S1B5 - Acil

6 2 2
                                    

Fernando ve Chan tarafından hastaneye getirilen Troy, hemşirelerin yardımıyla Fernando'nun aracından indirildi ve sedyeye yatırtıldı. Kan kaybından dolayı Troy baygın haldeydi. Hemşireler Troy'u hızlıca götürürken Maria ve Dylan'ın da gelmesiyle birlikte Dylan önce Fernando'ya daha sonra Chan'a bakarak sordu.

D.C: Nereye götürdüler?

C.S: Sakin ol, önemli bir şeyi yok.

Chan elini desteklercesine Dylan'ın omzuna yerleştirdi ve sorduğu sorularla tıpkı bir sorgudaymış gibi Dylan'ı soru yağmuruna tuttu.

C.S: O saatte ormanda ne yapıyordunuz?

Dylan ne diyeceğini bilemedi, Maria lafa atladı.

M.S: Bir tür keşif! Biliyorsunuz üniversiteye yeni geçtik ve üçümüzü bir grup haline getirdiler. Biz de ormana gelip keşif yapmak istedik.

F.M: Akşamın saat dokuzunda ormanın derinliklerinde keşif yapmak kimin aklına geldi peki?

Dylan kendisini suçlu bularak seslendi.

D.C: Bendim, merağıma yenik düştüm.

Hemşirelerden birisinin çağırmasıyla dörtlünün bakışları oraya çevrilmişti, Maria ve Dylan koşarak hemşirenin gittiği yöne doğru gittiler. Fernando ve Chan ise peşlerinden sakin adımlarla takip ettiler.

Maria ve Dylan, Troy'un bir odaya yerleştirildiğini gördüklerinde gözleri sevinçten yaşarmıştı. İkiside hızlı adımlarla Troy'un yanına gidip eğilerek, ona sarıldılar. Tekrar geriye çekilip:

D.C: Bizi korkuttun Troy.

T.D: Sakin ol dostum, ben iyiyim.

M.S: Yaraların nasıl?

T.D: Ne yarası?

D.C: Dalga geçmeyi bırak Troy, karnında nerdeyse bir yarık vardı. Başında kanıyordu.

Troy önce elini kafasına götürdü ve ne bir dikiş, ne bir sargı ne de en ufak bir kan izi bulabilmişti. Şüpheli bakışlarla önce tişörtüne daha sonra arkadaşlarına baktıktan sonra bakışlarını tekrar tişörtüne çevirdi ve iki eliyle destekleyerek tişörtünü kıvırarak Dylan'ın dediği yere dikkatlice baktı.

D.C: Nasıl olur?

Hemşirenin arkadan lafa girmesiyle odanın içerisindeki üçlü bakışlarını hemşireye çevirdi.

H: Buraya getirdiğinizde hiçbir yarası yoktu, sadece yorgun düştüğü için uyuyakalmış. Hemen taburcu olabilir.

Hemşire dediklerini bitirdikten sonra geçmiş olsun diyerek odadan ayrıldı, hemşirenin dışarıya çıkmasıyla içeriye giren Fernando ve Chan önce gülümsedi. Daha sonradan sohbete katıldılar.

F.M: Geçmiş olsun.

C.S: Geçmiş olsun evlat.

Troy başını sallayarak geçmiş olsun dileklerini kabul ettikten sonra heyecanlı bir şekilde Fernando ile konuşmaya başladı.

T.D: Sen sokak yarışçısı mısın?

F.M: Evet, nereden anladın..?

T.D: Seni tanımayan kimse yok, yarışlarda mükemmelsin.

Fernando, Troy'un dediklerini sadece gülerek karşıladı ve ayağa kalkıp kapıya doğru yöneldi.

F.M: Ben taburcu işlemlerini halledeyim.

Kapıyı açıp taburcu işlemlerini halletmek için odadan ayrıldı.

~~

Hava artık tamamen kararmıştı. Maria ve Dylan, Troy'u eve kadar getirmiş ve Troy onların arkasından el sallayarak vedalaşmıştı. Dylan ise araç Maria'ya ait olduğu için eve kadar götürecek en sonunda kendi evine yürüyerek dönecekti.

COTSWOLDS [FINAL]Where stories live. Discover now