11. BÖLÜM
ㅡ iguazu
2013, Nisan
Taehyung, odanın ortasında yayılmış bir halde yerde oturuyordu. Kalem defterine adeta dans edercesine kayarak, çizimindeki detaylara konsantre olmuştu. Genç adamın yüzünde her bir çizgiyi çizerken yansıyan bir huzur ve coşku vardı. Gözleri, hayalindeki manzarayı kağıda dökerken bile yıldızlar kadar parlak ve heyecan doluydu.
Odanın dökülmeye başlamış duvarlarına serpiştirilmiş posterlerve ikinci el müzik aletleri ile doluydu. Ancak bunların hepsi gözlerin önüne gelmezdi, Taehyung'un çizimine baktığınız anda başka hiçbir şey düşünemeyeceğiniz kadar etkileyiciydi. Onun elinden çıkan her çizgi öylesine mükemmeldi ki, sadece bakmak bile insanı büyülüyordu.
Bu sırada sessizce odaya adımlayan Jungkook, merakla ona yaklaştı ve çenesini Taehyung'un omzuna dayadı. Neredeyse nefesini bile hissettirmeyecek kadar sessizdi, çünkü ortamın sakinliğini bozmak istemiyordu. Gözleri Taehyung'un çalışmasına odaklanmıştı; müthiş bir manzara resmediliyordu kağıda, sanki gerçek hayattaymışçasına.
Yaklaştığında, Taehyung'un sesi onu selamladı. "Iguazu Şelalesi çiziyorum," dedi, yüzünde hafif bir gülümsemeyle. Sesinde, keşfetmeye doyamadığı bir dünyanın izleri vardı.Jungkook, heyecanla yüzünde bir tebessüm oluşturarak cevap verdi. "Iguazu Şelalesi mi? Gerçekten muhteşem görünüyor!" dedi, gözleri çizime hayranlıkla takılı kalmıştı.
Küçük olan her zaman Taehyung'a karşı tarifi imkansız bir merak ve hayranlık duymuştu ve bunu göstermekten hiçbir zaman çekinmemişti.
Taehyung'un çizimine göz gezdirdikçe, o şelalenin ferahlatıcı sularını ve etkileyici doğasını hayal etmeye başladı. "Bir gün bu şelaleyi görmeyi çok istemişimdir," diye ekledi Taehyung, kâğıda ustalıkla hareket ederken.Jungkook, hayal kurarken dudaklarında bir gülümseme belirdi. "Evet, bir gün birlikte gidebiliriz. İkimiz de ünlü olduğumuzda ve yeterince paramız olduğunda," dedi, sesindeki kararlılık ve umutla.
Taehyung, arkasını dönüp Jungkook'a baktığında, genç adamın gözlerindeki parıltıyı gördü. "Gerçekten mi?" diye sordu, içindeki heyecanı gizleyemedi.
Jungkook, ona gülümseyerek başıyla onayladı. "Elbette," dedi, içtenlikle. "Birlikte dünyayı gezeceğiz, hayallerimizin peşinden gideceğiz. Ve Iguazu Şelalesi'yle başlayacağız."
Taehyung'un içi sevinç ve umutla doldu. O an için her şeyden vazgeçebilirdi, çünkü Jungkook yanındayken her şey mümkündü. Birlikte gerçekleştirecekleri bu hayali yolculuk, sadece Taehyung ve Jungkook arasındaki özel bağı daha da güçlendirecekti. Sanki gelecek hakkındaki tüm soruların cevabı bu ikiliye aitti ve onların zihinlerindeki tüm karışıklığı yok etmişti.
YOU ARE READING
mad about you ㅡ vkook
FanfictionJeon Jungkook ve Kim Taehyung'un birbirinden nefret ettiği su götürmez bir gerçekti. Geceleri, gölgelerin arasında sevişiyor olmaları ise karanlığa karışmış bir sırdı. 「idol!au」「eski adı: enemies with benefits」