Teyzem ve Dosya Karışıklığı

69 9 0
                                    

Selamlar efendim. Biraz aradan sonra tekrardan yazıyorum. Okur sayımız artmış gibi geldi 👏 sizleri seviyorum. Okumaya devam ediniz. (Neyse çok konuştum hadi siz okumaya)

***
Sabah saat 9.30 civarlarında uyandım. Pijamalarımı değiştirip rahat bir şeyler giydim. Nesrin Hanım gelmiş gibi görünüyordu (duyuluyordu). Mutfaktan tabak sesleri geliyordu. Odadan çıkıp mutfağa ilerledim. Holü görünce aklıma dün gece geldi. İç çektim. Ardından mutfağa girdim. "Günaydın Maral Hanım" dedi. Gülümsedim. Nesrin Ablaya sıcaklık duymaya başlamıştım (abla diyorum). "Günaydın Nesrin Abla" dedim. Gülümsedi. "Otur canım bir şeyler hazırladım yiyelim" dedi. Sandalyemi çekip oturdum. Önümdeki çaydan bir yudum alıp Nesrin Ablanın yaptığı kreplerden yemeye başladım. "Ellerine sağlık" dedim. "Afiyet olsun" dedi. Kahvaltımızı etmemizin ardından oturma odasına geçtik. Nesrin Abla tv de kanalları geziyordu. Bu sırada bende sosyal medyada geziyordum. Bilinmeyen bir numaradan mesaj geldi. Mesajı açtım.
Maral hanım abla konum atıyorum. Öğle saatlerinde buluşuruz.
Miran. Bugün buluşacaktık doğru ya. Hemen geri mesaj attım.
Tamam. Haberleşiriz
Gönderdim. Ardından Miran'ın konumu geldi. Atılmıştım artık bir yola. Sorgulamaya gerek yok. Kendimi nasıl da yatıştırıyorum. Biri bana yol göstersin. Nesrin Abla "Hayırdır kızım ne oldu? Daldın gittin" diye sordu. "Ha yok bir şey abla ya. Şey ben öğlene doğru yine dışarı çıkacağım. Kusura bakmıyorsun dimi?" Diye sordum. "Yok olur mu kızım" dedi. Bir süre televizyon izledikten sonra Nesrin Abla teyzemin ilaçlarını vermek için odaya gitti. Bende o sırada telefona bakmaya devam ettim. Nesrin Abla odadan "Maral kızım komidinin çekmecesinde bir not defteri var yeşil onu getirir misin? Acil" diye seslendi. Hemen kalkıp komidinin çekmecesinden yeşil not defterini aldım ve odaya koştum. Nesrin Abla teyzemin tansiyonunu ölçüyordu ve endişeliydi. "Ne oldu?" Diye sorarken not defterini verdim. Nesrin abla defterin sayfalarını karıştırdı. "Teyzenin doktorunu arayacağım kızım. Durumu kötüleşti. Zaten bir haftadır ne doktor ne hemşire gelmedi" dedi. Cebinden telefonunu açıp bir numara yazdı ve hemen konuşmaya başladı "Doktor hanım merhaba. Ben Nesrin, Nesrin Sancak. Selma Ronay'ın yanında çalışıyorum. Durumu kötüleşti" dedi. Karşıdan gelen birkaç sözden sonra Nesrin Abla "Tamam, teşekkür ederim" dedi ve telefonu kapattı. "Ne oldu?" Diye sordum. Nesrin Abla "15 dakikaya oradayız telaş yapmayın dediler" dedi. "Tamam" dedim. Telefondan saati kontrol ettim. 11'e geliyordu. Evde volta atarak bekleye başladım. Nesrin Abla teyzemin şekerini tansiyonunu ölçüyor bileklerini falan ovaladı. Ardından kapı çaldı. Hemen kapıya koştum. 30 yaşlarında bir kadın ve ondan çok genç olmayan bir adam vardı. "Buyrun?" Diye sorguladım. Kimdi bunlar? "Merhaba hanımefendi Selma Ronay'ın doktoruyum" dedi kadın ve yanındaki adamı göstererek "Yardımcım Özgür" dedi. Özgür sırıtarak el salladı. Gereksiz yaklaşım. "Buyrun içeri geçin Nesrin ablada içeride teyzemin yanında" dedim. Birlikte içeri girdiler. Teyzemin odasına geçip muayene etmeye başladılar.Nesrin Abla odadan çıkıp yanıma geldi. Telefonumdan saati kontrol ettim.
