10-HATA

1.2K 66 8
                                    

(medyayı açarak dinleyerek okuyun.)

-HATA

Ve o duvarları tekrar örmüştü. Kalbimi buzdağına tekrar çevirmesi sadece saniyelerini almıştı. Sahi bu kadar kolay mıydım? Kafamdakiler sadece onun adı onu sesi onunla ilgili anılarla dolu acıyor tam göğsüm acıyordu belki budur aşk denilen. Hep acıttır arkandan vurur demiş ya Majesteleri.

(Loris Esta Kate)
Gözlerimin yanmasıyla gözlerimi aralamıştım. Beyaz tavanla bakıştığımda kolumda hissetiğim diken gibi şeyden serum olduğunu anladım. Yavaşça yatakta gerilip doğruldum kolumun üstünde hissetiğim ağırlıkla koluma baktım elimi tutarak kolumun üstünde uyuya kalan bir adet Andre vardı. O an içimde elimi saçlarından geçirme isteği uyandı. Ama yapamadım kapısına gidip işi bırakacağımı belirtmek istediğimde o kızla olan konuşmalarına şahit olmuştum. Aşık olup olmaması umrumda değil sadece beni kullandı. Bu benim için artık sadece utanç kaynağı değilde bir kişisel sorun haline gelmişti.

O esnada acilde ki perdelerden oluşan bölümde olduğumu fark ettim gözlerim ağlamaktan kurumuş olmalı ki sızlıyorlardı. Onu uyandırmamaya özen gösteriyordum. Tam o anda içeri dalan Julia ile o uykusundan uyanmıştı çünkü Julia Esta diye bağırmıştı. Üstelik Esta demişti, içimde ki çocuk çığlık attı o an. Adını inkar etti içimdeki buzların soğukları hissetirdi. Eriyordum ister istemez yanımda ki adam beni yakıyordu bu da içimdeki buz dağlarının erimesine neden oluyordu. İstemiyordum hayatımıj bu kadar merkezi olmasını. Bu kadar dibimde olmaması gerekiyordu.

Koyu gözleri beni bulduğunda doğrulup ellerini ellerimden çekmişti. Aynı umursamaz tavrına dçnmüş ancak gözleirnin içi bunun tam tersiydi. Sanki gözlerine koca bir evreni sığdırmışlardı ki o kadar anlamlı ama o kadar soğuktu ki kendimi fırtına da hissettim saniyeler içerisinde.

Julia gelip ellerimi tutuğunda bakışları iyi olup olmadığımı sorguluyordu. O perdeyi aralıyıp çıktığında gözlerim bir süre sadece yolunu gözledi. İçimde ki bu burukluk onun yüzündendi. Her şeyden kaçarken ondan kaçamıyordum kötülük beni bulduğunda kurtarıcım oluyordu.

-1.5 Ay sonra-

Neredeyse bir aydır sadece su ile besleniyordum. Yoğun programlar ve nöbetler ile anca toparlıyordum. Mide bulantısı ve stres tamamen hayatımın parçası olmuştu. Uzak duruyordum bu sırada ondan, hastaneye yeni üç doktor gelmişti. Doktor Aden Bay Gizem'in sevgilisiydi kendisi, diğer doktor ise Bert adında Bay Gizem'in yakın arkadaşıydı. Julia Bay Bert'in ekibindeydi ve bende diğer yeni gelen doktor Bay Alex'in ekibindeydim. Son bir kaç haftadır Bay Benjamin sürekli hastaneye geliyordu. Kendisi bana çok itici gelse de hastane kurucusu olduğu için saygı duymak dışında elimden bir şey gelmiyordu. Hâlâ Bay Gizem ile uzaktık ancak sevgili dedikoduları kesilmiş yerine Aden ile ismi alınmaya başlamıştı. Bu benim için iyiydi yara almak istemiyordum.

Kahve içerken elimde telefonumla dolanıyordum. Öğlen molasıydı ve gerçekten aç hissetmiyordum Ava ile Julia beraber hamburger yemeğe çıkmışlardı. Julia aşık olmuştu hiç olamaycak kişiye bu kişi de Bay gizemin arkadışıydı. Pek karışmadım tanmıyordum adamı. Linda yine etrafta gözüktüğünde dışımdan küfür ederek mırıldandım, kendisi huzur bozmayı sevdiği için ondan da uzak durmaya çalışıyordum. Cafeterya da gözleri beni bulduğunda yanımda ki boş kısma gözlerini dikmiş, hızlı adımlar ile oturmuştu.

"Baloya geliyorsunuz değil mi? Pardon ayrılmıştınız değil mi?"
"Hiç havam da değil biliyor musun?"
" Seni de kullandı işte kabul et"
Ayağa kalktığımda gülen sesini arkamdan işittim. Öfkemi damarlarımda hissetiğimde elimi yumruk yapmıştım gözlerim karardığında iştahsızlığım, mide bulantılarım ve gecikmem aklıma gelmişti köşeye yaslanıp aklıma gelen durumla sadece inkâr ettim. Hastane de güvendiğim Melinda'nın yanına gittim ve kan tahlili yaptırdım sonuçların yarım saatte çıkacağını söylediğinde gerçekten kendimi yorgun hissediyordum Bay Alex'ten izin alarak eve gitmeye karar vermiştim. Sonuçları almıştım bir zarfın içinde bulunuyordu, açmamıştım içimden gelmemişti.

Eve geldiğimde apartmanın önünde şifreyi giriyordum ki kapı açıldı. İçerden siyah kapşonlu bir adam çıktı öncelik verdiğimde başını sallamıştı yüzünde maske olduğu için anlaşılmıyordu kim olduğu. Asansörden indiğimde kapının kilidini açtığımda derin bir nefes aldım içerden gelen sesle Leo olduğunu anladım. Üstümdeki deri montu çıkarıp kenara atıp koltuğa oturdum. Elimde ki zarfı açtığımda tam okuyacağım sırada kırılan cam sesi ile ayaklandım ve zarfı koltuğa bıraktım gelen sesle odama baktığımda "Leo ne yapıyorsun orada" diyerek odaya girdim oda da kimse yoktu. Arkama döndüğümde yüzünde kar maskesi olan bir adamla karşılaştım boynunda damar şeklinde bir dövme bulunuyordu korktuğum an da çığlık atmıştım ki kafama yediğim darbe ile ne olduğunu algılamayadan bilincimi kaybettim.

{Andrews Carney}

Aklımda ki soru ile apartmana girdim. Esta'nın dairesine yaklaştığımda kapının önünde ki kalabalıkla gözlerim irice açıldı. Hızlı adımlarla kalabalıktan sıyrılarak eve girdim yer deki eşyalar cam parçaları dağınık ile tavrım değişti. Her şey o an değişti. Sağlık ekipleri daireden çıkarken orada ki bir adama sordum neler olduğunu. Onu hastaneye kaldırdığını söylediklerinde yerimden kıprandım bu durumda eşylarını alıp ona yardım etmem gerekiyordu. Yerdek ki çantasını aldım parası içinde tam doluydu giren kişi hırsızlık için girmemişti o zaman o an aklıma Esta'nın bile haberi olmadan evine bıraktığım şey geldi. Yeri aklıma gelince dosyayı aradım odasında yoktu. Demek ki açığa çıktı her şey. Salona girdiğimde gördüğüm kağıt parçası dikkatimi çekti. Yere düşmüştü ve şu an ayağımın dibindeydi. Elime aldığımda okuduklarımla kaşlarım çatılmıştı. Esta hamile miydi?..


İMGE {LOTUSUN KOKUSU}>Where stories live. Discover now