SEVERSEM BIRAKMAM 5. Bölüm

1.3K 51 57
                                    

Sahilde kumlar soğuktu

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Sahilde kumlar soğuktu. Kıyıya vurdu mehtabın kavuştuğu dalgalar. Her bir kum tanesi, güneşi bekledi ısınmak için. Kaybolmaya razıydı mehtap bile. Güneş geldi, kumsal sevindi...

Beni tek başına yakalamış olan Turgut fazlasıyla güler yüzlüydü. Atından hızlıca inip yanıma doğru adımladığında onu hiç hesaba katmadan eve girmeye yeltendim.

"Beylem hanım! Beni istemediğinizi biliyorum. Lakin sadece sebebini merak ediyorum" diye seslendi arkamdan. 

Yavaşça dönüp ona baktım. Kibar olmak için fazlasıyla çaba sarf eden bir hali vardı. Ama bu yapmacık kibarlık onda çok emanet duruyordu.

"Bir sebep lazım değil. Ben henüz yuva kurmak istemiyorum" dedim ciddiyet  takınarak.

"Anlıyorum. İstemediğinizi söylediler. Ama kendi annelerimiz bile istemeden evlenmemiş mi geçmişte? Yani şimdiye kadar devam eden bir evlilikleri olmuş, üstelik bizler de onların evlatlarıyız"

Söylediklerinin altı o kadar boştu ki, bu adamın annesiyle en ufak bir gönül bağı olmadığına emin oldum. Ben bile, beni sevmediğini düşündüğüm annem için bazen yaşadığı hayattan dolayı üzüntü duyuyordum. Onu suçlamak yerine, onu bu hale getirenleri suçluyordum.

Öfkelendim ve adama doğru yürüdüm. Aramızda birkaç adımlık mesafe kaldığında durdum.

"Sanırım siz annenizin hayat hikayesini hiç dinlemediniz. Ya da hiç bu güne kadar ona bakmadınız"

"Ne demek istiyorsunuz? Ben anneme hep bakarım"

Alayla gülümsedim.

"Annenize bakarken her Allah'ın günü sofranızı kimin kurduğunu, elbiselerinizi kimin yıkadığını, evi kimin temizlediğini düşündünüz mü? Dışarı çıkmak için evde sadece kimin erkeklerden izin aldığını ve izin verilmediğinde sus pus kimin evde oturduğunu düşündünüz mü peki? Ya da hasta olmasına rağmen istirahat etmesine izin verilmeyen ve tüm evdekilerin yemek hazırlaması için onu beklediği kişi kim?"

Diyecek tek birşey bulamadı, sessiz kaldı. Devam ettim.

"Bu kişi tabi ki de anneniz. Veya kız kardeşiniz varsa o da olabilir. Ama siz annenizin gözlerine bakıp da bir defa babanızın teşekkür ettiğini duydunuz mu? Ya da hiç hanımına yardım etmek istediğini? Mesela anneniz sizden de hiç yardım istemedi değil mi? Neden çünkü siz erkeksiniz..."

Gözlerine hakaret eder gibi baktım. Aşağılayıcı bakışlarıma devam ederek son sözlerimi söyledim.

"Hani dediniz ya, annelerimiz de istemeden evlenmiş ve hala devam eden evlilikleri var. Bilin ki bu evlilik devam ettiyse, annlerimizin çaresizliği yüzünden devam etmiştir. Onlar bu hayatı kendileri seçmediler. Eğer kendileri bir hayat seçseydi, asla yaşadıklarını seçmezlerdi. Lakin ben aynı hatayı yapmayacağım. Çünkü bu bir hata, ve ne yazık ki koca bir ömre mâl olabilir."

KAHIRWhere stories live. Discover now