmak üzereydim!

Bir insan hem konuşup hem nasıl bu kadar hızlı yürüyebilirdi ki?

Artık kafamın patlayacağını hissettiğimde Ginny'nin havayı öpmeye çalışıyor gibi bir görüntüsü vardı.

"Tanrım yeter Ginny, sadece birkaç saniye Harry hakkında konuşmasan? "

Tekrardan başlayacağını bilsem bile koşar adımlarla yürüdüğümüz için sahadaki seslerden en azından onu duyamayacağımı ümit ettim.

"Peki, konuşmam...bir iki dakika"

İddiasına varım 2 dakika dayanamazdı.

Sonunda büyük kapıya ulaştığımızda bahçede çok fazla ses vardı.
Gryffindor tribününe koşup merdivenleri hızlıca çıkmaya başladık.

Ginny ile birlikte en önden yer kapma hayallerimiz gerçek olurken hemen köşeye oturdum.

"Ama köşeye ben oturacaktım!"

Yüzümdeki zafer gülümsemesi ile olduğum yerde öylece kaldığımda Ginny bana sinsi sinsi baktı.

"O bakışta ne öyle.."

Kaşlarım çatılmış bir şekilde ona bakarken birden mükemmel ve olağanüstü Harry muhabbetini başlattı.

Muhabbet denemezdi gerçi sadece o konuşuyordu!

Ellerimi kulaklarıma tıkarken birden saha Slytherin takımının girmesiyle sesler yükseldi.

Rahat bir nefes verip elimi kulaklarımdan çekerken Ginny'de sessizleşmiş Gryffindor'un takımını bekliyordu.

Sonunda kırmızı sarı kıyafetleri ile sahaya girdiklerinde kaptanlar el sıkıştı.

Daha çok birbirlerinin ellerini kırıyorlardı ama her neyse.

Herkesin süpürgelere atlamasıyla maç başlamıştı. Harry ile Malfoy ortada dolanıp snitch'i ararken diğerleri bludgerlardan kaçmaya çalışıyordu.

Snitch ne kadar erken görünürse o kadar iyiydi.

...

Maç başlayalı çok olmuşken hala snitchten iz yoktu.İkimizde pür dikkat sahada boş boş bakan Harry'i izlerken şansı nihayet yaver gitmiş olacak ki birden hızlıca uçarak birşeyin peşine takıldı.

Malfoy'da arkasından tabii ki

Herkes arkada dönen maçı izlemeyi bırakmış harry-malfoy kapışmasını izlemeye başlamıştı.

Çok burun buruna gidiyorlardı ve çarpışmalarına ramak kalmıştı. Altın kanatlı top sonunda bu tribününde önünden ışık hızıyla geçti. Süpürgelerin hızlı virajlarından dolayı bir esinti olurken ikisi birlikte snitche ellerini uzatmışlardı.

Herkes ayaklanmış şampiyonun kim olacağını bekliyordu birden bire altın top göz önünden kaybolmuştu hangisinin yakaladığı bilinmiyorken ikiside geri çekildi.

Gerilim dolu anların ardından harry olduğu yerde kalırken Malfoy havada süzülerek bu tribüne geliyordu. Herkes şaşkınlıkla izliyordu.

Malfoy, Gryffindor tribününe?

Hala yaklaşmaya devam ederken yüzünde anlamlandıramadığım bir gülümseme vardı.

Biraz yukarıda durdu ve elini uzatıp açtı.Avcundaki altın kanatlı topa bakarken bunun anlamını bilip bilmediğini düşünüyordum.

Belki birisiyle karıştırdı ya da kör oldu diye düşünmeye başladım.

Ben dahil herkes ona anlamsız anlamsız bakmaya devam ederken aslında hayatımı değiştirecek bir cümle söyledi;

"Benimle Noel balosuna gelir misin Granger?"

♡