Daha da geniş gülümsedi. "Ayy, öyle mi? Sende öylesin canım benim. Hadi siparişi verelim de öyle devam edelim sohbete."

Başımla onayladıktan sonra menüyü aldım elime. Ortaklaşa fikir sonucunda siparişlerimizi verdikten sonra menüleri kenara bırakıp sohbetimize devam ettik.

"Ee, anlat bakalım nasıl gidiyor?"

Hafifçe omuz silkti. "Nasıl gitsin ya, okul ev arası geçiyor hayatım, Ankara'da yapılacak pek bir şey yok biliyorsun. Dedim annemlere vizeden sonra tutmayın beni ben bir haftalığına gidiyorum kuzinin yanına. Hiç karşı çıkmadılar aldım bileti hazırladım bavulu geldim. Sen anlat asıl, yaz nasıl geçti. Duyduğuma göre Ayvalık'ta takılmışsın hep."

Başımı usulca sallayıp onayladım. "Öyle oldu ya, anneannemin yanındaydım. Bir iki haftalığına ailecek İzmir'e gittik, Çeşme, Alaçatı falan takıldım işte. Güzeldi ama."

"Duydum arada haberlerini bizimkinden, dedi mi bilmiyorum ama o da bir ara Ayvalık'a gitti, İzmir'e de gitmişti sanırım."

Burukça cevap verdim, günlüğe yazdıklarını anımsamıştım Aras'ın. "Evet, bahsetti..."

Aynı şekilde burukça baktı Ayda. Ne yaparsın dercesine baktım, derin bir nefes alıp verdi.

"Biliyorum bu konuda konuşmak istemiyorsun ama demezsem içimde kalır, çok üzüldüm size Ege. Yani, kuzenim sonuçta, seni nasıl sevdiğini biliyorum. Çok üzülüyor, gördüğüm kadarıyla sende üzülüyorsun..."

Önümdeki peçeteyle oynadım. "Üzüntü çare olmuyor ne yazık ki..."

"Orası öyle... Sana kesinlikle baskı falan yapmayacağım ama anlatmak istersen objektif bir şekilde dinlerim, biliyorsun değil mi?"

Başımla onayladım. "Biliyorum ama gerçekten konuşmak istemiyorum Ayda, acı veriyor konuşmak dahi... Hatırlamak acıtıyor."

"Doğru diyorsun, tamam kapatıyorum bu konuyu, benim aptallığım... Ee daha neler yapıyorsun? Bir arkadaşın vardı, bak hatırlayamadım adını, o gün çilekle size geldiğimde evdeydi..."

"Ceylin?"

"Hah, Ceylin! O neler yapıyor?"

Hafifçe gülümsedim. "Ne yapsın, o da okula gidip geliyor işte. Biz ikimizin çok yakın ortak bir arkadaşı vardı, Cansın, ikisi sevgili oldular maşallahları var."

"Ay gördüm senin internetteki fotoğraflarında, grupça koymuştunuz... Yakışıyorlar da birbirlerine."

Paylaşım sitesindeki fotoğraflarım aklıma geldi. Yarısından çoğu Aras'laydı. Çok güzel.

"Öyleler, Cansın liseden beri seviyordu Ceylin'i ama bir türlü açılamıyordu salak. Sonunda tehdit falan ettim, sen söylemezsen ben söylerim diye, gaza geldi açıldı. Ceylin'de boş değilmiş, sevgililer o zamandan beri..."

"Ayy, bir nevi çöpçatanlarısın yani, ne güzel olmuş ya..."

Gülümsemekle yetindim. Çöpçatan sayılır mıydım emin olamıyordum.

Yemeklerimiz geldikten sonra yemekle birlikte sohbetimize devam ettik. Konuşmalarımız bir şekilde akıyordu. Sonra şu Alp'in gidelim dediği winterfest'ten bahsettim, meğer bu birkaç üniversitenin kulüpleri arasında planlanan bir organizasyonmuş ve Ayda'da katılabiliyormuş.

"Eğer gideceksen bana kesin haber ver bende bizim kızları falan ayarlar gelirim. Eğlenceli olur vallahi."

"Aynen, eğlenceli olur diye düşünüyorum. Hala annemlere açmadım daha üç hafta falan var diye, bari bu akşam açayım konuyu."

Arkadaş DümeniDär berättelser lever. Upptäck nu