Solcu Aşk +18

41. Bölüm

Aşağı indikten sonra gülerek oturdum.

"Sevgilim neden korkuyorsun köpekten?"

"Korkmak mı?"

"Korkuyorsun işte..."

"Korkmuyorum ya, sadece..."

"Ne sadece?"

"Ya küçükken dedemin köpeği ısırmıştı, kuduz olmuştum, o yüzden yani."

"Kuduz mu olmuştun?"

"Evet, ağzımdan köpük falan çıkmıştı, değişik olmuştum yani."

"Aşılarını yaptırdılar buna, hem küçücük köpek."

"O da yavruydu." dediğimde gülümsedim.

"Poyraz'la buluştunuz mu?"

"Evet."

"Ne oldu?"

"Hallettik."

"Özür diledin mi?"

"Evet." dediğinde kafamı salladım. "Odada takılmak istiyorum biraz."

"Kendi odanda mı?"

"Evet."

"Tamam, bir sorun mu var?"

"Evet." deyip elindeki çatalla kaşığı bıraktı. "Hiçbir şey olmamış gibi davranıyoruz."

"Ne yapalım peki Aktan?"

"Konuşabiliriz."

"Ne konuşacağız?"

"Eftal, doktorun söylediğini yapıp birlikte olmayacak mısın?"

"Başka ne yapabiliriz, ilerde çocuğumuzun olmasını engelleyecek bu ilaç."

"Kullanma."

"Aktan bu sefer çocuğumuz olacak."

"Olsun Eftal."

"Olsun demeyle olmuyor."

"Farkındayım Eftal, neyse." deyip yemeye devam etti.

"Neyse deme, bak sevgilim, seninle konuştum, çocuk için evli olmamız gerekiyor, ki evli olsak bile çocuk istemiyorum henüz."

"Eftal bunun isteyip istememesi mi var, evlensek sen yine ilaç mı kullanacaksın?" dediğinde cevap vermeyip derin bir nefes aldım. "Eftal sen benim bir gelecek hayali kurduğum kadınsın, ve senden çocuğum olmasını isterim, bana öyle bakma."

"Ya ben sonuna kadar çocuğumuz olmasın demiyorum ki, sadece bir süre."

"Ama ben bir süre beklemek istemiyorum."

"Aktan, beni çıldırtma, evlilik yok diyorum, yok."

"Eftal bunu anlıyorum zaten ben evlilikten sonrasını bahsediyorum."

"Haklısın, tamam." dediğimde elindeki çatalı sıktı.

"Geçiştir bakalım, nereye kadar, afiyet olsun sana." deyip ayağa kalktı.

"Aktan otur yemeğini ye."

"Sana, afiyet olsun." deyip yukarı çıktı, bende bir şey yemeden kalktım ve koltuğa oturdum. Yanına gitmeli miydim?

Derin bir nefes aldım ve yukarı çıkıp odaya girdim.

Bilgisayar koltuğuna oturmuş deli gibi oyun oynuyordu.

"Aktan."

"Hı."

"Yemek yemedin."

"Doydum çünkü." dediğinde yanına ilerledim, oyuna odaklıydı.