S1B4 - Yeni Bir Gün

8 2 1
                                    

01/01/2021
İngiltere, Londra.

Yılbaşı kutlamalarının ardından haftasonu olduğu gerekçesiyle Londra sokakları biraz kalabalık, biraz da boştu. Çoğu insan haftasonunu dışarıda geçirirken, çoğu insanda haftasonunu evinde geçirmeyi tercih ediyordu.

~~

Cody dün gece silahlı kovalamanın ardından Fernando tarafından evine bırakılmış ve dinlenmek için yatağına uzanmıştı, yavaş yavaş gözlerini aralayarak uyandığında beyaz tavanı fark etti ve yattığı yerde dikilerek kalktı.

C.C: Başım.. Başım çok fena ağrıyor.

İki eliyle başını tutarken gözlerini birkaç kez kırpıp kendisine gelmeye çalışan Cody, sonunda yataktan kalkıp yüzünü yıkamak için lavaboya geçebilmişti. Birkaç su darbesi ile yüzünü ıslattıktan sonra havlu ile yüzünü kurulayıp lavabodan çıktı ve mutfağa doğru adımlarla kendisine bir şeyler hazırlamaya koyuldu.

~~

Dylan ve Troy, Dylan'ın evinde buluşmuş dün gece olan olaylar hakkında konuşuyordu. İkiside oldukça cesur bir şekilde davranmış ve kızın peşinden gitmişlerdi. Dylan'ın merakı Troy'u da beraberinde getirmişti.

D.C: Dün gece gördüğümüz kızın üzerinde çamur izleri vardı, üstelik birkaç yırtık. Bu akşam ormana gidelim derim. Belki de şu sözde lanetlenmiş Cotswolds Kasabasın'a?

T.D: Saçmalama Dylan, başımıza ne geleceğini bilmiyoruz.

D.C: Hadi Troy, yapma. İkimizde bir şeyleri merak ettiğimizi biliyoruz.

T.D: İstesem bile hâlâ tehlikeli olduğunu düşünüyorum.

D.C: O zaman ben de tek giderim.

T.D: Seni tek bırakmayacağımı biliyorsun.

D.C: Evet, o yüzden geliyorsun.

Dylan hızlı şekilde bilgisayar masasına oturdu, ve raftan bir not defteriyle bir kalem kaptı. Kalemin kapağını ağız yardımıyla çıkarıp kenarıya tükürdü ve defterin üzerine bir şeyler karalamaya başladı.

T.D: Ne çiziyorsun?

D.C: Dün gece gördüğümüz kızın yüzünü.

T.D: Hatırlıyor musun ki?

D.C: Hayır, sadece birnevi bize yardımcı olacak bir çizim. Yani, umarım.

T.D: Pekala.

Troy meraklı gözlerle Dylan'ın çizimi bitirmesini bekliyordu. Bu sırada cama atılan taş ile ürken ikili gelen sesle birlikte rahatlamıştı.

D.C: Tanrım! Bu Maria.

Dylan çizimi bitirir bitirmez ayağa kalktı ve çizdiği kağıdı Troy'un göğsüne doğru hızlıca bastırıp heyecanla vurulan camı açtı ve taşı atan kişiye Maria'ya baktı.

D.C: Hey, gelmek ister misin?

M.S: Bir sakıncası olmazsa evet, dün olanlar hakkında konuşmak istiyorum.

D.C: Güzel, kapı açık gel.

M.S: Gerçekten kilitlemiyor musun?

D.C: Şey, hayır. Her neyse gel seni bekliyoruz.

Dylan camdan içeriye girip camı kapattığında, kapalı olan odasının kapısını açıp doğruca bilgisayar masasına geri oturur. Troy'un elinden çizimi alıp kapıda duran Maria'ya çizimi gösterir.

D.C: Hey, bak. Dün gece gördüğümüz kıza benzer bir şey çizmeye çalıştım. En azından bu gece ormana gittiğimiz de görebileceğiz. Bu şekilde de anlayacağız.

COTSWOLDS [FINAL]Where stories live. Discover now