S1B2 - Soğuk Gece Yarısı

14 3 2
                                    

Henüz yeni yıla girmeye iki saat varken kutlamalar her yerde devam ediyordu. Bu esnada soğuk havayı, sıcak kahvelerle dindirmek isteyenler Londra'nın binbir türlü kafelerine gidiyordu.

Bir kafenin önüne çekilmiş mavi spor araba ve kafenin içerisinde oturmuş Fernando ile Chan laflıyordu. Chan günün bir saat öncesinde Fernando'yu kurtarmıştı. Fernando'da teşekkür için bir kafeye getirmeyi tercih etmişti.

F.M: Bay Chan, gerçekten tekrar teşekkür ederim. Siz olmasaydınız şu an araç kaputunun içine göçmüştüm.

C.S: Evlat tamam, bu kadar abartmana gerek yok. Biraz başka konulara geçelim, ne işle meşgulsün?

F.M: Aslında benim pekte bir işim var sayılmaz ama hackerlık ile uğraşıyorum. Sanal sitelerden parayla hizmet veriyorum. Bunun yanında da sokak yarışlarına katılıyorum, bazıları para bile veriyor. Ya siz?

C.S: Ben çocuk yaştan beri dövüşle ilgileniyorum. Karate, tekwando, kung fu ve daha binlerce tarz..

F.M: Demek orda bu yüzden bu kadar korkusuz ve şüphe duymazdınız.

C.S: Yani evet denilebilir.

Chan ve Fernando kahvelerinden birer yudum aldıktan sonra konuşmalarına devam ettiler.

F.M: Peki ya hiç birilerine ders vermeyi düşündünüz mü?

C.S: Eskiden kendisini korumak isteyen çocuklara ders veriyordum. Önce savunmayı, daha sonra da saldırmayı öğretiyordum. Ama birkaç özel sebepten dolayı kapatmak durumunda kaldım.

F.M: Nedir onlar?

C.S: Eşimi kaybettikten sonra kafam tamamen dağılmıştı. Bu yüzden çocukları kötü etkilememek için kapattım.

F.M: Huh, çok özür dilerim.

C.S: Sorun değil.

Tekrardan kahvelerinden bir yudum aldıklarında garsonlardan birisinin kafe içerisinde bulunan televizyonun sesini açmasıyla Chan ve Fernando kafalarını o yöne doğru çevirdi. Haberde ise şundan bahsediliyordu:

H: Yeni yıla girmemize saatler kala Londra'nın popüler barlarından olan bir bara gizli operasyon düzenlendi. Operasyona tanıklık edenlerin tek anlattığı şey sarışın, renkli gözlü bir adamın burada olan çoğu kişiyi hakladığı yönünde oldu. Detaylar geldikçe sizlere aktarmaya devam edeceğiz. İyi akşamlar!

Chan ve Fernando başlarını televizyondan geri çektiklerinde birbirlerine baktılar.

F.M: Özel gecelerde bile bu tarz şeyler oluyor demek.

C.S: Burası İngiltere evlat, her şeyin olabilirliği yüksek.

Chan kahvesinden son yudumunu aldığında kabanının önünü iliklemeye başlamıştı, bunu gören Fernando, Chan'in gideceğini anlayınca lafa atıldı.

F.M: Acaba numaranızı alabilir miyim? Sohbetiniz iyi geldi.

C.S: Tabi ki! Söylüyorum.

Chan telefon numarasını Fernando'ya söyledikten sonra Fernando garsondan hesabı istedi. Hesap geldiğinde Fernando hesabı ödedi ve ikili kafeden ayrıldı.

                                  ~~

Bu esnada Londra Üniversitesi'nde müdür konuşmasını bitirmiş herkes birbiriyle kaynaşıyordu. İki gün sonra onlar için yeni bir eğitim yılı başlayacaktı. Troy ve Dylan ayrı bir masaya oturmuş içeceklerini içiyorken, Dylan gözünü bir türlü Maria'dan ayıramıyordu. Bunu fark eden Troy, Dylan'a hafif bir omuz attı ve konuşmaya başladı.

COTSWOLDS [FINAL]Wo Geschichten leben. Entdecke jetzt