Bu Adam Gerçekten de Hasta

61 1 0
                                    

Ona karşı attığım anlık tokatı beklememişe benzer bir surat ifadesi takındı ve karşılık olarak hemen sıkıca bileğimi yakaladı. Bileğimi yakalamasıyla birlikte içime başıma kötü şeylerin geliceğini söyleyen bir kurt düştü ve gözlerim doldu.
Sert ve sakin bir biçimde dedi ki:

-Bu ne cüret mon amor?..

Elini tokat attığım yanağına koydu ve bana korkunç bir bakış attı. Geriye bir adım atacaktım ki aniden eliyle tuttuğu kelepçeyi bıraktıp diğer bileğimi de tuttu ve beni evin dış duvarına sıkıştırdı. Suratına kederlice baktım ve yutkundum.

-Neyin peşindesin yine?

Şuan bulunduğum durumdan dolayı dilimle nutkum tutuldu ve ona cevap veremez bir hale geldim...
Suratıma cevap vermemi umarcasına baktı.

=...

Sorusuna cevap veremedim ve cevap vermeyerek onu daha da işkillendirip kızdırdığımın farkına vardım. Böyle bir duruma düşeceğimi bilseydim keşke. Ama ben bir öngörüşçü değildim. Ne kadar da acınası.

-Neden böyle yapıyorsun mon amor? Neden bana zorluk çıkartıyorsun? Ben senin iyiliğini istiyorum ama sen zaman geçtikçe daha da inatlaşıyorsun!

Sözlerini bitirince bileğimi daha fazla sıkmaya başladı. Acıdan biraz irkildim. İrkilmem gözüne çarpmış olmalıydı ki bileğimi sıkmayı bıraktı ve daha naziğimsi bir tutuşa geçti. Ama yine de canım yanıyordu. İçimde hissettiğim garip bir korku vardı ve bunun ne olduğunu anlayamıyordum. Sanki bütün vücudum buz kesilmişti. Benden hala bir açıklama bekliyordu. Benim ise korkudan dilim tutulmuştu ve öylece ona bakıyordum...
...Tavşan falan mıyım lan ben?

-Mon amor?

Dedi derin bir sesle. Ben yine cevap vermeyince bileğimi bıraktı ve boynumun kenarını tuttu. Nefesim anlık kesiliverdi. Hissettiğim bu baskı hem gerici hem heyecan vericiydi. Sinirli bir şekilde sesini yükseltti:

-Ben ne dersem ve ne istersem onu yapacaksın. Dışarı çıkmana bile izin verdim... Ya vermeseydim ne yapacaktın? Ben isteseydim nefes bile alamazdın.

...Bu sözler ağzından çıkarken suratı da sözleriyle birlikte kararıp ekşiyordu. Böyle şeyler demeye nasıl cüret ederdi? Gerçi...Evet... gayet de cüret ederdi... Bunları dinlerken ve dinledikten sonra boynumda hissettiğim baskı artıyordu. Louis'in garip şiddetini damarlarımda korkuyla hissediyordum. Ama tek sorun bana karşı hiçbir şey yapmamış olmasıydı. O zaman ne içindi bu hissettiğim korku?

Yaptığım şey beni perişan etmişti. Dediklerini sadece kafamla olumlu bir şekilde onaylayarak cevap verebildim. Tabi bu da bir cevap sayılırsa... Ona kişilik verirken ve onu simgeleyecek sözler yazarken böyle bir kişilik patlaması yaşayacağını hiç beklemiyordum. Çünkü şu ana kadar bana hep sakin ve iyi denebilecek şekilde yaklaşmıştı. Gözlerim onca sessiz kalışımdan sonra dolmuştu ve hala konuşamıyordum. Tek yapabildiğim boynumu kavrayan elini kendi elimle kavrayıp bir nebze olsa da geriye çekmekti ki- Bu çabam hiçbir işe yaramıyordu. Biraz güç kazanmaya çalışıp konuşmayı denedim:

=B-b...ırak...lÜtfen-

Sesimin çok kısık ve gülünç çıktığına yemin edebilirim. Çünkü Louis'in sırıttığını gözlerimle görebiliyordum. Beni kesinlikle duymuşa benziyordu ve zaten beni duyamamasına imkan yoktu çünkü etrafımız tamamen izole bir durumdaydı. Dışarıdaydık ama hala evin yoluna doğru varan bir ara sokaktaydık. Elimden hiçbir şey gelmiyordu ama onun elinden her türlü şey geldiyordu.

Yine uzun bir sessizlikten sonra dayanamayıp boynumu daha çok sıktı. Acıyla inlemem üzerine boynumu sıkan elini ve beni sıkıştıran kolunu sıkıca kavradım.
Ansızın öfkeden yanan gözlerinin yerini kibar ve nazik bakışları aldı. Bu durumdan eğleniyor falan mıydı? Üstelik boynumu sıkan eli bir anda boynumu okşamaya başladı.

...
Bu adam gerçekten de akıl hastasıydı... Artık bana zarar verip vermeyeceği hakkında da tetikte olmam gerekecekti.

Louis'in boynumu okşamaları daha kibar olmaya başlamıştı ve sanki bana daha da mı yaklaşıyordu? Beni öpmeyi falan mı planlıyordu? Burada mı? Bu durumda? Şaka yapıyor olmalısın...


Zorlu Gizem (Yandere X Fem!Okuyucu)Where stories live. Discover now