Açık Ara Dudaklar

48 3 0
                                    

Boynumdaki acı yavaş yavaş geçiyordu ve acının geçmesiyle birlikte aramızdaki mesafe de daralıyordu. 

Tam da dışarıdayken fırsatı kollayıp çığlığı basabilirdim ama bana bağırışım sonrası daha kötü şeyler yapabilirdi. Hem ara sokakta olduğumuz için etrafımızda gördüğüm kadarıyla kimse yoktu ve boğazımı az önce bir güzel sıktığı için boğazım da acıyordu.

Bana dikkatlice bakmaya devam ediyordu. Gerçekten de hayallerini kurduğum, uğruna günlerce yazı yazdığım kişi bu muydu? Yine bir şeyler planlamaya çalıştım ancak aklıma bu stres altında hiçbir şey gelmiyordu. Gerçekten işler daha ne kadar kötü olabilirdi..? Üstüme baskı kurmaya ve yakınlaşmaya devam ediyordu. Az önce hissettiğim zalim baskının yerini kibar bir baskı almıştı.
Her şey çok anlamsızdı. Notlarıma onun ruh hastası olucağı hakkında bir bilgi yazmamıştım. Ama belki de ona verdiğim özellikler onu ruh hastası yapmıştır? Kim bilir? 

Yavaş yavaş boynumu okşamaya başlayan eli, yanağıma doğru gidiyordu. Tanrım! Bunu istemiyorum... Yaptığı her hamleden sonra nefretle ona bakıyordum. Belki ona bunu yaparsam beni rahat bırakırdı. Ama pek işe yaramayacağa benziyordu...

Ellerimle onu göğsünden ittirmeye çalıştım ama çubuktan oluşan bir kızın kas yığını bir adamı ittirmesine zerre imkan yoktu. Tabi iki taraf da aynı şeyi istemiyorsa. Yaptığım ''kendimi koruma'' hareketini fark etmiş olmalıydı ki duraksadı ve kıkırdadı:

-Gerçekten mi mon amour?

Bunu dedikten sonra yüzümü ona karşı büzüştürdüm. Yanağını kendiminkine yasladı ve kendini beğenmiş bir tonda fısıldadı:
 
-...Utanıcak ne var bunda~? 

...
Burnuma tehlike kokuları şimdiden gelmeye başlamıştı bile... İstemeden olsa da utandım. Bakışlarımı çevirdim. O ise eliyle boynumu ve omuzumu yavaşça okşamaya başladı.

-Narin bedenini benden uzaklaşmaya çalışarak yormamalısın. 

Üstümde hissettiğim baskı hiç olmadığı kadar çok artmıştı. Yanağını benimkinden çekti ve gözlerime bakmaya başladı. Aramızdaki mesafe o kadar azdı ki neredeyse burnunu tenimde hissedebiliyordum. Ellerini boynumda gezdirmekten kendini hiç alıkoymuyordu. 
Sol elini yavaşça aşağı indirmeye başladı ve sütyenimin askısını çekiştirmeye başladı.
Donakalmıştım. Bunu istemiyordum ancak o, o kadar güçlüydü ki ona yapıcağım herhangi bir hareket beni ahirete götürebilirdi. 
Sol eliyle omzumu ve köprücük kemiğimi okşarken, sağ eliyle ensemdeki saçlarımla oynamaya başladı. Vücudunu bana iyice yasladı ve beni rahatsız edici bir derecenin de dışına çıkardı. Saçlarımdan yavaşça çeneme doğru elini hareket ettirdi. Sağ eli çenemin alt kısmını müstehcen bir şekilde tutuyordu. Yavaşca yutkundum ve gerildim.
Kim bilir? Belki de heyecanlanmışımdır. Bunu istemiyordum aslında. Ancak o, benim dikkatimi dağıtmakta harika iş çıkarıyordu.

Sol eli resmen göğsümün üzerindeydi artık. Neyse ki tişörtümün üzerinden yaptı bunu. Çünkü çoktan titremeye başlamıştım bile. Nabzım oldukça hızlıydı ve gözlerini benden ayırmıyordu. Onunla göz teması kurduğumda göğüsümü nazikçe okşamaya başladı. Zorla kıpırdandım ama o beni daha da sıkıştırdı. Ona boyun eğmekten başka çarem yoktu. Eş zamanlı olarak diğer eliyle yanağımı okşuyordu.
Sol elini daha da aşağı indirerek belimi kavradı. Nabzım daha da hızlandı. Louis'i istemiyor, onu görmek bile istemiyordum. Ama bu hissettiğim yoğun duygu neydi...? Bu hayalini kurduğum erkeğin cazibesi miydi...? Belimden kavradığı eliyle beni tamamıyla kendine yapıştırdı. Tüm vücudum onunkine yoğun bir şekilde temas halindeydi. Karın kaslarını bile hissedebiliyordum...

