Bölüm 6

1.7K 259 60
                                    

YENİ BÖLÜMLER SİZLERİN YORUM VE BEĞENİLERİNİZE GÖRE GELİYOR... 50 YORUMUN ALTINA BÖLÜM GELMEYECEKTİR... BOL KEYİFLER...

"Çok heyecanlı bir gösteriydi"

Ne Sasha'nın ne de Lotus'un rahatlamaya vakitleri olmamıştı. Bir an içinde her şey bir kere daha karman çorman oldu. İblisler aslana doğru atıldı tekrardan. Lotus, gücünü toparlamaya çalışırken bir şey onu yakaladı ve genç kadın kurtulmaya çalışırken onu hareketsiz kılacak şekilde sarmaladı.

Kaygan, ıslak ve kalın bir kuyruktu bu. Üstelikte iğrenç kokuyordu. Hemen arkasında beliren adam onu havaya kaldırdığında Lotus, onun kim olduğunu görebildi.

Daha önce bizzat hiç görmemişti ancak tarih kitaplarında ve onlara anlatılan masallardan biliyordu kim olduğunu. Simsiyah derisi, başının üzerinde boynuzları ve tamamen siyah gözleri vardı. El yerine bir çift pençeye sahipti ve o kadar çirkindi ki gözlerini kapatmak istemesine neden oluyordu.

"Bir perinin birini öldürdüğünü görmek çok zordur" dedi iblis kral. "Onlar ışıktan yaratılmış canlılardır. Bu yüzden güçleri nezaket ve şifayla kutsanmıştır" dedi.

İblisler, Sasha'yı tamamen esir almışlardı. Kuyruğundan bacaklarına kadar onu sımsıkı tutuyorlardı. Bir şekilde Lotus, güçlerini hissedemiyordu. Onu tutan kuyruk giderek daha da sıkılaşıyordu. Öyle ki nefes almaya bile gücü kalmamıştı.

İblis kral onu aşağı indirip hemen önünde durmasını sağladı ancak kuyruğunu hiç de gevşetmedi. "Bir peri kızını ikna etmek oldukça zordur. Hassas ve sevecen olabilirler ancak oldukça inatçıdırlar. Kendi istekleriyle gelmezlerse hiçbir anlamı olmaz"

Lotus, zorla gözlerini açtı ve ona baktı. "Seninle gelmektense ölmeyi yeğlerim" derken dişleri sıkılmıştı. Kuyruk onu biraz daha sıktığında birkaç kemiğinin kırıldığını hissetti. Acı dolu çığlığı bütün ormanı doldurduğunda aslan da çırpınarak kükredi.

Ona karşı hiçbir güçleri yok muydu? Lotus, dişlerini sıktı. Kadim bir yaratıkla nasıl başa çıkacaklardı ki? En büyükleri Sasha milenyum devirmiş bir aslandı ancak bu yaratık tarih kadar eskiydi.

"O zaman başka bir yol denemem gerekiyor" dedi iblis kral neşeli bir şekilde.

İblisler çırpınırken Sasha'yı esir almayı başardılar ve onu bir kafese kapattılar. Zincirlerle çevrelenmiş kafes bir anda beş iblis tarafından taşınarak havalandı ve onlardan uzaklaşmaya başladı. İçinde bağlı olan aslan kükrerken Lotus, bütün acısına rağmen çırpınmaya devam etti.

Onu tutan kuyruk bir anda gevşedi ve kadını yere bıraktı. Kırılan kaburgalarının acısı mı yoksa hapsedilen aslana neler olacağını bilmemenin acısı mı daha baskındı bilemiyordu. Bir kolunu karnına sararak başını kaldırdı ve ona baktı. "Bunu neden yapıyorsun?"

"İşte anlaşma, küçük peri" derken iblis kral ona doğru bir adım attı. "Kendi arzunla benimle gelirsin ve o tatlı minik bekaretini kendi ellerinle teslim edersin. Bende tatlı kedini öldürmem" dedi.

Ona inanamazdı. Başını çevirip artık görünmeyen kafese baktı. Bunu yaparsa iblis kral büyük bir güç kazanırdı. Bekaretini alacak olan kişinin kadim bir güç kazanacağını herkes biliyordu. Bu yüzden zaten kutsal sayılıyordu.

Hayatının hiçbir noktasında kendisini bu kadar çaresiz hissetmemişti. Hiçbir işe yaramıyordu. Acı bir şekilde korkmuş ve zayıftı hep. Başını öne eğdi. Olduğu şeyden nefret ediyordu.

"Güçlü ol"

Yvette, bu zamana kadar ona böyle bir tavsiyede bulunan tek kişi olmuştu. Ancak bunu bile başarabilecek gücü yoktu. Gözlerini sımsıkı kapadı ve elini kaldırıp parlayan ışığı kendi boğazına götürdü.

"HAYIR!"

