~ 𝑷𝒆𝒅𝒆𝒓'𝒊𝒏 𝑲𝒊𝒍𝒊𝒔𝒆𝒔𝒊 ~

Start from the beginning
                                    

Adam aşkını anlatırken peder yaslandığı yerde dikelip, başını yere eğdi ve sağ elini sarmaş dolaş sakalına değdirdi. Sakallarının uçlarına dokunup dinlemeye devam etti adamı. Kilisede yankılanıyordu elinden gelebildiğince tüm bu cümleler. Malum bir yağmur, bir fırtına vardı ki gökte, sesleri öyle bastırıyordu. Çok olmasa da uğultular ve yer yer rüzgar ıslıkları kulağa geliyordu yine de. Ara sıra uzaktan gelen birkaç yıldırım sesleri ve pencere önlerine sığınmış kargaların ötüşleri ise koroya yardımcı sesler gibi eşlik ediyorlardı.

-Evladım ilk kez mi aşık oluyorsun?
-İşin garibi o ya, üçüncü kez efendim. Üçüncü kez aşık oluyorum. Önceki ikisinde tahmin edemeyeceğim kadar tecrübeler edindim. Karakterim yerine oturdu. Sanki daha önce hiç sevmemişim gibiydi ama bu üçüncüsü.
-Felsefeler edindin, kendini şartladın sürekli.
-Evet efendim, evet. Haykırdım bazı geceler sessizce. Bir hissizleşip, bir ağlak oldum sürekli. Ama aşk denen şeye inancım yoktu peder, Sibyl'ı severken de aşka inancım yoktu ama ona inancım vardı.
-Güzeller güzeli Sibyl'a mı aşık oldun evladım?
-Güzeller güzeli Sibyl'a aşık oldum efendim. Güzeller güzeli Sibyl da bana aşık sandım, meğerse en yakın arkadaşıymışım onun. Peder, nerede yanlış yapıyorum, her zaman o en iyi insan oldum, çabalamadan üstelik. İyilik hep içimde vardı. Çabalamama gerek bile olmadan zarif bir içtenlikle en iyisi olabiliyordum ona karşı. Neden böyle oldu peder efendimiz, hatam neydi siz söyleyin. Siz en doğrusunu bilen bilirkişisiniz.
-Ey evladım! Bak bana, benim evli olduğum biri var mı?
-Neden sevmediniz peder? Ben neden sevdim? Günahım mıydı sevmek, bu yüzden mi cezalandırıyor Tanrı'mız beni? Bu yüzden mi dualarım dua zincirine takılıyor? Bu yüzden mi hastalandım?
-Benim güzel evladım, benim katolik çocuğum. İnsan dediğin varlık hep sever. İnsan sevemiyorsa insandan olur mu hiç?
-Anlamıyorum ama efendim, neden o zaman?
-Evladım ben sana ancak kendi bildiklerimi anlatabilirim, kutsal ağızla bir cevap veremem sorularına. Bunu istiyorsan eğer...
-Lütfen peder. Benim, kendimden başka sesleri duymaya ihtiyacım var.
-Evladım, insan sevmeye mecburdur. İnsan sevip kavuşamadıklarının acılarıyla büyür.
-Efendim, bugünün evli insanları nasıl evlenebiliyor öyleyse?
-Bazı insanlar aşktan ve sevgiden çok beklentisi olmayan insanlardır. Tekdüze yaşarlar. Evleri için çalışır, yalnızca para kazanırlar. Bu insanlar gerçekten iyi yürekli olanlar gibi saf bir berraklığın arayışında değildirler. Bu insanlar her açıdan bakıldığında, pek bir beklentisi olmayan düz insanlardır aslında. Az bilir, az yaşarlar, o yüzden de mutluluk anlayışları senin bugün çektiğin acının yarısı kadar dahi esaslı değildir. Beklentilerinin karşılanmayacağının farkında olan insanlarsa acı çekerek başlarlar duygularından uzaklaşmaya. Sonra hissizleşirler. Tam bu sırada bir uğraşla ilgilenmeleri gerek ki, hem yaptıkları işi daha layığıyla yapsınlar, hem de hissizleşmeye alışıp o işle meşgulken duygularını unutsunlar.
-Ulu rahibim, neler söylüyor ağzınız sizin böyle? Beni adeta dehşete düşürüyorsunuz. Tanrı hepimizin yüreklerinde iyilik olmasını emretmemiş miydi bize?
-İyilik, aşkta aranmadıkça güzel evladım. İyilik aşkta yakalanmaya çalışılan bir düşünce oldukça kötülük girecek çünkü insana durmadan. Kalbindeki iyiliği aşkta ararsan, nihayetinde tümüyle terk edersin tüm o iyi niyetini bir gün. İşte o zaman da günahkar olursun. Sonra da bu hiç adil değil der, göremediklerinin günahlarının cezasını çekmek zorunda kalırsın.
-Bu yüzden mi evli değilsiniz sayın rahip?
-Bu yüzden evladım.

Adam hayal kırıklığına bir yenisini ekleyip başını eğdi peder kendi başını yerden kaldırırken. Dolu gözpınarları kurumaya başladı bir anda. Bu kadarına ağlamaya yetecek gözyaşı olmadığından mı, yoksa artık ağlamak istemediğinden midir bilinmez. Düşünmesi için birkaç saniye tanıdı peder ona. Sonra yine konuştu adam boşluklu levhadan ona bakarak.

-Ama ben bunu kabullenemiyorum efendim. Benim için hâlâ o farklı birisi gibi.
-Aşıksın çünkü oğlum. Göremiyorsun, fark edemiyorsun, farkında olmak istemiyorsun.
-Haklısınız peder.

Trakyalı ÇiçeğiWhere stories live. Discover now