Eliyle çenemi kaldırıp kafasını suratıma doğru eğdi. Belimi okşayan elini de çok yoğun bir şekilde hissediyordum. Parmaklarının her birinin belimde oluşturduğu narin ama şehvetli o hissiyat beni cidden yavaşça kendi tuzağına çekiyordu.
Louis... Sen nesin böyle...

Ben bu hissiyatla kavruluyorken dudaklarının boynuma doğru ilerlediğini farkettim. Gözlerim, hissettiğim bu duygular yüzünden kısıldı. Onun boynumu öpmesine karşılık veremezdim. Bu yoğun tutku ve korku...tarif etmesi imkansızdı... Sanırım feci derecede ateşim çıkmııştı. O boynuma o kadar yakındı ki... Artık bunun olacağına emin oldum ve derin bir nefes aldım. O sırada Louis'in kibar ve yumuşak dudaklarını boynumda hissettim. Boynuma narin bir öpücük kondurmuştu. O anda bütün titremem kesildi. Artık sadece yanıyordum. Öpücük kondurduğu dudaklarını geri çekti ve aşağıdan doğru bana baktı. Gözleri inanılmazdı... Vakit kaybetmeden kafasını kaldırdı. Titremem ve heyecanım geri gelmişti. Olacak olanı hissedebiliyordum. Bu hissiyat ellerimi buz kesmişti. Hazır değildim ancak  Louis buna hazır gibiydi. Suratında yaramaz bir sırıtış vardı ve bu sırıtış çok şey anlatıyordu.

Vücudumun her zerresi yanıyordu. O kadar çok titriyordum ki dişlerim birbirlerine çarpmasın diye dudağımı ısırıyordum.
Boşta olan elimi tuttu ve duvara yasladı. Elleri çok sıcaktı. Benim soğuk ellerime karşın onunkinin bu kadar sıcak olması hoşuma gitmişti. Bana sırıtışıyla birlikte nazikçe bakıyordu. Ben ise neredeyse ağlayacaktım. Halimden memnundum ama bu heyecan tüylerimi ürpertiyordu. 
Kafasını yavaşça yana doğru eğdi ve suratıma doğru yaklaşmaya başladı. Aman tanrım...bu gerçekten de olucak mıydı? Nefesimi tuttum. Artık kendimi tamamen Louis'e bıraktım. Bana yaklaştığı her saniye kalbimi durduracaktı. Nefesi bana değdikçe gözleri daha da kısılıyordu. Tuttuğum son nefesimi bıraktım ve zaten aralanmış olan gözlerimi kapattım. Beni ne zaman öpeceğini bilmiyordum. Sadece bekliyordum. Beni öpmesini... O içimde hissettiğim kelebek, titreme duygusu, her saniye artan ateşim...Bayılmak üzereydim. Daha önce hiç bu kadar yoğun hissetmemiştim. Nazik elleri vücudumu okşuyordu. Patlayacak gibiydim. Bu yüzden kendimi tamamıyla onun ellerine verdim...

...O anda dudaklarımda bir baskı hissettim. Islak dili ve yumuşak dudakları heyecanla kuruyan dudaklarımla birleşti. Sıcak dudakları öylesine tutkuluydu ki... Gerçekten de ilk öpücüğümü Louis'e vermiştim. Uzun bir süre dudakları dudaklarımda kaldı. Her geçen saniye cennette gibi hissettim. Onun teni, dudakları, sıcak nefesi beni eritmişti... 

Bir süre sonra dudakları benimkinden yavaşça çekildi. Çekildikten sonra yavaşça gözlerimi açtım ve bana bakan Louis'in gözleriyle karşılaştım.
Gülümsüyordu.

 

Dostali jste se na konec publikovaných kapitol.

⏰ Poslední aktualizace: Feb 18 ⏰

Přidej si tento příběh do své knihovny, abys byl/a informován/a o nových kapitolách!

Zorlu Gizem (Yandere X Fem!Okuyucu)Kde žijí příběhy. Začni objevovat