11.40
Nesrin Abla "Sen bir şey mi bekliyorsun?" Diye sordu. "Yok, hayır" dedim. "Habire telefonunu kontrol ediyorsun" dedi. "Eee şey..." diye mırıldandım. "Eğer bir yere gitmen gerekiyorsa veya birimi bekliyorsan sorun etme teyzeni. Biz ilgileniriz hem doktor da geldi" dedi. "Peki öyleyse, ben öğle saatlerinde dışarı çıkmak için biri ile sözleşmiştim. Ama teyzemin durumunu öğrenmeden çıkmak istemiyorum" dedim. "Sen bilirsin kızım" dedi ve mutfağa geçti. Hemen mesaj sayfasını açıp Miran'a mesaj attım.
Saat 13.00 civarlarında buluşalım.
Yazdım ve yolladım. Telefonu cebime koyup teyzemin odasına girdim. Doktorla konuşup durumu öğrendikten sonra odama geçtim. Dışarı çıkmak için hazırlandım. Siyah bir tişört ve kot bir pantolon giydim. Küçük siyah bir sırt çantası alıp hole çıktım. Askılıktan siyah kapüşonlu hırkamı alıp giydim. Özellikle siyah tercih etmemiştim. Ama içimde bir gerilim oluşmuştu. Nesrin Abla'ya çıktığımı söylediğimde spor ayakkabılarımı giyiyordum. Ardından kapıyı açıp çıktım. Hava güneşliydi. Yürümeye başladım. Ana yola çıktıktan sonra bir ATM ye gidip hesabımdan bir miktar para çektim. Bir zarfa yerleştirip sırt çantama koydum. Cadde boyu yürüdükten sonra taksi durağının önünde durdum. Miran' a mesaj attım. Taksi durağında boş bir taksiye binince taksiciye Miran'ın attığı konumu göstererek oraya gitmek istediğimi söyledim.
Miran'ın attığı konuma gelince buranın bir tür park olduğunu anladım. Etrafa bakındığım sırada bir ağacın altındaki bankta oturan Miran'ı gördüm. Yanına doğru yürüdüm. Bankta oturan Miran ayağa kalktı. El sıkıştık. "Paranın yarısını getirdim" dedim. Sırt çantamdan zarfı çıkarıp Miran'a verdim. Miran "Dosya yarın elinde olur" dedi. "Teşekkürler" dedim ve oturduk. Bir süre sessizliğin ardından Miran "Hanım abla kusura bakmazsan ben bir şey merak ediyorum" dedi. "Söyle" dedim. "Sen yani karakoldan dosya kaçırmak hani riskli bir iş. Başın belaya vs girmesin sonra" dedi. "Merak etme senin ismini vermem" dedim. "Hanım abla senin bu istediğin dosyadaki kız yakının mı?" Diye sordu. "Birlikte büyüdüğüm kuzenim" dedim. "Hmm" diye mırıldandı. Bu oturmayı uzattığım düşünerek "Bana müsade. Yarın yarın dosya elime geçince paranın geri kalanını hesabına atarım" dedim. Ne dediğimi anladı ve "Mesaj olarak atarım" dedi. Ardından parktan çıkıp eve doğru yol aldım. İçimde tuhaf bir his vardı.

Olmayan CesetWhere stories live. Discover now