"hoşuna gitti mi"

18.4K 2.1K 831
                                    

"Bu şekle göre, DNA molekülünün belirli bir bölgesi kullanılarak RNA sentezlenir mi, söyle bakalım."

Dirseklerimi yasladığım masayla başım ellerim arasındayken bomboş bir şekilde önümdeki test kitabının artık dördüncü olan testteki altıncı sorusuna baktığımda çığlık atacaktım. Manyak!

Yazışırken üreme konusu desem bile Taehyung genden proteini işlediğimizi öğrenmiş ve eve geldiğimiz bir buçuk saatte benim çalıştırma konusunu şaka sandığımın aksine bu aptal konuyu anlatmıştı.

Başım patlamak üzereydi. Biyolojiyi ne kadar sevsem bile yanımda Taehyung -sevgilim yani- varken neden ders çalışacaktık ki? Bakışlarımı ona döndürdüğümde ise elindeki kalemi çevirirken cevabı beklercesine baktığını gördüm.

Sıkılmamıştı. Konu ders olduğunda sıkılmıyordu bile ya! Odasına girdiğimiz gibi bana kıyafetler vermiş, ben ardından ona sırnaşmaya çalışırken o beni zorla masasına oturtmuş ve kitapları çıkarmıştı.

Yalan yok, çok güzel anlatmıştı. Okulda anlayacağımdan daha iyi anlamıştım ama sıkılmıştım ki sıkılamamın sebebi onun manitamken ders çalışıyor olmamızdı.

Dudaklarımı birbirine bastırarak ona baktım ve derin bir nefesle kollarımı göğsümde bağlarken geriye yaslandım. Sorgularcasına yüzüme bakarken bu halimden keyif alıyor gibiydi.

"Sentezlenmez ve yeter artık ya! Sabahtan beri ders anlatıyorsun ve dört test çözdük bile! Yeter."

"Doğru cevap ve yetmez."

Gözlerim kısıldığında sol kolumu masaya koydum ve ona eğilip yüzlerimizin dip dibe gelmesini sağlarken gözlerine bakıp yutkundum.

"O yanımdaki çocuğa sinirlendin ve dersle sinirini çıkarmaya çalışıyorsun değil mi? Hoşuna gidiyor bu halim."

Bakışlarım bu sefer cilveli olduğuna inandığım bir tavır ve sırıtmayla dudaklarını bulduğunda yutkunan oydu.

"O koca poponu şaplaklamamı isterdin değil mi?"

Biraz daha yüzünü yüzüme yaklaştırarak bu sefer o dudaklarıma baktığında gözlerim kısıldı.

"Kocaman popomu çok anmaya başladın, canın çekiyor herhalde."

Dudaklarını yalayarak güldüğünde eğilip dudaklarım üzerine minik bir öpücük bıraktı. Geri uzaklaşarak elini yüzüme uzattı ve alnıma uzanan saçımı kulağımın arkasına doğru itti.

"Eh, bi' ellerim karıncalanmıyor değil. Ne yapsak?"

O tekrar dudaklarıma yaklaşırken sırıtıp sandalyemi ittim ve aramıza mesafe koydum. O boşluğa düşmüş bir şekilde dudaklarını birbirine bastırarak bana bakarken ayaklandım ve elini tutup onu da çekiştirdim.

Benden uzun boyuyla gözlerini kısıp bana bakarken gülümseyip onu yatağa doğru ilerlettim ve omuzlarından itip sallantıyla oturmasını sağladığımda elleri denge için genişçe geriye uzanıp destek almıştı.

"Danstan kastın kucak dansı mıydı yoksa?"

Keyifli ifadesiyle söyledikleri kafamda canlanırken sertçe yutkundum ve kulaklarımın ısınmaya başladığını hissettim. Of! Döveceğim bunu ya! Şurada normal bir şey düşündürmüyor bile ama yalan yok.. Danstan sonra kucağına çökmeyi düşünüyordum. O sadece kucağında dans ettiğimi düşündürmüş ve kulaklarıma kızarıklık, kasıklarıma da hafif bir sızı vermişti.

"Kim Taehyung, sessiz ol ve beni izle sadece."

Taehyung kıkırtısıyla masadaki onun telefonunu elime alıp kendim oluşturduğum ve onun adını koyduğum 'liselim' adlı kullanıcı listesine girip Le Sserafim-perfect night şarkısını açtım. Hızla telefonu masaya koyup ona döndüm ve role büründüm.

seduce you |taekookWhere stories live. Discover now