14.Bölüm: Yeniden

150 14 11
                                    


Herkese merhaba kelebeklerim🦋


...

Bazen bazı şeyleri yeniden ve tekrar başlamak gerekebilir. Tıpkı benim buraya gelip çok kısa bir süre sonra evime gitmem gibi, geride bıraktıklarıma geri dönmem gibi yeniden bir şeylere başlamak. Ve sanırım geri döneceğim için oldukça mutluydum. Yada belki de sevdiklerimi tekrar daha sık bir şekilde görebileceğim için.

Zehra'nın acılı ölümünün üzerinden tam 1 hafta 3 gün geçmişti. Ben, İdil ve Berna'yı yanıma alacaktım. Onları tek bırakacağımı düşünmemiştiniz herhalde. İdil orada bir klinik açmak istediğini, benden destek istediğini söyledi. Tabii ki de ona gereken yardımı ve desteği verecektim. Onun böylesine güzel bir hayal kurması beni daha da mutlu ediyordu. Evren'nin son koliyi de bantlayıp yanımdaki kolilerin yanına getirmesi ile bittiği için kendimi huzurlu hissediyorum.

"Yakın da bende geleceğim. Beni hemen unutma olur mu kardeşim?" Diye sordu. Bana hep abi olmaya çalışan adama baktım gülerek. Her daim kanından canından olmasam da bana yardım etmiş, her türlü desteği vermişti zaten. Bana yapılabilecek abilik buydu zaten.

"Olur abim." Dedim ve ona sıkıca son kez sarıldım. " Her daim yanımda olduğun için sağ ol Evren. Sen bana yapılabilecek en güzel abiliği yaptın." Dediğimde beni daha da sıkı sarmaladı. O benim gibi bir kız kardeşi olmasını isterken, bende onun gibi bir abim olsun istemişimdir hep. Birbirimizi tamamlıyorduk.

"Kahve yaptım." Diyerek yanımıza gelen İdil'e döndük ikimizde ayrılıp. O ise yanlış bir şey yapmış gibi bir ayağını geriye attı. " Yanlış bir zamanda mı geldim kardeşler?" Diye sordu telaşla. Başımı hayır anlamında sağa sola sallarken gülümsedi ve elindeki kahvelerle yanımıza geldi. Kahveleri ellerimize tutuştururken ikimizde teşekkür etmiştik.

"Berna nerede?" Diye sorduğumda gülümsemesi yüzünde soldu. Bende kaşlarım çatık ona bakmaya başladığımda ne olduğunu oldukça merak ediyordum.

"Odada. Ablam ile olan fotoğraflarına bakıyor." Dediğinde dudak büktüm. Etrafa göz gezdirerek ofladığımda ikisinin de bakışları bendeydi. Berna'nın gelmeyeceğinden emin olduktan sonra ikisine çevirdim bakışlarımı. "Berna'nın psikolojik destek alması gerek." Dediğimde İdil sinirle ayağa kalktı.

"Ne gerek var buna Laren?" Diye sordu sinirle. Evren ve bende birlikte ayağa kalktığımız Evren, İdil'in kollarından tutup onu tekrar eski yerine oturtmayı başardı. Bende İdil'e dikkatle baktım. Dediğim şey onu rahatsız etmiş olabilirdi, fakat bu bir gerçekti maalesef. Ve bizim bu gerçekten derhal kurtulup Berna'yı eski haline geri kavuşturmamız gerekiyordu.

"Sakin ol lütfen İdil. Berna'nın durumu, kaçınılmaz bir gerçek maalesef." Dediğimde sınırı hala dinmemiş bana alev topu gözlerle bakıyordu.

"O kendini toparlayamaz maalesef İdil. O küçük bir çocuk." Dedi Evren'de benim fikirlerime destek çıkarak. İdil, Evren'e 'Sende mi?' Der gibi baktı ve bakışlarını bana çevirdi.

Uzun bir süre gözlerime dikti bakışlarını. Bir şey demedim. Belki de onun içinde zordu ama burda başrol Berna'ydı. Kendisi için değilde yeğeni için yapacaktı bu fedakarlığı.

"Tamam." Dedi ve bakışları bir daha bana değmedi.

...

Kocaeli için araba ile yola koyulmuştuk bile. Biz Kocaeline gittiğimizde eşyalarımız benim evimin oraya geleceklerdi.

KALBİMDEKİ SENWhere stories live. Discover now