Onun ne yapacağını anlamış olan iblis hızla müdahale etti ve kuyruğu kadını tuttu. Onun kendisini öldürmesine izin vermeyeceği belli oluyordu. İki kolunu tutup onu bir kere daha havaya kaldırdı.

Bir tokat kadının yanağında patladı. "Belki de sevgilinin hayatı senin için o kadar da önemli değildir" dedi.

Başka önemli olan hiçbir şey yoktu ki. Ondan başka kimsesi kalmamıştı. Gözlerini açıp iğrenç yaratığa baktı. "Onun hayatı için sana güveneceğimi mi sanıyorsun?" dedi ve yaratığa tükürdü. "Sana kendimi vereceğime ölmeyi yeğlerim"

Öfkeli bir şekilde onu bir kenara savurdu. Lotus, kollarıyla başını korumaya çalışırken kırbaç gibi kuyruğun darbeleri ardı ardına üzerine inmeye başlamıştı. Ardı ardına o kadar sert bir şekilde vurmuştu ki artık Lotus'un muhtemelen bedeninde sağlam bir kemik kalmamıştı. Kendisini korumaya bile gücü kalmamıştı.

İblis kral onu yüz üstü çevirdi. Hemen tepesinde ayakta dikiliyordu. Lotus'un ağzında kan tadı vardı ve gözlerini zar zor açık tutabiliyordu. "Biraz kendimi kaybettim" dedi. "Bunu ardımızda bırakalım." Eğilerek ona doğru baktı. "Eğer dediğimi kabul edersen sevgilinin ve hayatta kalanların yaşamasına izin vereceğim" dedi en sonunda. "Bir iblis söz verirse bunu tutmak zorundadır"

Geri kalan herkesle birlikte olsa da Lotus, bunu kabul edemezdi. Onun erişeceği güçle yenilmez olacağını biliyordu her ikisi de. Kazanacağı güç azımsanacak bir şey değildi. Bu yüzdendir ki yapabileceği tek şeyi yapıp gözlerini kapadı ve başını yana eğdi.

Artık son bir hamlesi kalmıştı. Ancak kesinlikle o hamleyi yapmazdı. Bir şekilde ona vaat edilen gelini alması gerekiyordu. Yaşların yanaklarından aşağı indiğini hissetti. Sasha'yı koruyamamıştı. Ona ne yaptıkları hakkında en ufak bir fikri bile yoktu.

İblis bunun bu şekilde olmayacağını anlamış olacak ki ona vurmaktan vazgeçmişti. "Pekâlâ," dedi en sonunda. "Önümüzde sonsuzluk var. Eminim ki bir gün anlayacaksındır"

Kuyruk genç kadını bir kere daha çevreledi ve ikisi birlikte havalandılar. Yarı açık gözlerle gördüğü kadarıyla orman mahvolmuştu. Adını aldığı büyük meşe ağacı çoktan yok olmuştu. Belki de bunca zamandır onları tutan asıl hapishane oydu. Sevdiklerini kaybetmiş, yaralanmış acı içindeki yaratıkların inlemeleri, ağlamaları ve çığlıklarını duyabiliyordu. Çok azı hayatta kalmıştı.

İblis onunla birlikte Kuzey Peri Krallığı'nın sarayına doğru uçtu ve hemen sarayın büyük balkonundan aşağı baktı. Aşağıda belki de binlerce iblis olmalıydı ve onların zorla sürüklediği kan revan içinde acı dolu yaratıklar vardı.

Kuyruk öne uzandı ve Lotus'u herkesin görebileceği bir mesafeye kaldırdı. "Kraliçenize iyi bakın" dedi yüksek bir sesle. "Bundan böyle benimle birlikte sizlerin yeni efendisi olacak." Sesinde kesinlikle bir zafer vardı. "Birleşik Krallığın yeni kral ve kraliçesi olarak"

Ardından kuyruk savruldu ve Lotus'u içeriye doğru fırlattı. Artık hiç gücü kalmamış olan kadın olan bitenin az çok farkında olabiliyordu. Bilincini açık tutmak o kadar da kolay değildi. Acıyı bile hissedemeyeceği bir noktaya gelmişti artık. Sadece ölmek istiyordu.

"Onu iyileştirin" dedi iblis kral sakince bir kere daha tepesinde biterek. "Ve kendisini öldürmesine izin vermeyin. Bu küçük hanım gücünü bana verene kadar hayatta kalacak"

Lotus, gözlerinin kapanmadan önce sadece bir an bir kere daha ona baktı. Ardından kendisini tamamen karanlığa teslim etti. Yvette'nin görüntüsü zihninde belirdi. O kanlar içindeki ve tanınmayacak hale gelmiş olan kadın değildi. İlk gördüğü zamanki gibi dipdiri ve canlıydı.

"Güçlü ol"

Ardından Sasha'nın ona gülümseyen yüzü belirdi. Elini ona uzatmıştı. "Periye söyle, benden ona zarar gelmez. Ondan da bana gelmesin"

ASLAN KRALNơi câu chuyện tồn tại. Hãy khám phá bây giờ