|16| Neden Ağlayacak Gibisin, Jeon?

1.9K 279 127
                                    


Merhabalar.

Sonunda her şeyin açıklığa kavuştuğu o bölüme geldik.

Aslında her şey çok açıktı, sadece bir karakterimizin bazı şeyleri öğrenmesi gerekiyordu. Onu da hallettik.

Bundan sonrası kısa sürecek. Net bir şey diyemiyorum fakat 25. Bölüm final olabilir. Yine de otuza uzatmaya çalışacağım.

Yorumlarınızı eksik etmeyin, iyi okumalar

•••

8 Ekim, cumartesi

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

8 Ekim, cumartesi

Samimiyetsizlikle dolu bir partide, daha doğrusu kendi partimde, duvara yaslanmış çevremdeki topluluk arasında dönen bol gülmeli sohbeti dinlerken bakışlarım iki kişiyi arıyordu. Hava soğuduğundan olsa gerek, yanında durduğumuz açık bahçe kapısından hafif fakat soğuk bir esinti belime çarptıkça irkiliyordum. Aşırı soğuğa alışık değildim, sevmezdim. Tam şu an bu soğuğa maruz kalmaktansa Taehyung'un iri kollarının sıcaklığına maruz kalmayı dilerdim.

İşin kötü tarafı, bunun tamamen cinsellikten uzak bir andayken de olmasını isterdim.

Ve ben bunu kabul etmek istemiyordum.

Bana cidden tüm bunları yaptıran Taehyung'a karşı olan cinsel açlığım mıydı? Sadece birisiyle sevişmek istediğim için bu kadar çabalar mıydım?

Gerçek Jeon Jeongguk bunu yapar mıydı?

"Neden ağlayacak gibi görünüyorsun?"

Duyduğum sesle bakışlarımı yerden kaldırırken, hemen karşımda duran çocuğun keskin gözleri üstümdeydi. Zhang, şu yüzme bölümünde olan, iri bedeniyle önümde durmuş bana bakarken oldukça canım sıkkındı lakin Jeongguk'un yüzünün asık olması demek, güçsüz bir anda olması demekti ve ben şu an güçsüzlüğe düşecek bir zamanda değildim.

"Ağlayacak gibi durmadığıma eminim." Dedim gülümserken. Sorgulamalarım arttıkça sıkılıyordum. Bu yüzden gereksizce sorgulamayacak, amacımın peşinde olmaya devam edecektim. Sadece dakikalar kalmıştı. Tüm işi bozamazdım.

"Ağlamasan bile kafan doluymuş gibi görünüyor."

Yanından geçen garsondan aldığı iki kadehten birisini bana uzattığında kollarımı çözüp kadehi kabul ettim. Anında üstümdeki ince, uzun kollu croptan içeri giren soğuk bedenimi titretip gözlerimin seğirmesine neden olurken kadehi kafama diktim.

"Ne sen sor, ne ben söyleyeyim."

"Güzel görünüyorsun."

Güzel görünüyordum. Altımda dizleri yırtık bir mavi kot, üstümde ise uzun kollu siyah bir crop vardı. Karnım açıktaydı ki karnımın bugün görünmesi gerekiyordu çünkü yeni yaptırdığım piercingimin ışıltısını herkesin görmesi gerekiyordu.

Super Freaky Boy Where stories live. Discover now