11| Maskelerin Esiri

122 11 124
                                    

Keyifli okumalar bebeklerim...🫧
Okumaya başlamadan önce küçük yıldıza dokunarak oy vermeyi unutmayın.🤍
Satır aralarında yorum yapmaktan asla çekinmeyin.
Yorumlarda buluşalım...💌

~

Bazen yalnızca "mış" gibi yapardınız.
İyiymiş gibi.
Mutluymuş gibi.
Her şey yolundaymış gibi.
Yara almamış gibi.
Kan gölünün içerisinde kalmamış gibi.
Gözyaşlarıyla boğulmamış gibi.

İyi miydim? Değildim. İyiyimiş gibi yapan bir sahtekardım. Kalp kırıklarım ve kesilen bileklerim yokmuş gibi davranan bir oyuncuydum. İyi bir oyuncuydum. İçimdeki yıkımları kimseye göstermeyen, rolunu iyi ezberlemiş bir oyuncuydum.

Gözlerimi soluk ve kirli zeminden kaldırdım ve tam karşıma baktım. Çenem havada, başım dikti. Omuzlarım gerçek dışı bir şekilde havadaydı ve rolünü iyi oynuyordu. Dudaklarımda küçük bir tebessüm vardı. Koluma dolanmış olan çantamı tek bir hamlede omzuma çıkardığımda etrafımdaki gözleri yok saymak yerine doğrudan onlara baktım. Her biri kaçamak da olsa üzerime değiyordu. Gözlerindeki neydi? Merak mı? Gurur mu? Alay mı? Ya da acıma mı? Bilmiyordum. Umursamıyordum. Her birine baktım ve tebessüm ettim. Kaçmak istemedim. Kaçmaktan yorulmuştum.

Bana baktıklarında ve gülümsediğimi gördüklerinde hayretle kaşları havaya kalkıyordu. Fakat bilmiyorlardı. Gerçeği bilmiyorlardı.

Bazen maskeler takardınız.
Üzerini kapatamadığınız şeyleri saklamak için maskeler takardınız.

Gülen bir maske.
Maskenin altındaki aciz yüzün ağladığını yalnızca siz bilirdiniz.

Duygusuz bir maske.
Maskenin altındaki yok sayılmış ve artık duygularını bastırmış çocuğu yalnızca siz tanırdınız.

Kalbi kırılmamış bir maske.
Maskenin altındaki zayıf bedende, bir kalbin ne kadar da kırılgan bir şey olduğunu yalnızca siz bilirdiniz.

Yara almamış bir maske.
Bu en ağırıydı.
Bu en kötüsüydü.
Bu en aciziydi.
Bu en sahtekarıydı.

İyiymiş gibi yapmak, duygusuz biriymiş gibi görünmek kolaydı. Fakat yaralarından kanlar sızlarken yaralanmamış gibi davranmak zordu. Yaralarının üzerini dahi kapatamazken, iyileşmiş gibi davranmak zordu.

Fakat yine de yüzüme en iyi bildiğim maskemi yerleştirdim.

En sahici ve en yalancı maskemi.

Meraklı gözler yavaş yavaş azalırken sınıfımın kapısının önünde durdum. Çantamın asılı olduğu omzum gerildiğinde kapının koluna uzanan elim kısa bir an durksasa da umursamadım ve derin bir nefes alıp verdikten sonra kapıyı açtım. Kapı açıldığında bakışlarımı dik tutarak koridorda oynadığım rolümü sürdürdüm. Sınıf henüz kalabalık değildi. Bir yere geç kalmaktan nefret ederdim. Dersin başlamasına 15 dakika olması umrumda değildi. Geç kalmadığım için mutluydum. Her zaman oturduğum sırama oturmak yerine en öndeki boş masaya ilerledim.

Neden böyle davrandığımı bilmiyordum. Kimi kandırmaya çalıştığımı da bilmiyordum. Tekrar derin bir nefes alıp verdiğimde gülümseyerek omzumda asılı duran çantamı sandalyeme astım ve yerime oturdum. Hemen arkamdaki sırada oturan bir kaç kızın fısıldadığını duydum fakat umursamamaya çalıştım.

Ne konuştukları umrumda değildi. İlgimi çekmiyorlardı.

Çantamdan bir defter ve bir kaç kalem çıkardığım sırada sınıfın kapısı tekrar açıldı. Elimdeki deri defteri masama koydum. Sınıfın kapısı kapandığında bakışlarım içeriye giren kişiye kaydı.

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Jan 13 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

ELZEM Where stories live. Discover now