Rüya

96 7 0
                                    

ABİ BU DÜNYANIN EN SAÇMA HİKAYESİ OLABİLİR CİDDEN HTGRGTHYFTGRGTR neyse devam edelim ödül falan alırız belki bu saçmalığa :D :,D

----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

*Bir sonraki sabah*

Güneş ışığı göz kapaklarımın içinden geçerek beni rahatsız bir şekilde uyandırdı. Hala bir rüya olması için dua ediyordum. Artık onun yüzünü bir kez daha görürsem kusucaktım.

Bu sefer etraftan çıt gelmiyordu. Çok enteresan. Hafif hissediyordum. Üstümde uyumamış mıydı? Her neyse. Belki bi şans olur da ellerimi çözerim diye uğraşmaya başladım. Biraz gevşetebilmiştim. Ama hala ellerimi ipten(halattan) kurtaramamıştım.

Yine adım sesleri odaya doğru yaklaşmaya başlamıştı. Sesimi duymuş olmalıydı ki beni kontrole geliyordu sanırsam. Belki kusma olayını abartmış olma olasılığım vardı ama gerçekten ondan bıkmıştım.

Buraya geldiğimden beri tuvalete gitmemiştim veya yüzümü yıkamamıştım. İleri ki zamanlarda ona bu durumdan bahsetsem iyi olucak.

Yolu ne kadar uzunsa(!) bir türlü gelememişti. Adım sesleri gittikçe yükseliyordu. Hem hiç onunla yüzleşesim yoktu. Belki geri uyurum diye gözlerimi kapatıp bağlı ellerimle mümkün olmasa da rahat bir pozisyona geçtim. Gözlerim hafiften ağırlaşmaya başladı ve şuan ki andan koptum.
.
.
.
.
.
Dışarıdaydım. Güneş doğmuş ve tepeye doğru yükseliyordu. Etraf hala loştu ama görülebilecek kadar aydınlıktı. Bilmediğim bir sokaktaydım. Arkamı döndüğümde parmaklıklı bir camı olan duvarla bakıştım. Bu sözde cam tanıdık geliyordu. Meraktan içeri baktım. İçerisi hala karanlıktı. Loş ışık içeriyi iyi aydınlatmamıştı sanırım. Ayrıca içeride kimse yoktu. Herhangi bir eşya var mı diye bakmaya çalıştım ve... En sonunda kafama tak etti.

Burası kaçırıldığım oda. O ahmak Louis'in beni kapattığı rutubetli oda. Nasıl oldu bu? Nasıl dışarı çıktım ben? Bu bir rüya mı yoksa? Evet, büyük ihtimalle öyle. Uyanmazsam süper olur.

İçerisi boştu ve bunu bir fırsat olarak görüp etrafta odaya doğru açılan bir giriş aramaya başladım.
Belki bu gördüğüm rüya bana ipucu verebilir diye umudumu arttırdım. Ama bu bir rüyaydı ve gerçek olma payı da çok azdı. Rüyada böyle düşünebilme kabiliyeti nereden gelmişti acaba bana.

Dış yapının etrafını dolaştım. Şanslıydım ki duvarların etrafını dolaşa bilecek kadar boşluk vardı. Rüya olduğu içindir diye bahane uydurdum çünkü en mantıklı bahane bu gelebiliyordu aklıma. Buranın gerçektekiyle tıpatıp aynı olmasına zaten imkan yoktu. Hatta belkide tamam farklı bir yapıdır.

Dışarıdan içeriye giriş sağlayan bir kapı yoktu. Aksine çokça çatlaklar vardı. Daha yakından bakmak için yaklaştım. İçerisi zar zor görünüyordu. Acaba burayla alakalı bir şeyler yapabilir miydim? Duvar çok zayıf görünüyordu. Bence yapabilirdim. Sonra bir ses duydum.

Birisi ismimi mi sesleniyor?  

*Arya*

...

Uyandım. Beynimin fonksiyonları şuan neler olduğunu anlamaya çalışırken bana üstten mavi saçlı biri bakıyordu.

Ah evet şu ucube, beni uyandıran o olmalıydı.

-Günaydın mon amor!

=Hı..?

-Saatlerdir uyuyorsun! Her şeyin fazlası zarardır bilirsin~

=...Ama uykuda olan birisi kaç saat uyuyacağına karar veremez ki...

-Ben burdayım ya işte, merak etme!

*Nasıl bir argüman lan bu?*

...

=Hey Louis.

-Hm?

=Bu bina ne zamandan beri var?

Biraz bilgiden zarar gelmezdi. Eğer rüyamda gördüğüm çatlaklar gerçekten varsa binanın da eski olması gerekirdi.

-Tek bildiğim yedi yıldan beri binanın burada olması. Bu bildiğimden başka bildiğim pek bir şey yok. Üzgünüm mon amor... Soruna karşılık tam bir bilgim yok.

=Tamam, sıkıntı yok. Üzme kendini.

-Sana içtenlikle özür diliyorum gerçekten.

=Sıkıntı yok gerçekten... Yani... sende 7 yıldır buradasın öyle mi?

7 yıl... Bayadır buradaymış aslında. Peki ya ben 7 yıl önce neredeydim? Hatırlıyorum, evet... Kafamı Louis'i tasarlamaya yoruyordum ve onun gerçek olduğuna mal gibi inanıyordum. Taa ki son 3 senemi sınav uğruna adayana kadar. 

Hayali olması ve hayal gücünden yaratılmış olması onun varlığının gerçeğe dönüşmüş olmasını desteklemiyordu. Hatta imkan bile kılmıyordu. İnsan aklının böyle şeylere çalışmaması çok üzücü.

-Ah, ne kadar da zeki! Evet 7 yıldır burada yaşıyorum.

=Peki ya buraya taşınmadan önce neredeydin?

-Benim hakkımda bazı şeyler öğrenmeye çalıştığının farkındayım mon amor.

*Eyvah yine benim ne iş peşinde olduğumu anladı galiba.*

-Ama maalesef ondan öncesini hatırlayamıyorum.

Zorlu Gizem (Yandere X Fem!Okuyucu)Where stories live. Discover now