Davetsiz Misafir

50 8 0
                                    

   Ben mi? Operasyona katılmak mı? Onlara yardım etmek mi? Ne? Nasıl? Neden?
   Aklımda bir sürü soru vardı. Yatağımda uzanmış düşünüyordum. Ayrıca bana sormamıştı. Sanki emretmişti. Yada rica mı? Ah ne fark ederdi yapamayacağım ortada. Ya yaparsam. Saçmalama kızım ya. Delireceğim şimdi biri beni iç sesimden korusun! "Maral!" Nesrin abla yardıma koşuyor. "Geldim" diye seslenip odadan çıktım. Ayağıma değen bulutlu pijama altımla sürtüne sürtüne mutfağa baktım. "Ne oldu?" Diye sordum. "Ay kızım sabahtan beridir bir şey yemedin. Hastalanacaksın. Gel bak soslu makarna ve salata var" dedi. Gülümsedim. Masada iki tane tabak ve çok müthiş görünen bir salata karışımı vardı. Tabaklarımıza soslu makarna koyan Nesrin abla "Tren mi bekliyorsun kızım otursana" dedi. Küçük bir kahkaha atıp sandalyeme oturdum. Makarnalarımızdan ve salatamızdan yedikten sonra masayı toparladık. Bulaşıkları makineye yerleştirip kahve yaptık. Oturma odasına geçip kahvelerimizi yudumlarken kapı çaldı. "Hayırdır bu saatte birini mi bekliyordun Nesrin Abla?" Diye sordum. "Yok kızım. Belki komşu falandır bir bakayım" diyerek kalkıp kapıya yöneldi. Merakla kapıya doğru baktım. Seslere kulak verdim. "Buyrun kime bakmıştınız?" Diye sordu Nesrin Abla. "Maral Saygın" dedi sert bir ses. Ben mi? Hemen oturma odasından çıkıp dış kapıya yöneldim. Kapıda iri yapılı simsiyah giyinmiş bir adam vardı. Yutkundum. "Buyrun benim" dedim. "Benimle gelin" dedi. "Şey kusura bakmayın da siz kimsiniz?" Diye sordum. Nesrin Abla'ya baktı. İzin ister gibi bir bakış attım. Nesrin abla "Ben mutfaktayım" dedi. Adama yaklaşarak "Evet, Kimsiniz?" Diye sordum. "Eniştenim" dedi. Taktığı siyah güneş gözlüğünü çıkarttı. Sahi akşam akşam. Kaşının altından gözünün altına kadar keskin bir yara vardı. Gözlerimi açmış adama bakıyordum. Siyah ceketini araladı. SİLAH. "Benimle gel. Deden seni görmek istiyor" dedi. Kalbim hızlı hızlı atıyordu. Kasılmıştım. Yutkundum. "Üstümü giyinmem gerekiyor" dedim. "Sorun çıkarmazsan kimseye bir şey olmaz" diyerek ceketini tekrar örttü. Koşarak odama gittim ve dolabımı açtım.  Siyah bir vadi giydim. Siyah bir dar pantolon ve uzun deri bir ceket aldım. Telefonumu cebime koyup saçlarımı açtım. Siyah deri ayakkabılarımı giydim. Sanki başıma gelecekleri biliyordum...
Hole çıktığımda hala beni bekliyordu. "Gidebiliriz" dedim. Nesrin Abla teyzemin odasında olmalıydı. Kapıyı örtüp çıktık. Cebimdeki telefonu gizlice açıp Deniz'e canlı konum attım ve mesaj gönderdim.
Soru sorma. Benden haber alamazsan beni burdan bul.
Telefonu cebime koydum. Siyah bir spor arabaya bindik ve yola başladık. Arka koltuktaydım. Kalbim küt küt atıyordu. Sanki başıma geleceklerden haberdardı...

Olmayan CesetWhere stories live. Discover now