4 | Mezarlıklar ve Göğüs Kafesleri

176 69 77
                                    

Keyifli okumalar bebeklerim.❤️‍🩹
Yorum yapmayı ve oy vermeyi unutmayın sakın.😩❤️‍🩹

~
Bazen bazı insanlarla tanışmak tüm hayatınızı değiştirirdi.

Hayatıma girmiş çoğu insanın beni yalnızlığın karanlık kollarına ittiğini anladığımda kendimi herkesten soyutlamıştım. Tunç o insanlardan birisiydi.

Beni içinde bulunduğum yalnızlık çukurundan çıkarmak, ruhumu aydınlatmak yerine daha fazla itmişti o karanlık çukura. Şimdi hemen çaprazımda, bir adım uzağımdaydı fakat aramızda aşılması imkansız engeller vardı. Ona giden yolların hepsi çıkmaz sokaktı.

"Vera?"
Miray'ın seslenmesiyle bulunduğum ana tekrar döndüm. Miray soru sorar gibi gözlerime bakıyordu.

"Efendim? dedim boğazımı temizleyerek. Deniz az önce gelen kahvesini yudumluyordu. "Jenga oynayalım diyoruz, uyar mı sana?"
Jenga oynamayı severdim fakat Miray'ı tanıyordum ve sıradan bir Jenga oyunu olmadığını az çok anlamıştım. Cevap vermemi beklemeden çantasından oyunu çıkardı. Masanın üzerine koyup kutusundan çıkardı ve parçaları dağıttı. Parçaların üzerinde bir şeyler yazıyordu.

"Üzerlerinde sorular ve görevler yazıyor." diye açıklamaya başladı Miray. Deniz ellerini birbirine sürterek haylazca sırıttı. "Süper." dedi.

Miray tekrar bana bakıp bir cevap beklediğinde "Vera sorulan soruları cevaplamaktan korkar."
Ses çaprazımda oturan Tunç'tan gelmişti. Kaşlarımı çatarak yüzüne baktım. Sırıtıyordu ve beni tahrik etmeye çalışıyordu.

"Cevaplar hak edene verilir." dedim soğuk bir sesle. Bakışlarımı tekrar Miray'a çevirdim ve "Varım." dedim. Diğerleri de onayladığında yazılan şeyler iç kısımda kalacak şekilde parçaları dizdik.

"Herkes oyunu anladıysa başlıyorum." Miray diğerlerini kontrol ettikten sonra anladıklarından emin oldu ve kendi tarafından bir parça çıkardı. Deniz başını uzatarak ne çıktığına baktı ve kahkaha attı.

Miray'ın yüzü düşerken Deniz elindeki parçayı çekip yazan şeyi sesli şekilde okudu.
"Galerindeki en rezil fotoğrafını okul grubuna at."

Kahkaha atmaya başladığımda Deniz de bana katılmıştı. "Ciddi misin?" dedim kahkahamın arasından. Miray'ın öldürücü bakışlarını gördüğümde kendimi toparlamaya çalıştım. "Senin fikrindi." dedi Deniz gıcıklık yaparak. Miray telefonunu çıkardı ve galerisine girdi. Bulduğu bir fotoğrafa tıkladı ve okul grubuna tek seferlik görüntülenebilecek şekilde yolladı.

Telefonumu gelen bildirimle elime aldım ve Miray'ın gönderdiği fotoğrafa tıkladım. Gözünde Shrek göz bandı vardı ve uyurken habersiz çekilmişti. Bu fotoğrafı ben çekmiştim.

Gülmemeye çalışırken yan tarafımdan telefonuma doğru eğilip fotoğrafı görmeye çalışan Toprak'ın nefesini saçlarımın arasında hissettim. İstemsizce ona doğru döndüğümde nefesinin sıcaklığını hissedebileceğim kadar yakınımdaydı. Düşündüğümün aksine fotoğrafa değil doğrudan bana bakıyordu. Kendimi bir anda çıkmazda hissettim ve aslında gözlerinin çıkmazında kaldığımı fark ettim. Gözleri kendinden emin bir şekilde bakıyordu.

Bir yabancının gözlerinde kaybolmak böyle hissettirmemeliydi.

Tunç boğazını temizleyerek Toprak'ın geri çekilmesine sebep oldu. Sıra Tunç'a geçmişti. Uzanıp ortadan bir blok çekti ve yazan şeyi okudu. Yüzünde sinsi bir sırıtış belirdiğinde çıkan şeyi seslice bize de okudu.

"En son kiminle birlikte oldun?"

Gözlerimi devirdim ve umursamazca önüme döndüm. Tunç'un ima dolu bakışlarını üzerimde hissettiğimde kaşlarımı çatarak tekrar yüzüne bakmaya başladım. Koyu gözleri eğlenceli bir şekilde parıldıyordu. Elini saçlarının arasından geçirdi ve öldürücü bakışlarıma keyifle karşılık verdi. Şuan yaptığı şey beni hedef göstermekti. Asla Tunç ile birlikte olmamıştık. İlişkimiz boyunca sadece bir defa öpmüştü beni. Şuan yaptığı asılsız imanın ve masadakilerin bakışlarının hedefindeyken adeta başımdan aşağıya kaynar sular boşaldı.

ELZEM Where stories live. Discover now