Nobody Save You | Taekook

especial

Bölüm 03

Taehyung, sevgilisinin elinden tutup onu salona doğru sürüklemeye başladı. Hala ayağı acıdığı için yürümek de zorlanıyordu.

Adam eşini salona getirip tekli koltuğa oturttuğunda,ikisinin de kulaklarını kapı zili doldurmuştu. "Kim geldi?" Jungkook merakla kocasına bakmış ardından kocası,"Bekle beni."deyip kapıyı açmaya gitmişti. Jungkook kimin geldiğini merak ediyordu,normal de eve asla birilerini davet etmezdi.

"Sürpriz!" Kapıdan giren ailesini duyduğu sesle gören Jungkook hayal gördüğünü düşünerek ayağa kalktı. Gözleri dolarken elini ağzına kapattı şaşkınlıkla, çok özlemişti.

"Anne,baba!" Hıçkırıkları arasında koşturmuş annesinin narin gövdesine kollarını dolamıştı. Taehyung eşinin bu duygulu görüntüsüne tebessüm ederek bakıyordu."Ailenle konuşmak istiyordun değil mi?"

"Taehyung seni sevgisiyle o kadar şımartmış ki bizi aramayı bile unuttun."Jungkook hala ağlamaya devam ederken annesinin söyledikleri ile daha da içli ağlamaya başlamıştı.Arayamamın nedeni,elimden telefonun alınması yüzünden diyemedi.Babası da annesini onaylamış, "Hem zaten böyle büyük bir evde yaşarken bizi neden özlesin ki?" demişti.

"Artık yanına geldik,neden hala ağlıyorsun oğlum?" Jungkook konuşmadan ağlamaya devam ediyor annesini bırakmak istemiyordu. Taehyung elini eşinin sırtına koyup yavaşça okşarken konuştu."Jungkook neden ağlıyorsun,annen ne düşünür sonra?Sana işgence ettiğimi,seni mutlu etmediğimi düşünürler."

Taehyung'un sözlerine dahil olmuştu babası."Ağzın neler söylüyor oğlum senin? Seninle evlenen insan çok şanslıdır."

Taehyung babasına karşı eğilip saygısını göstermiş ardından oturmaları için kanepeleri işaret etmişti. Jungkook'un ailesi koltuklara kurulunca Taehyung, "Siz özlem giderin,ben de size içecek bir şeyler getireyim."

Babası,gitmek üzere olan Taehyung'u durdurdu hemen."Oğlum, Jungkook ne güne duruyor. Sen otur o hazırlar." Jungkook babasının sözlerine karşı gözlerini devirdi.

"Baba, Jungkook'un elinden çok şey içip yediniz. Bırak biraz da ben hazırladıklarımı size ikram edeyim."

Babası tebessüm edip başını sallarken Jungkook tedirginlikle parmakları ile oynamaya başladı. Taehyung saygı ile eğilip ardından onlara içecekleri getirmek için mutfağa doğru adımladı.

Kısa süre sonra elinde,iki fincan kahve ile bir bardak elma suyu ile döndü. Jungkook kahve içmeyi sevmiyordu,daha çok tatlı şeyler içmeyi severdi. "Ellerine sağlık oğlum." Jungkook tedirginlikle adamın elinden sevdiği elma suyunu alıp içmeye başladı. Artık eski tadı yoktu.

Kısa bir konuşmanın ardından fincanların dibini gören iki çift kenara koyarken damatları konuşmaya başladı."Size evi gezdirmek isterim babacım."

"Bu ev o kadar büyük ki,kaybolmayız umarım." Bayan Jeon esprili bir şekilde konuştuğunda Taehyung'u güldürmüştü."Kaybolsanız bile ben sizi bulurum annecim."

Jungkook bu konuşmalardan gerildiği için sohbete dahil olmuyordu. Taehyung Bay Jeon'u önden yürütüp balkona çıkardığında Jungkook ve annesi de peşlerinden geliyordu. Bayan Jeon balkona çıkmaya yakın oğlunun omzuna dokunup tebessüm etti."Jungkook mutlusun değil mi?"

Jungkook yüzünü ağlamaklı bir şekil verip konuşacağı sırada sözünü babası yanlarına gelerek kesmişti.Jungkook diyeceklerini yutmuş korku ile babasının arkasında derin gözlerle bakan kocasına izlemişti."Oğlumuz tabi ki çok mutlu. Onun Taehyung gibi bir kocası var,mutsuz olması imkansız."