Giriş
Şeytanla Anlaşmak
"O senden seni bile alır."
İnandıklarımızı mı yaşarız yoksa yaşadıklarımıza mı inanırız? Bir insan doğru olan şeyi mi yapar "doğru" olduğu gösterileni mi? Yaşayanların "Felsefe yapma!" dedikleri türden sorulardı bunlar günlerce kafamı kurcalayan. Kimse duymaz duymak istemezdi. Duyulması gerekenden kaçamazsınız. Peşinize takılır en güçsüz olduğunuz an avlar sizi. Küçükken yaptığımız öcü numarasına benzer. Yatağın, yorganın altına saklanır kurtarılmayı bekleriz. Bu sefer farklı öcülerden kaçmak yerine varlıklarını inkâr ediyoruz. Belki inkâr da bir kaçıştır. Karşılaşacağın şeyden kaçabilir misin? Belki. Belki, belirsiz şeytanla anlaşma yaparsın. Huzurun karşılığında sana saklanabileceğin bir kovuk verir ama dikkat etmelisin. Şeytan ateşin ta kendisidir. Senden hep daha değerlisini alır. Oyuncu ve psikopattır şeytan. Şeytanla anlaşmak mı? Özgürlüğünü pakete sarıp önüne bırakmaktır şeytanla anlaşmak. Sığınabileceğin bir liman ararken daha da düşmektir şeytanla anlaşmak. Meleklikten düşmektir. Ölüme göz kırpmak, kucağına atlamaktır. Şeytana güvenmek kendini uçurumdan bırakmaktır. Boşluk? Evet. Şeytan boşluktur. Belirsizlik. Ademin uzandığı elma kadar cezbedici cennetten atılmak kadar tehlikedir ama karşı koyulmazdır. Onun şehvetine kapılmak mıdır kaçış? Bir dalga gibi okyanusa atlayıp peşine takar onun cazibesi. İnsanı altüst eder. Alabora olursun. Karşı koymak mı? Deneme bile. Şeytana karşı çıkamazsın. O senden seni bile alır.
YOU ARE READING
OkyaNus
FantasyKatledildi. Ondan alınanların ağırlığı benden de nefesimi almıştı. Hayatı... Kaybettirdim. Üzerime boğucu bir acı yüklenmişti. Bunun altından kalkmaya çalıştım. Kaçtım. Gözleri. Ondan hayatı çalındı. Gülümseyemedi. Okyanusa ulaştım. İçimdeki yangın...
