|22| Aşağılık Gururunuzun Öfkesi Beni Bile Vurdu

1.3K 202 107
                                    

Merhabaaa.

Nasıl geciktim ama.

Sfb yazarken dinlediğim ve özellikle sfb Jeongguk'a yakıştırdığım şarkıların bulunduğu playlist panomda var. Buram buram sfb jeongguk kokuyor. Bir uğramanızı rica ederim.

Ayrıca ficlerim hakkında paylaşımlar yaptığım, bazen spoiler verdiğim ig hesabıma beklerim sizi. vexleurr'da baya zaman geçiriyorum. Buradaki ilginizi orayla destekleyebilirsiniz.

İyi okumalar, bol yorum dilerim🫶🏻

•••

•••

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

•••

22 Ekim, cumartesi

Kıçımdaki inanılmaz ağrıyla antrenman yapmak tam olarak bir işkenceydi.

Alışık olsam da canım yanarken antrenman yaparken, canım sıkılıyordu engelleyemediğim bir şekilde. Sabah kalkar kalkmaz geldiğim kulüp sahasında öğlen dörde kadar antrenman yapmıştım ki şimdi de duştan yeni çıkmıştım. Canım hâlâ acıyordu. Haliyle oldukça huysuzluk vardı üstümde. Tek istediğim şey eve gidip uyumaktı, dinlenmek istiyordum.

Biraz da Taehyung'u istiyordum sanırım.

Dün gece yaşananlardan sonra, benim ona duygularımı itiraf etmeme karşı beni uzun süre öpüşlere boğup toparlanmaya koyulmuştu. Ben de giyindiğimde çok laf yapmadan evin yolunu tutmuş, yol boyunca bacağımı okşayarak yola odaklanmıştı. Ona hoşlandığımı söylememe karşı bir yorum yapmamasının nedenini yol boyunca büyümüş bir şekilde duran gözlerinden anlaşılacağı üzere şokta olmasıydı tahminimce. Şaşırmıştı gerçekten.

Benden bu adımı beklemediğini biliyordum. Kimse beklemezdi. Şimdiye kadar ciddi ve uzun süreli ilişkilerim olmamıştı. Aşık da olduğumu sanmıyordum birisine, o anlamda bir sevgi de hissetmemiştim fakat Diodore çok farklıydı. Daha önce hissetmediğim tüm duyguları ona karşı hissediyordum. Beni uçuruyordu, duygularımla bulutların üstünde yürüyordum. En ufak bir teması dahi kalbimi hızlandırıyordu. İrislerinin üstümde dolanması, bana olan yaklaşımı, düşünceliği, beni hayatına kendince alıp orada tutmaya çalışması... beni gerçekten, tam olarak uçuruyordu.

Aşk böyle bir şey miydi?

Yoksa basit bir hoşlantı mıydı bu? Bir heves miydi? Ya da düz bir aşkın başlangıcı mı?

Bilmiyordum. Tek bildiğim şu anki duygularımla ve Taehyung'la çok iyi hissettiğimdi. Sürekli onunla olmak isteyecek kadar hevesli hissediyordum.

Onu evime davet etsem ne olurdu? Şu an antrenmanda olmalıydı. İki gün sonra çok önemli bir maçı vardı. Belki onun da okulu arka plana atıp başka bir hayata başlayacağı maç olacaktı bu maç. 
Seoul SK Knights'ın oyuncu belirleme maçıydı. Taehyung bu maça oyuncu olarak katılma hakkını kazanmıştı. Maçı kazanır ve jüriler tarafından seçilirse, istediği kulübe girmiş olacaktı.

Super Freaky Boy Where stories live. Discover now