36. Bölüm - Canavar

Start from the beginning
                                    

Teyzenin yanına gittiğimizde bana garip bir şekilde baktı. Maske yüzünden di.

Dirseğimi Kara'nın karnına hafif geçirdim. "Kartal'ı arkandan çıkar." Diye fısıldadım.

Başını sallayıp sola doğru kaymasıyla babannesi Kartal'ı görmüştü. "Hay anan- Babannemmm."

Gülmemek için başımı yere eğdim. Neden tüm deliler benim timimdeydi?

Kartal babannesinin karşısına geçip elini öptü. "Hoşgeldin babanne, ne gerek vardı tekrar gelmene."

"Timin Komutanı geçen geldiğimde yok dedin, hangisi timin Komutanı?"

Kartal bana baktı, izin ister gibi bakıyordu. Gözlerimi kapatıp açtım. Nefesini verdi. "Babanne tanıştırayım, Yüzbaşı Gece."

Maskemden görünmese bile tebessüm ettim. Babannesi bana iğrenerek bakmasıyla tebessümüm söndü. Yutkundum. "Bu mu Tim Komutanı, neden maske ile duruyor?"

Timin bakışları bana döndü. Bir adım öne gittim. "Arkanızı dönün Karayel." Arkada hareketlilik hissedince etrafa baktım. Kimse yoktu, yavaşça maskemi yüzümden çıkardım. "Memnun oldum efendim."

Kadının yüzümü görmesiyle çığlık atıp geriye çekilmesi bir oldu. Yüzüme hızla maskeyi tekrar geçirdim.

Yüzümdeki iğrençlik insanlarda iğrenme yaratıyormuş gerçekten. Kaç kez daha şahit olucam acaba?

Babannenin çığlık atmasıyla hepsinin dönmek istediğini anladım. Nefesimi verdim. "Dönün."

Kartal döndükten sonra direk babannesinin yanına gitti. "Babanne iyi misin?"

Kadın bana korkarak bakıyordu. "Ben Tim Komutanı dedim oğul, canavar demedim. Ne biçim Komutan bu, atmaları lazım seni."

Ağır konuşması kalbimin ağrımasına neden oluyordu, çaktırmadım.

Acı bir tebessüm ettim. "Doğru söylüyorsunsuz efendim, ben bir canavarım. Ama mesleğimden, vatanımdan vazgeçemem. İzninizle." Diyerek hızlı adımlar ile yanlarından ayrıldım.

Teröristlerin benim için söylediği cümleleri kendi vatanımdan birinin söylemesi canımı yakmıştı.

Odaya girip kapıyı kapattım, kilitleyip koltuğa oturdum. Kapıya vurulmasıyla başımı kaldırdım.

Kara'ydı.

"Gece, açar mısın kapıyı?"

Derin nefes aldım. "Git Kara!"

"Sen bu haldeyken gidemem Gece!"

Dudaklarımı dişledim. "İki ay önce nasıl gittiysen, şimdi de öyle git dedim sana!"

Kapıya vurması kesildi. "Sanki tek suçlu benmişim gibi konuşuyorsun." Sessiz kaldım. "Olsun, senin gözünde bir yerim olucaksa, suçlu da olurum. Olsun Gece." Adım sesleri duydum, uzaklaşan adım sesleri.

Gidiyordu.

Üzerimdeki üniformanın düğmelerinin bir kaç tanesini açtım, kalbimin ağrıması iyice şiddetleniyordu.

Dağların Çift Başlı Kurdu Where stories live. Discover now