2.1K 276 152
                                    

Lütfen destekleyin ağlarım ha (bu bölüm zaten ağlıycaz efso spoiler verdim :v)

⟨ ۝ ⟩

Proje elemesinin yapılacağı gün sonunda gelip çatmıştı. Şirkette çok hareketli bir hava vardı, Hyunjin dahil olmak üzere herkes oradan oraya koşturuyordu. Çok büyük şirketlerin misafir edileceği o gün, güzel geçmeliydi.

Dışarıda ise hava çok soğuktu. Kışın en çok bastırdığı günde, yağmur bardaktan boşalırcasına yağıyor, sert rüzgarlar esiyordu.

Hyunjin, büyük toplantı odasındaki çetin toplantının bitmesi üzerine, yorgun bir kafayla dışarı çıktı. Tek istediği bir süre mola vermekti. Toplantının öğlene kadar sürmüş olması, onu ve diğer çalışanları çok yormuştu.

Dışarı çıktığında, bir an için telefonuna baktı. Gördüğü manzara karşısında donakaldı. Felix, sırılsıklam bir şekilde şirketin önünde bekliyordu, defalarca kez onu aramıştı.

Hiçbir şeyi umursamadan dışarı fırladı.

Felix, elleri buz kesmiş, yüzü kıpkırmızı olmuş, sırılsıklam bir halde Hyunjin'i gördüğünde, önce ne tepki vereceğini bilememişti. Onu onlarca defa aramasına rağmen telefonlarına dönmemiş, uzun süre dışarıda bekletmişti. Hyunjin ise Felix'in bu halini gördüğünde kızmadan edemedi. Onu hızla kolundan tuttu ve sürükleyerek şirkete soktu.

"Ne yapıyorsun burada Felix?" Bir yandan da ceketini çıkardı, Felix'in saçlarını kurulamaya başladı.

Felix'in yağmurdan belli olmayan gözyaşları, şimdi belli oluyordu. Felix ağlıyor muydu?

"Çok özledim seni..." Dedi Felix, tiz bir sesle.

"İşten çıktığımda aray-"

"Dün de aramadın..." Felix, saçlarını kurulamaya çalışan Hyunjin'in elini ittirdikten sonra başını öne eğdi. "Sandım ki eğer ıslanırsam, beni yine götürüp belki... Yıkarsın..."

Hyunjin duraksadı. Siktir... Kendi düşüncelerinde boğulurken, Felix'in hislerini görmezden mi gelmişti? Felix'in ondan ne kadar hoşlandığını biliyordu ama bunu yapacağını hiç düşünmemişti.

"Sana yoğun olduğumu söyledim." Dedi şefkatli ama aynı zamanda sinirli bir ses tonuyla. "İşleri yoluna soktuğumda arayacaktım."

"Yoğunlukla işleri yoluna sokmanın ne alakası var?"

"Ne oluyor burada?!" Arkada Hyunjin'in babasının sesi duyulduğunda ikisi de o tarafa döndüler. Hyunjin'in babası büyük bir öfkeyle yanlarına geldi. Önce Felix'in yüzüne baktıktan sonra oğluna döndü. Kaşları çatıldı, sonunda oğlunun yanağına sert bir tokat patlattı.

Felix çok korkmuştu. Böyle bir şeye sebep olacağını bilmiyordu, bunu hiç beklemiyordu.

Hyunjin hiç istifini bozmadan Felix'e döndü. "Lütfen git."

Felix, hızlı bir şekilde Hyunjin'in koluna sarıldı. "Hayır, gitmek istemiyorum. Sana zarar ve-"

"Git dedim!"

Hyunjin'in sesini, ilk defa böyle duyuyordu. Hayır, Hyunjin'in başına çok büyük bir bela açmıştı, şimdi anlıyordu. Ama onu bu halde, babasıyla bırakmalı mıydı?

"Amca, yeter." Arkadan bu sefer Hyunjin'in kuzeni Chan'ın sesi duyuldu. Hızlı adımlarla yanlarına geldi, Hyunjin'in babasının koluna dokunup biraz çektirdi. "İnsanlar bize bakıyor."

"Şu utanmazın yaptığına bak." Dedi babası, sert bir ses tonuyla. "Onu şirketin içine sokacak kadar seviyorsan, sen de onun peşinden siktir git!" İşaret parmağıyla kapıyı gösterdi. "Hadi, gidebilirsen git!"

Omega Loves His Alpha | Hyunlix [Omegaverse] ✓Where stories live. Discover now