8. BÖLÜM

2.9K 103 93
                                    

Her insanın yüzünde sana benzeyen bir şey aramak da varmış

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Her insanın yüzünde sana benzeyen bir şey aramak da varmış. Sesini duymak varmış şarkılarda, bütün kitaplarda seni okumak varmış..

-Ümit Yaşar Oğuzcan.

🦅

'Alpalan lüfteenn!'

Yine günlerden bir gün, Mehru Alparslan'ın paçalarına yapışmıştı. Tek derdi günlerdir sınavlarından dolayı ona zaman ayıramayan Alparslan ile beraber oyun oynamaktı.

Ama tek bir sorunları vardı.

Alparslan bu oyunu oynamak istemiyordu. Hatta öyle ki, oyun oynamak istemiyordu. Tek isteği birazda olsa elinde tuttuğu en sevdiği 'Küçük Prens' kitabını okumaktı.

'LÜFTEN DİYORUM, LÜFTEN!' bir kez daha paçalarına yapışan, kulağının dibinde bağıran Mehru'ya ters ters baktı Alparslan. Göz pınarlarını doldurmuş, melül melül bakıyordu. Kısacası en büyük kozunu oynamak için hazırlıyordu kendini.

Alparslan elinde tuttuğu kitabını koltuğun üstüne bıraktı. 'Ne laftan anlamaz çıktın ya!' diye yükseldi huysuzlukla. 'OY-NA-MA-YA-CA-ĞIM!' dedi, Alparslan heceleye heceleye.

'oynama,' diye mırıldandı Mehru küskünlükle. 'bende gider dışarıda Yakup'la kayı – koca oyunu oynayım!' arkasını dönmüş pıtı pıtı gideceği sırada, Alparslan kaşlarını çatmış şekilde, Mehru'nun minik elinden tutup durdurdu.

Alparslan, 'tamam, dur!' dedi, burnundan solurken. 'oynarız beraber, olur mu?'

Mehru, umursamaz bir şekilde omuz silkti. 'Yakup'la oynucam, küstüm sana.' Tekrar arkasını dönüp kapıya doğru ilerleyecekken, Alparslan önüne geçip durdurdu bu kez. 'Saçma saçma konuşma, ben oynarım diyorum!'

Mehru yine omuz silkecekken, Alparslan hızla omuzlarından tuttu. 'yapma şöyle!' dedi kızarak. Uzanıp Mehru'nun minik elinden tuttu. 'gel, oynayalım hadi.'

Mehru naz yapsa da gayet isteye isteye Alparslan'ı takip etti. Alparslan'ların evlerinin bahçesine indiklerinde, Mehru kucağında tuttuğu pilli bebeğini Alparslan'ın kucağına verdi. 'sen baba olcaksın, bende anne.' Kısa bir an sağına soluna baktıktan sonra, hemen karşıda beraber yaptıkları tahtadan olan minik evi gösterdi eliyle. 'buyasıda evimij.'

'tamam, evimize geçelim o zaman.' Dedi, Alparslan memnuniyetsiz sesiyle. Normal şartlar da tek bir kişi, onu oyun oynamak için zorlayamazdı. Ama söz konusu Mehru'ydu. Yaralı serçesiydi. O ne derse desin, ondan ne gelirse gelsin her şeye razıydı Alparslan.

Mehru, Alparslan'ın elinin tutarken, 'kayı – kocalay öpüşüymüş.' Dedi, dan diye. Alparslan utanç ve heyecandan titreyen ellerine mani olamazken, aynı zamanda kaşlarını çatarak Mehru'ya döndü. 'kimden öğreniyorsun sen bunları?!' diye azarladı hemen.

MEHRUWhere stories live. Discover now