48.BÖLÜM:AİLE

3.4K 163 68
                                    

Hastane ne demekti?Doğmak?Ölmek?

İlk ve son gibiydi değil mi?Hayata ilk gözlerimizi burada açıyorduk ve belki de burada kapatıyorduk.Kızım ilkini burada yaşamıştı ama yalvarırım sonu burada olmasındı allahım.Yalvarırım.Tek kalan parçamızı ben ve sevdiğim adamdan alma.Elimi kalbimin üzerine koydum.Yalvarırım...

Yoğun bakımın önündeydik.Acil ameliyata almışlardı.Kafamı ellerimin arasına aldım.Dizlerimi karnıma çektim ve kafamı onun üzerine dayadım.

İyi değildim.Kalbim de...Ruhum da...
Bitkindim.Kızım giderse biterdim.Ve işte o zaman yaşamaktan vazgeçerdim.

Saçlarımda hissettiğim el ile kafamı bile isteye kaldırmamıştım.

"Ada..."Kavurucu sesi yüreğimi bir kor gibi yakıyordu.Soğuk mermer tenime işliyor fakat içimdeki yangını söndürmüyordu.
"Açtığım yaraları kapatamıyorum Ada.Daha da derinini açıyorum."dedi fısıldayarak. Kafamı usulca kaldırdım.Gözlerinin içine baktım. Uzay boşluğu olan gözleri matlaşmıştı.Parlamıyordu.Gözlerinin etrafı kan gibi olmuştu.Gerçi benim ve buradakilerin de bundan hiç bir farkı yoktu.Hiç bir şey demeden ayağa kalktım.Gelmek istedi ama bakışlarım yalnız kalmak istediğimi haykırıyordu. Sendeleyerek dışarıya çıktım.

Gökyüzüne baktım.İlerledim ve tenha duran bir banka oturdum.Ayaklarımı bankın üzerine koydum ve bedenimi bir top haline getirdim.

Gözlerimi yumdum ve kızımı hayal etmeye çalıştım.Ama ne yaparsam yapayım o kabus aklımdan çıkmıyordu.Güzel anılarımızı perdeliyordu.

"Oturabilir miyim?"dedi tanımadığım bir kadın sesi.Kafamı kaldırdım ve ona baktım.

Bir şey demeden tekrardan kafamı ayaklarıma yasladım."Siz kimi bekliyorsunuz?"diye sordu.O da bitkindi belliki.

"Kızımı."dedim çatallaşmış sesimle.

"Sizce yaşayacak mı?"diye sordu.

"Yaşamalı."dedim.Kadına doğru döndüm ve sarıyı andıran gözlerine baktım.Acıyla gülümsedi.

"Bu sabah kardeşimi kaybettim."dedi.

Hiç bir şey demedim.Acıydı.Çok acıydı.Cevap yoktu ki vereyim.

"Beni anlıyorsun...Normalde hemen başın sağolsun derler.Ama sen beni anlıyorsun." dedi.Bitkindi onun da gözleri.

"Kelime yok ki anlatacak bu acıyı.Böyle kalbime onlarca hançeri aynı anda soksunlar ama ruhumu almasınlar." dedim.Kadın tekrardan acıyla gülümsedi.

"Yaşayacak."Gözlerim onu buldu."Benim annem senin gibi bir anne değil.Ben Buse'nin, yani kız kardeşimin annesi gibiydim.Ama gitti benden.Söylesene ne yapacağım ben?"diye sordu.

"Hiç bir şey."dedim.Gülümsedi.

"Ne yaparsam yapayım gelmeyecek."dedi sessizce.Kafamı onaylar biçimde salladım.

"Ben Ada."

"Ben Beyza."dedi titreyen sesiyle.

"Delirmek üzereyim Beyza.Daha 3 yaşında."Göz yaşım sayısızca aktı.Yüzümü sildim."Mutluydu.Elinde balonları vardı.Koşuyordu.Mutluyduk.Ta ki o sese kadar."ellerimi dayanamayacağım bir ağrıyla yanan kalbime götürdüm. "Söylesene Beyza nasıl kapatacağım bu yaralarımı?"

Bir şey demedi."Kapatamayacaksın ama yeni bir defter açarsın belki."dedi.

Acıyla gülümsedim."Açmıştım ama defterim yine kanlarla doldu."

"O zaman at o defteri.Neden kanlı deftere her gün bakıyorsun.Yenisini çıkar."

Gülümsedim.Acıydı bu gülümsemem. Yüzüme esen soğuk rüzgarla içim ürpermişti."Atamam.Kalbim o defterde." diye mırıldandım.

TÜRKÇE HOCAM|YARI TEXTİNGWhere stories live. Discover now